5|Duygular

68 3 0
                                    


Bölüm Şarkısı: Sezen Aksu-Ben Sende Tutuklu Kaldım

Bu bölümde pek içime sinmedi. Sanırım yazmak isteyeceğim zaman şimdi olmadığından. Diğer bölümde Alp'in doğum gününe zaman atlaması yapacağım. 15 Aralık değilde,12 Aralık'a atlayış yapıcam.

"Kızarmış gözlerin hesabını nasıl vericeksiniz?"

5|Duygular

Sabah kalktığımda her şey sanki aynıydı. Ama farklı bir şey vardı. Duygularım. Hissettiğim kalp kırıklığı bir gıdım daha artmıştı. Bugün günlerdem cumartesiydi. Bu yüzden Sıla'lara gidecektim. Alp'lerde kalmak istemiyordum. Annem kredi kartını Sibel teyzeye bırakmıştı. Bundan yararlanıp alışveriş yapıcaktım.

Kalktığımda pijemalarımla beraber aşağıya indim. Hizmetliler koşusturma içinde kahvatlıyı hazırlıyorlardı. Bende salona geçtim. Alp ve Sibel teyze daha uyanmamışlardı. Bende o saatler içinde Sıla'yla mesajlaştım.

Ben:Gidiyor muyuz?(09:32)

Sıla:Evet,ama Ege de gelse sorun olmaz,değil mi?(09:35)

Ben:Yo,neden olsun ki?(09:35)

S:Haklısın. Anlatacaklarım var. Kötü şeyler oldu...(09:35)

B:Meraklandım. Gidince mi anlatacaksın?(09:36)

S:Evet. Ben Ege'lerdeyim. Benim için kıyafet de getirir misin?(09:36)

B:Bende Alp'lerdeyim. Getiremem ki. Ben Ege'lere gelirim,oradan size geçeriz?(09:36)

S:Tamam. Kahvaltı edicez. Bay.(09:36)

O da kapadıktan sonra biraz televizyonda oyalandım. Yarım saat sonra kot pantolon,yeşil dar bir t-shirtle aşağıya indi.

Onu gördüğümde biraz heyecanlandım. Sanırım bu hiç geçmeyecek bir eylemdi. Kalbimin hızlanması. Sağa sola bakıp hemen masaya yerleşti. Onu takip ettim.

"Günaydın," dedim masanın oraya geldiğimde. Bana bakıp başını salladı. Karşısına oturdum. Tabağıma bir kaç şey doldurdum. O yerken bir yandan telefona bakıyordu. Bende ona. 

Çok güzeldi.

Sonra Sibel teyze aramıza katıldı. Beni görünce gülümseyip yanıma oturdu. "Hoşgeldin,Hiracığım. Bilmiyordum geldiğini,bu Alp de bir şey söylemiyor ki. Hayırsız evlat," diyip kafasına vurdu. Gülümsedim.

"Annemler yurt dışına çıkmış. Çok sevgili ablacığım olan Meryem de beni almadan Serra'lara gitmiş.  Sıla dün akşam babasıyladı. Son çare burası kaldı," diye izah ettim. Sibel teyze biraz kırılmıştı. Sanırım Alp'le tekar bir araya geldiğimizi sanmıştı.

"Bu akşam burada mısın?" dedi ekmekten azıcık koparırken. "Sanırım Sıla'larda ve ya Ege'lerde kalacağım," dedim. Alp hemen kafasını kaldırdı. O kadar hızlı kaldırdı ki,bir ara telefonunu çayının içine düşürecek sandım.

Şöyle bir şey de vardı,Alp çay içmeyi severdi.

"Ege?"

"Ege."

"Neden Ege'lerde kalıyorsun? Şu dedikodu yazan kızın eline malzeme vermek istemem," dedi. Burnunu kaşıyordu. Bunun sırrını çözememiştim. Nadiren burnunu kaşırdı ama bu onun için bir yaşam parçaso haline geldiği zamanlar olmuştu. Yılmaz Bey'in önünde yaptığını fark etmiştim.

Dün ki yalanıma sığındım. "Bunu dert edecek kişi sen değilsin,Alp. Bunu dün kendin imâ ettin."

Telefonunu cebine atıp ayaklandı. "O zaman ben kankama söylerim,minik fahişemizin Ege'nin evine gitmesine izin vermez." Sonra gitti. Merdivenlerden inip gözden kayboldu. Nereye gitmişti?

Kırılmış KanatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin