Sehun'un bana anlamsız bakmaları iyice moralimi bozmuştu.
"Ne sakladığını söyleyecek misin yoksa bizzat ben kendim mi öğreneyim?" sorum ile Sehun iyice paniklemişti.
"Burası sana uygun bir yer değil Luhan. İstersen dışarıda konuşalım huh?" beni oyalamaya çalıştığını anlamayacak birisi değildim oysaki.
"Yeter artık Sehun. Karşında çocuk yok!" sinirle bağırınca bana imalı bakışlarını göndermişti.
"Sence çocuk yok mu? Buradan bakılınca pek büyük gözükmüyorsun da?" dediği şey ile iyice sinirim tavan yapmıştı. Bu çocuk cidden kendini ne sanıyordu?
Kendimi bir anda yere eğip biraz önce Sehun'un içtiği şeye dokundum. Elime sıcak vıcık vıcık bir sıvı geldi.
"LUHAN!" Sehun'un bana bağırması ile yerimden sıçradım.
Bu içtiği şey bir şaraba benzemiyordu ama..
"Sakın Luhan SAKIN!" Sehun elimi bileğimi tutmuş beni sabit tutmaya çalışıyordu. Ve gözleri yine en koyu halini akmış kenarları da kırmızılaşmıştı.
İşte o anda bir şeylerin jetonu düşmeye başladı. Baekhyun'un dediği vampir efsaneleri..
Tanrım lütfen bu elime bulaşmış sıvı düşündüğüm şey olmasın.
Sehun'u dinlemeyip kirlenmiş elimi onun elinden kurtardım. Bana dehşete düşmüş gözlerle bakıyordu. Ve biliyordum ki düşündüğüm şeyde yanılmayacaktım.
Elimi ağzıma götürüp kirlenmiş parmağımı emdim. İlk başta yabancı olduğum bir sıvı ağzımın tadını bozdu. Ama sonra çocukken bir yerim kanasa kanayan yeri emdiğim de ki tada ulaştım.
Kan..
"S-sen..!" Sehun'un gözleri şimdi tamamen kırmızıydı. Ve ben şimdi ne olduğunu anlamıştım.
"Sakin ol Luhan!" Sehun'un dediği şey ile zıngır zıngır titrediğimi fark ettim. Tanrım karşımda ki çocuk vampirdi! Bir de bana sakin ol diyordu!
"B-ben- S-sen- Tanrım..." konuşamıyordum bile. Korkuyor muydum? Belki. Kızgın mıydım? Belki. Karşımda ki çocuk vampir olsa bile seviyor muydum? Evet. Ama yanında şuan duramazdım. Bunu sindirmem ve saçma efsanenin nasıl gerçek olduğunu anlamam lazımdı.
"B-ben gitmeliyim.. G-gelme S-sehun!" bileklerimi Sehun'dan çektiğim gibi çıkış kapısına koşmaya başladım. Arkamdan bana bağıran Sehun bırakarak.
"LUHAN! Gitme!"
*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*
Sehun'un yanından çıktıktan daha doğrusu kaçtıktan sonra kendimi hızla eve koşarken bulmuştum. Onca olan şeyden sonra tekrar okula dönemezdim zaten. Şansım yaver gitmişti ki sabah bende olan arkadaşım Baek evine dönmüştü ve ben yalnızdım. Ama eminim akşam gelirdi.
O gelene kadar en azından kendimi toparlar ve o gelince bilgi toplardım.
Eve geldiğim de ilk işim kendimi banyo ya sıcak duşun altına atmak oldu. En güzel ve en rahatıydı. Su başımdan akıp giderken tek düşündüğüm Sehun'du tabi ki de.
Bu zamana kadar anlamadığım için kendimi aptal hissediyordum. Kanlı parmağımı ilk emdiğinde gözünün kırmızı olması, partide odaya kızla girip kanlı ağızla çıkması.. Tanrım çok safmışım! Ben kızdan yumruk yediğini bile düşünmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magical Night
VampireYeni yerleştiğim kasabada hiç birşey normal değildi. Efsaneler kol geziyordu ortalıkta. Peki bunun doğru olması yüzde kaçtı? Ya 'O'nun bu muhteşemliği neydi? Ve bu gizemli çocuğun bir vampir olma olasılığı yüzde kaçtı? Sen nesin OH SEHUN? | maiimia ®