Son aday da odadan çıkmıştı. Yaklaşık elli dakika süren zorlu mülakatın sonunda Kaan, Fuat'a çoğu zaman olduğu gibi alaycı bakışlarını yöneltti.
"Seçtiğin birisi var mı Fuat adayların içinden? Bana kalsa hiçbirisini seçmezdim. Hepsi kapasitesiz, hepsi boş. İlk mülakata giren sakar kız Açelya mıydı neydi adı onu hiç almazdım. Bu sakarlığıyla her şeyi eline gözüne bulaştırır."
"İnsanları neden bu kadar aşağılıyorsun Kaan? Şu dünyada bir tek sen mi kapasitelisin? Nedir senin derdin? Kız telefonu düşürdü diye ne olmuş yani? Çok mu önemli? "
Kaan insanı sinirlendiren gülüşünü takınarak cevap verdi.
"Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek lazım. Sana asla kapasitesizsin diyemem. Hem de sinirimi bozacak bir yeteneğe sahipsin. Bu kızı da bu kadar korumanı anlayamadım Fuat. Sakın bana onu aldım deme."
Kaan'ın bu sözü üzerine Fuat güldü.
"Beni takdir ettiğin için teşekkür etsem Kaan Bey. Bunu bir yere not etmeliyim. Açelya'yı koruduğum filan yok. Diksiyonu gayet güzel, bilgisayar bilgisi var. Seni üzecek belki ama Açelya'yı aldım."
Kaan insanı rahatsız eden bakışlarını Fuat'a dikti yine.
"Bak dostum. Ben salak değilim. Mimarlıkta senin kadar iyi değilim. Bunu biliyorum. Bilmek istemesem de ne yazık ki bunu her yaptığın projende bir kez daha görüyorum. Birbirimizden hoşlanmıyoruz bu aşikâr. Şunu bil ki ben insanların hiçbirinden hoşlanmıyorum ama bana en çok sen batıyorsun tamam mı? Mülakatta kim bana diklenirse onu aldığının farkında olmadığımı sanma. Bana karşı özellikle yapıyorsun."
Kaan olmasaydı Fuat için bugün çok güzel bir gün olabilirdi. Güzel bir günü mahvetmek için Kaan yetmişti. Kaan'ın her sözü bir ok gibi Fuat'a batıyordu. Fuat Kaan'ın karşısında sesini fazla yükseltmek istemiyor, sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu.
"Ne yazık ki birbirimizle çalışma zorunluluğumuz var şu an için. Yoksa seninle bir dakika bile vakit geçirmezdim. Çoğu zaman tahammülümü o kadar çok zorluyorsun ki sana katlanamıyorum. İki aday da hoşuma gitti aldım. Sana gıcık yapmak için almış da olabilirim. Bu da bir seçenek, " dedi Fuat da Kaan'ın gözlerine bakıp, onun gibi meydan okuyarak.
"Bana katlanmanı beklemiyorum zaten. Kimsenin bana katlanmasını beklemiyorum. Şunu bil ki bana gıcık yaparsan, ben sana daha fazla gıcık yaparım," diyerek sesini yükseltti Kaan.
"Bak Kaan, sesini yükseltmesen iyi olur. Burası bir işyeri. Sesinin dozunu ayarla."
"Ayarlamazsam ne olacak peki Fuat? Beni işten mi atacaksın?"
Kaan Fuat'ın bam teline bastıkça basıyor, genç adamı iyice zorluyordu.
"Bana kalsa seni bir saniye bile tutmam. Sana katlanacak bir işyeri de düşünemiyorum. Güven Bey'e yat kalk şükret Kaan. Belki zil çalıp oynarsın diye söylüyorum elimdeki proje bitsin buradan ayrılmayı düşünüyorum."
Kaan kahkahasıyla ortalığı inletti. "Fuat buna gerek yok dostum. Hiç gerek yok. Ben de yakın zamanda ayrılmayı düşünüyorum şirketten. Senin buradan ayrılman tahmin ettiğin gibi beni zil çalıp oynattırmaz. Hayal edip o muhteşem projeleri çizen sensin. Ben basit binaları çizerim değil mi? O zaman sen de hayal et. Beni zil çalıp oynattıracak şey ne olabilir?"
"Saçma saçma konuşma Kaan. Hedeflermiş, planlarmış. Ne yapmaya çalışıyorsun sen? Gizemli gizemli konuşmalar da neyin nesi? Açık açık anlat da öğrenelim. Niye şifreli konuşuyorsun?"
Kaan o pis sırıtmasını takındı. Bir müddet hiçbir şey söylemeden sustu. Fuat, Kaan'ın takındığı tavır karşısında iyice sinirlenmeye başlamıştı. Kim bilir o sırıtmasının altında neler gizliydi.
"Bak Fuat. Aslında seninle tamamen de zıt kutuplar değiliz. Belki sen görmüyorsun ama zaman zaman sende beni görüyorum."
Kaan'ın bu sözü üzerine Fuat hiçbir tepki vermedi önce. Kaan'ın söylediği söz asla kabul edilemezdi. Nefret ettiği adam karşısına geçmiş 'aslında sen de benden izler var' demek istiyordu.
Fuat'ı iyice sinirlendirdiğini gören Kaan sessizliği bozup tekrar konuşmaya başladı. Bu sefer Kaan'ın bakışlarında, konuşmasında hissedilen bir farklılık vardı. Sert bakışlarında biraz hüzün, konuşmasında yumuşama vardı.
"Keşke senden daha iyi çizebilen mimar olsaydım. Nasıl da kıskanırdın beni değil mi Fuat? Şu anda senden iyisi yok. Benim gibi patavatsız espriler yaptığın zamanlar da oluyor Fuat. Sen sevimliliğinle kurtarıyorsun durumu ama ben batıyorum insanların gözüne. İstenmeyen çocuk, kaba çocuk, psikopat çocuk. Evet tam da beni anlatan kelimeler bunlar. Seni anlatan kelimeler nedir Fuat? Başarılı, yetenekli, hırslı değil mi? Her şey bir gün tepetaklak olabilir. Sana verilen sıfatlar değişebilir Fuat dikkat et! İnsanların gözünün önünde projelerini yırtıyorsun. Hiçe sayıyorsun onları. Daha iyisini hayal edin deyip duruyorsun. Sanki herkes senin gibi olmak zorunda. Kendini beğenmişin tekisin sen. Hayatın boyunca kaybetmemişsin. Kaybetmenin ne demek olduğunu bilmiyorsun. Ben hayal edemiyorum Fuat. Anladın mı ben hayal edemiyorum. Hayal etmek nasıl bir şey bilmiyorum. Hiçbir şey umut edemediğim gibi, hiçbir şey de hayal edemiyorum. Umut edememenin ne demek olduğunu sen nereden bileceksin? "
![](https://img.wattpad.com/cover/51082149-288-k452392.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞIK OLAMAM SANA
Storie d'amoreOKUDUĞUNUZA PİŞMAN OLMAYACAĞINIZ GÜZEL BİR AŞK HİKAYESİ Hırslı, oldukça yetenekli, bir mimar olan Fuat'ın hayatında işten başka bir şey yoktu. İflah olmaz bir işkolik olan genç adama aşk gökyüzündeki yıldızlar kadar uzaktı. Yıllar sonra bir gün met...