Klasik Mart akşamı hüzün sarmış dört bir yanımı. Tüm darbeleri yemiş hazmetmeyi bekliyorum. Bıkmışım her şeyden,sevenimden sevmeyenimden, dostumdan düşmanıma kadar. Bilgisayar basinda vakit geçirirken "Yeter bitti artık bu kadarı dinlenme vakti kalbimin."dediğim an mesaj belirdi ekranimda.
Tanımadığım bir insandan gelen bir numara. Sosyal medyamı kapatacağımı bildiği için numarasini göndermiş ama daha fotoğrafına bile bakmamisim tabi cevap bile vermedim.
Mesaj attı, tanıştık nasıl olduğumu sordu. Icim istemeye istemeye konuştum bende. Hele birde sert bir kızım tanımadığım kişilerle hayatta muhattap olmam ama nasıl olduğunu anlayamadigim güzel bir sohbete tutulduk.
"Numarani verir misin? Burdan zor oluyor." Gibi klasik bir numara isteme çabaları anlamaz mıyım tabi!!. Tanımadığım için tabikide vermedim numaramı. Tabi ki numara olmadan mesajlasilan bir uygulama indirttim. Biraz fenayım bu konularda. Neyse konuşmaya başladık.
Gitar çaldığını öğrendim. Dövüş sporlariyla uğraşıyormuş yaşıtız ama maşallah kapı gibi biri. Birbirimizi yavaş yavaş tanımaya başladık.
Birgün işim çıktı kırtasiye eve uzaktı hazirlandim gidecem derken haber verdim bunada.
Tabikide gelir yani can atıyor zaten bulusmak için. Elimde sargida incinmisti biraz.
Gördüğüm an gözüme kestirdim resmen. Yanastim yanına
-Selam genç! Dedim.
Tabi çocuk şok oldu. Denir mi böyle bişey ne kaz kafalisin!!!
Ama napayım öyle ilk tanıştığım birini yanagindan felan opemem yani...
Biraz yürüdük konuştuk derken eczane de işim vardı.
Ben eczaneye girdim hemen arkadaşını aramış. "Bana böyle dedi kesin beni beğenmedi."diye.
Nerden bilsin benim bu huyumu haklı tabi.
Eczaneden alacaklarimi aldım. Çıktım dışarı. Tekrar ufak tefek konusmalara başladık. Resmen işlerimi halletmek için çıkmıştım o yüzden diğer işlerime yöneldim. Hep yanimdaydi tabi bu fırsatı kaçırır mı? :) İnsanın yüreğinden kopmak isteyen sözcükler her zaman dilinden çıkamaz. Çıkmamalı zaten beklemeli zamanını.