-
Tao Pazartesi sabahı okula topallayarak girdi. Bütün haftasonunu seks yapmakla geçirmişti. O ve Kris evdeki her yeri kullanmışlardı.. Yatak, duş, koltuk, masa, yer, pencere önü... Akıllara gelebilecek her yerdeydi. Hatta şuan kıyafetinin altı çürükler ve kızarıklıklarla doluydu.
Kris seks sırasında tam anlamıyla bir makine gibiydi. Tao bundan memnundu ve hiçbir şikayeti yoktu, sevişmeye gelince partnerine kendini bırakabilirdi. Hoşuna gitmeyen tek şey ise bir daha onu ne zaman görebileceğini bilmiyordu.
Koridordaki dolabına gitti ve ilk derse ait olan kitapları koltuk altına sıkıştırdı. Dolabın kapağını kapayınca arkasında gizlenen Luhan belirdi. Tao aniden çıkması yüzünden yerinde zıpladı
''Lulu, beni korkuttun'' dedi elini kalbine koyarken. Luhan gözlerini devirdi
''Eeee haftasonu ne yaptığını söylecek misin?'' diye sordu. Ona söylemeli miydi? Luhan onun en yakın arkadaşıydı fakat sır tutmasını pek bilmezdi. Her ne kadar niyeti kötü olmasa da ağzından kaçırırdı.
''Biriyle takılıyordum'' Tao ipucu verdikten sonra birlikte sınıfa doğru yürüdüler.
''Biriyle takılıyordun? Yürüyüşünden siz ikinizin neler yaptığını tahmin edebiliyorum''
''Kapa çeneni!!''
''Kimdi?''
''Kimse''
''Oh hadi ama, sana pas atan futbolculardan biri mi? Pas atmak ve futbolcu olması.... espriyi anladın mı?''
''Iyyy hayır o değil ve olamaz. Tipim değil. Ve esprin için bir daha ıyy''
''Ama onunla seviştikten sonra böyle söylememiştim. Her neyse, bulacağım nasıl olsa'' diyerek göz kırptı. ''Oh ayrıca Sehun öğle yemeğinde beni alacak, gelmek ister misin? Bazı kolejli arkadaşları da geliyor'' dedi kaşlarını hızla yukarı kaldırıp indirerek
''Kolejli çocuklar mı? Beni de say''
''Yeeeyy! Öğle tenefüsünde dışarıda buluşuruz'' diyerek ikisi ayrı olan sınıflarına girdiler.
--
Saat 12:30'da zil çaldı ve Tao dışarı çıktı. Okulun önünde Luhan'ın Sehun denen çocuğun olduğunu düşündüğü arabasına yaslanmış birbirlerini yerlerken gördü. Yakınlarına yürüdü ve kollarını çapraz yaparak işlerini bitirmelerini bekledi. Bir süre sonra ayrılmayınca boğazını temizlercesine ses çıkardığında çift birbirlerinden ayrıldı.
''Oh Taozi geldin!'' dedi Luhan dudaklarındaki salyaları diliyle temizleyerek. Tao'nun elini tutup yakınına çekti. ''Sehun bu benim en yakın arkadaşım Tao, çok tatlı değil mi? Aynı bir panda gibi'' diye cıvıldadı. Tao sonunda meşhur Sehun'u görebilmişti, ve arkadaşının anlattığı kadar vardı, gerçekten yakışıklı ve seksiydi. Luhan'ın ona deli olmasına şaşırmamalı.
''Çok tatlı'' diyerek gülümsedi. Luhan durumdan memnun gibi duruyordu. ''Tamamdır! Hadi gidelim'' Sehun sürücü koltuğuna oturdu. Luhan da öne otururken Tao ise arkaya oflayarak oturdu. Kollarını tekrar çapraz yaparak konuştu
''Diğer çocuklar nerede?'' diye mızmızlandı. Sehun kahkaha atmıştı.
''Merak etme TaoTao. Sehun'un arkadaşları gideceğimiz yerde olacak. Senin için çok yakışıklı insanlar olacak'' dedi Luhan
''Öyle olsa iyi olur'' nefesinin altından konuştu
Bir süre araba turundan sonra sonunda kafeye ulaşmışlardı. Luhan hevesle ilk çıkan oldu ve Tao'nun kapısını açtı, ellerini tutarak birlikte içeri girdiler. Sehun önlerindeydi ve kapıdan girdiği gibi arkadaşlarını gördü. Onlara doğru ilerlerken diğerleri de Sehun'u gördüğünde oturdukları yerden kalktılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patronum'un Oğlu
Fanfic▸ Tao 18, Kris 29 yaşında Uyarılar; daddykink! yetişkin içerik, yaş farkı, slut-shaming (kötü laflar ile aşağılamak), bondage, halka açık yerde cinsellik → Hikaye Suga_high çeviri ve poster pathcode'a aittir