Onbeş: Mesafe

9.8K 321 92
                                    


-

Kris 4 günden beri gerek şirkette gerek şirket dışında Tao'dan uzak durmaya çalışmıştı. Çünkü Kris duygularından korkuyordu, onlarla yüzleşmek istemiyordu ve bu yüzden Tao'yu görmezse duygularının da geçeceğini düşünmüştü. 18 yaşındaki bir çocuğa aşık olmak istemiyordu. Zor ve kaçamak bir ilişki değil rahat herkesin önünde yaşayabileceği bir ilişki istiyordu.

Elbette bu uzaklaşmayı Tao fark etmişti, ne zaman iş için yardım istese Kris başka işleri olduğunu söylüyordu, hatta onunla göz göze bile gelememişlerdi. Yanlış bir şey mi yaptım sorusu işe gelirken ve çıkarken hep kafasındaydı, arada sırada babası bile bu durgunluğunun sebebini soruyordu, o ise sadece işe hala alışamadığını söyler olmuştu

Bu iş Tao'nun sinirine gitmeye başladığında ona sormaya karar verdi. Dikkatini çekmeliydi ve onunla konuşmalıydı. Bu yüzden öğle yemeği vaktini bekledi.

--

Kris'in odasının kapısına tıklamadan önce derin bir nefes aldı. Kapıya vurduğunda Kris'in sesini duyarak içeri girdi.

Kris Tao'nun kendine yaklaştığını görünce kalbi çarptı

''Konuşmamız lazım'' dedi Tao

''Evet konuşalım'' Kris katıldı.

Adam gibi ol Kris, bunu yapabilirsin. Sadece işi bitir

''Seni kızdıracak bir şey mi yaptım?'' Tao köpek gözleriyle ona baktı ve dudak büzdü. Bu şekilde her şeyi zorlaştırıyordu. ''Çünkü eğer öyleyse bir cezayı hak ediyorum. Lütfen babacık hiçbir kuralı çiğnemedim lütf-''

''Tao'' Kris onu böldü ''Bence birbirimizi görmesek iyi olur''

''N-ne!! Neden?!'' Tao şok olmuştu

''Çünkü öyle istiyorum''

''Peki ama neden? Anlamıyorum?!'' Tao elini beline koydu

''Aramızdaki ilişkiyi bitirmeliyiz, yaptığımız doğru değil'' Kris onu üzmemek için zorluyordu

''Yanlış mı? Beni si*kerken yanlış olmuyor muydu? si*kini boğazıma kadar sokarken bile mi?'' Tao sinirliydi

''O zamanda düşünemiyordum, artık düşündüm ve bu yaptığımızın işimi kaybetmeme neden olabileceğini anladım''

''Hala işine sahipsin, bu zamana kadar bir şey olmadı! Ve eğer böyle devam edersek de kimse fark etmez'' ondan ayrılmak istemiyordu

''Tao bunu gizlice yapamayız, üzgünüm ama böyle olması gerek'' Kris yavaşça kendini bırakıyordu

''Korkuyor musun?'' Tao kaşlarını kaldırarak sordu

''Ne? Hayır korkmuyorum, dediğim gibi Tao yaptığımız yanlış''

''Evet, korkuyorsun, yakalanmaktan'' kaşları hala kalkmış meydan okuyor gibiydi.

''Hayır yakalanmaktan korkmuyorum, ne yaptığımı biliyorum'' Kris diğerine baktı. Tao zorlu bir çocuktu

''Ne yaptığını biliyorsun gibi görünmüyorsun'' diye nefesi altından konuştu. Artık tam anlamıyla sinirliydi. Kris neden ondan ayrılmak istiyordu ki? O tamamen becerilesi ve seksiydi, okulundaki herkes onu becermek isterken bu zoruna gitmişti. Kimse onu bu kadar aptalca duruma düşüremezdi.

''Anlamadım?'' Kris ayağı kalktı. ''Ne dedin?'' onun yakınına yürüdü

''Dedim ki, ne yaptığını bilmiyorsun, beni becermekten korkuyorsun'' Tao kendisine yaklaşanın gözlerinin içine baktı ''Korkaksın''

Patronum'un OğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin