-
''Tatlım biz çıkıyoruz, sana Luhan'la iyi eğlenceler'' Tao'nun annesi eşinin elini tutarken dışarı çıkacaklardı. ''Oh ve eğer bir şeye ihtiyacın olursa bizi ara''
''Tamam anne''
''Ve geç gitme sakın''
''Anne artık bebek değilim, uyku zamanım yok'' dedi Tao sıkkınlıkla
''Biliyorum tatlım ama yine de geçe kalma''
''Tamaaaamm'' derken gözlerini devirdi. Annesi yanağına bir öpücük kondurdu ve babasıyla evden ayrıldılar.
Tanrıya şükür gitmişlerdi. Ailesini kesinlikle çok severdi fakat bazen onu gerçekten çok sıkıyorlardı. Çocuk gibi davranılmasından nefret eder olmuştu, o artık büyümek istiyordu ve yaptığı işler de çocukça şeyler değildi. Bazen ise ailesinin onun gerçek yüzünü gördüğünde neler olacağını da merak etmiyor değildi. Şeytan diyordu ki kendin gibi ol -Kendi gibi olmaktan kastı ojeleri sürüp kendine makyaj yapmak- ve ailenin karşına çıkıp tam anlamıyla gay olduğunu hatta stereotypical gay türünden olduğunu göstermek istiyordu. (Ç/N: Erkeksi gayler var bir de türkçesi pek hoş olmasa da nonoş diye bilinen halk adıyla olanı var, nonoş gibi olanından bahsetmiş, yumuşak böyle fatih ürek vsvsvs)
Ailesi evden çıktıktan sonra Gucci çantasına bütün oyuncaklarını ve iç çamaşırlarını katlayıp düzgünce koydu. Yeni aldığı dar deri ve dizleri yırtık olan pantolonunu ve üstüne basit bir tişört geçirdi.
Kris'in onu almasını beklerken vakit öldürmek için Luhan'ı aramaya karar verdi
''TaoTao!!'' Luhan ona izin vermeden telefonun diğer ucundan cıvıldadı
''Lulu'' Tao kahkaha attı
''N'apıyorsun?''
''Bekliyorum''
''Bu hafta sonu ne yapacaksın neden bana söylemiyorsun? Bir de ailene benim adımı da kullanarak yalan söylüyorsun ama ne yaptığından haberim yok'' Luhan esmer olanı soru bombardımanına tuttu.
''Çünkü bu bir sır olmalıydı Lu, ama söz veriyorum doğru zamanda her şeyi anlatacağım'' dedi Tao. Kris'in kuralları katıydı ve kimsenin aralarındaki ilişkiyi bilmelerini istemiyordu, Lu az çok tahmin edebilirdi sonuçta Kris'i tanıyordu ve ona olan hayranlığından çok kez söz etmişti, ayrıca o kişinin evine gidince o evde neler olacağını Luhan'ın da kendi deneyimlerinden dolayı aklına getirmesi gerekiyordu
''Pekala, kayda değer bir sır olsa iyi olur, sonunda hayal kırıklığına uğramak istemiyorum'' dediğinde Tao güldü
''İnan bana beklediğine değecek'' Tao bundan adı gibi emindi.
*Beep Beep*
''Üzgünüm Lu araba geldi, Pazartesi görüşürüz tamam mı?''
''Tamam her neyse iyi eğlenceler sürtük'' dedi Lu kırıldığını belli ederek, en yakın arkadaşının başkalarıyla takılmasına bozulmuştu. Tao ise sadece gözlerini devirdi ve kapamadan önce
''Ben de seni seviyorum'' dedi. Daha sonra fazla bekletmeden çantasını kapıp evden dışarı çıktı. Çıkmadan önce de hizmetliye Luhan'ın geldiğini söylemişti. Fakat gelen elbette Kris idi ve arabaya oturduğunda hal hatır sormadan direk adama sırnaşarak dudaklarından uzun bir süre boyunca öptü. Öpüşmeleri bittiğinde ise sonunda konuştu
''Merhaba babacık'' dedi ve tekrar dudaklarını birleştirdi. Kris kendini hazırlayamadan çocuk onun ağzının içinde çoktan keşfe çıkmıştı bile. İkisi de nefesleri yetene kadar öpüştüler ve Tao zorla da olsa kendini geriye yaslayıp öpücüğü sonlandırmayı başardı. Şimdi sıra Krisdeydi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patronum'un Oğlu
Hayran Kurgu▸ Tao 18, Kris 29 yaşında Uyarılar; daddykink! yetişkin içerik, yaş farkı, slut-shaming (kötü laflar ile aşağılamak), bondage, halka açık yerde cinsellik → Hikaye Suga_high çeviri ve poster pathcode'a aittir