-
''Parti nasıldı?'' Tao sordu. Soğuk çayını yudumlarken telefondan Luhan ile konuşuyordu
''Sensiz sıkıcı geçti'' Luhan ofladı
''Ama sen ve Sehun seviştiniz değil mi?''
''Evet, gece boyunca''
''Güzel, en azından içimizden birimiz eğlenmiş'' diye iç çekti esmer olan
''Akşam yemeği nasıldı? Bay seksi iş adamından bahset''
''Berbattı, tabi Bay seksi dışında. Luhan ne kadar yakışıklı olduğunu düşünemezsin'' dedi Tao ''Calvin Klein modeli gibi ve elleri lanet olası yüzüm büyüklüğünde''
''Ooo kulağa seksi geliyor. Daha fazla detay ver''
''Şey uzun boylu, benden daha uzun. Dağınık saçları var, ve vücudu fit.. Ah olamaz onu düşünürken bile azıyorum''
''Onunla tanışmak istiyorum'' Luhan mızmızlandı
''Endişelenme bu haftasonu barbeküde olacak. Ve eğer şanslıysak onu mayoyla ve üstsüz görebiliriz'' Tao yerinde zıpladı. (ç/n: havuza barbekü partisinde havuza giriliyo galiba. gavur partisi)
''Yehu! O zaman onu elde etmeye çalışacaksın yani?'' Luhan sorarca konuştu
''Oh evet bildin! Onun şeyini ağzımda istiyorum''
--
''Beni takip edin Bay Wu''
Pazartesi sabahıydı ve Kris yeni ofisine gidiyordu. Koridorun sonundaki büyük kapının önüne gelince bayan kapıyı açtı. Kris girmesi için kenara çekildi. Uzun boylu olan ofise girerken karşısında siyah koltukla beraber büyük masasını ve onun hemen arkasında şehrin manzarası olan kocaman pencereyi gördü. Patronu kadar mükemmel bir odaydı.
''Umarım beğenirsiniz'' dedi bayan ve içeri yürüdü. Kris sandalyesinin rahatlığını kontrol ederken sekreteri masasına dokundu ve
''Eminim ki masanızı nasıl kullanacağınızı çok iyi biliyorsunuzdur'' diyerek gülümsedi. Ah çık şurdan sürtük
''İşte buradasınız! Bay Wu'ya eşlik ettiğiniz için teşekkürler. Çıkabilirsiniz'' Bay Huang aniden odaya girdi ve kadının gitmesini nazikçe istedi. Tanrı sesimi duydu. Kadın kaşlarını çatarak ve topuklarıyle sesli bir şekilde yürüyerek ofisten çıktı.
''Yeni ofisin hakkında ne düşünüyorsun Kris?''
''Harika. Daha iyisini isteyemezdim. Çok teşekkürler'' dedi minnettarlıkla. Bay Huang gülümsedi
''Biraz boş olsada evde gibi hissetmen için yeni şeyler ekleyebilirsin elbette. Ayrıca şehrin görüntüsünden de memnun kalmışsındır'' diyerek pencerenin önüne geçti. Daha sonra yüzünü tekrar genç olana döndü ''Madem öyle bu haftasonu vereceğim barbekü partisine geliyorsunuz değil mi?'' diye sordu. Kris gülümsedi, oh elbette gelecekti
''Tabiki efendim'' diye sırıtırken patronu odadan çıktı. Bu haftasonunu dört gözle bekliyordu. O küçük sürtüğe verecek cezayı şimdiden planlamıştı. Ellerini üstünde hissetmeyi iple çekti.
---
Cumartesi sabahı Tao çok erken bir saatte kalktı, duş aldıktan sonra vücudunu daha parlak gösterecek bir losyon sürdü. Bu gün boyu onu parlak ve alımlı göstecekti, esmer tenliler için harika bir buluş diye düşündü Tao kendine aynada bakarken.
Altına boxer gibi dar mavi yüzücü mayosunu geçirdi. Üstüne ise fileli, kaslarını gösteren kolsuz atlet tarzı bir bluz geçirdi. Gözlerine suda geçmeyen eyeliner sürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patronum'un Oğlu
Fanfic▸ Tao 18, Kris 29 yaşında Uyarılar; daddykink! yetişkin içerik, yaş farkı, slut-shaming (kötü laflar ile aşağılamak), bondage, halka açık yerde cinsellik → Hikaye Suga_high çeviri ve poster pathcode'a aittir