YENI BIR HAYAT BAŞLIYOR
Hakim kararı verdiğinde bir süre şaşırmış şekilde baktım, gülümsedim.
"Anlamadım, ben şimdi çıkıyor muyum? "
"Evet, bir daha ki mahkemelere gelmen şartıyla.. "
Hakimin ağzından çıkan kelimeleri tek tek duyduktan sonra yüzüme daha fazla gülümseme yayılmaya başladı.
Bir an önce koğuşa gidip eşyalarımı toplamak istiyordum. Hayır hayır.. Eşyalarım kalabilir almasam da olur, bir an önce şu yerden çıkmak istiyorum.
1 yılım ceza evinde geçmişti, uzun bir bekleyiş ardından sonunda çıkacaktım, eğer ceza evinde kamera şakası falan olsa beni konu alıyorlar diye düşünebilirdim. Hiç beklemiyordum böyle bir kararı.
"Gardiyan koğuşa gidecek miyiz artık? " mutluluktan mı desem, yoksa burada sıkılmaktan mı bilemedim ama bunu söylemek içimden geldi.
" Tamam şimdi gidebiliriz ayağa kalk"
Gardiyan koluma girdiğinde kendimi kötü hissediyordum, ama bir yandan da iyi. Çünkü son kez koluma giriyor. Son kez dedim değil mi? Buraya bir daha gelmeye niyetim yok.
Koğuşa girerken, bizim koğuşta bekleyen gardiyan gülümseyerek kapıyı araladı.
"Sonunda be ASLANIM" benim kimseye söyleme niyetim yoktu, ama buralarda mahkumlar ile ilgili haberler hızlı yayılıyor, bilgisayar sağ olsun.
"Geçmiş olsun kardeşim"
"Aslan geçmiş olsun"
"Gidiyorsun sonunda be"
"Mektup atacaksın değil.... " sözünü kestim, sıkıntı gelmişti artık, sürekli aynı konu üzerine yorum yapmalarından." Eyvallah sağ olun, ama bir kişi daha bu konu hakkında ağzını açmasın, giderken uğurlarsınız yeter. "
Gidişime benden daha çok sevinenler bile vardı, KURTULUYORUZ!
********
Gardiyan beni tekrar çağırdığında anlamıştım, gitme vakti geldi, haydi Aslan çık şuradan.
" Allah kurtarsın" tek tek tokalaşmakla vakit kaybedemezdim, hem ceza evi arkadaşından dost olmaz, fazla lavabaliliğe gerek yoktu.
Koridorda ilerlerken koğuş kapısındaki camdan herkesin bana baktığını gördüm, kimisi sinirle, kimisi keşke bende senin yerinde olsam Aslan der gibi bakıyorlardı. Müdürün odasına geldiğimizde gardiyan kapıyı çaldı ve ardından birlikte içeriye girdik.
"Aslan Kara, çıkıyorsun sonunda. Sakın bir daha buraya geleyim deme o zaman kötü oluruz "
Müdürde dahil olmak üzere tüm görevliler beni severdi, özellikle resim hocası. Sürekli sen çok güzel resim çiziyorsun, bunu kullanmalısın diyordu. Belkide doğru söylüyordu, hiç resim çizmeye zaman ayırmamıştım. Eğer ceza evine girmesem, bana normal hayatta resim çizmemi söyleseydiler, dalga geçerdim.
Müdür çıkış işlemlerini hallettikten sonra gardiyan beni nizamiyeye jandarmalara teslim etti. Müdüre dayımı aramasını, onun beni gelip almasını söylemiştim.
Dayım...
Dayım ve anne annemi herkesten çok severdim, ailemden sevgi denen şeyi öğrenmedim. Annem iyi birisi olsa da pek anlaşamazdık biz. Dayım her zaman ne olursa olsun, ne yaparsam yapayım yanımda olan tek insandı. Ceza evine girerken bile ilk dayımı aramıştım, en çok ona güveniyordum. Ama oda teslim olmamı adaletten kaçmama mı söylemişti, bunu o değilde başka birisi söylese kesinlikle yapmazdım. Ama dayım... O deyince akan sular duruyor, dediğini yaptım. bir yılım ceza evinde geçti ama ne olacağı halen belli değil. Sonuçta mahkeme devam ediyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOSYOPAT
Teen FictionHakim kararı verdiğinde bir süre şaşırmış şekilde baktım, gülümsedim. "Anlamadım, ben şimdi çıkıyormuyum? " "Evet, birdaha ki mahkemelere gelmen şartıyla.. " Hakimin ağzından çıkan kelimeleri tek tek duyduktan sonra yüzüme daha fazla gülümseme yayıl...