KIZDAN UZAK DUR!
Alarmın çalmasıyla güneşin pencereden odamı huzur ışığıyla aydınlattığı bir sabaha daha gözlerimi açtım. Yataktan istemeyerek kalkarak banyoya girdim.
Aslında okulu özlediğimi sanıyordum. Ama bir yıl boyunca okula gitmediğim zaman boyunca her şey daha güzeldi sanki. Orada da sabah erkenden kalkıyorduk ama en azından gözlerin kapalı bir yere gitmene gerek kalmıyordu. Sabah sayımını verdikten sonra uykumu alana kadar uyuyordum. Şimdi sabah kalk,okula git, canını sıkanlarla uğraş.
Güzel bir duş aldıktan sonra her sabah olduğu gibi tekrar aynanın karşısına geçtim. Bir an önce kendime çeki düzen vermem lazım. Vücudum bitkin haldeydi, Güneş dün vücudumun harika olduğunu defalarca söylese de ben memnun değildim. Bir an önce başlamam lazım.
Havluyu vücuduma sararak dolaptan mavi kareli gömlek ve siyah bir kot çıkarttım. Tekrar banyoya geçip üzerime giydim.
Her zaman hızlıca indiğim merdivenleri bu sefer yavaş yavaş iniyordum. Çünkü dün gece babamı gördüm ve konuşmasını yaptı. Artık bir süre rahatım.
Bir süre.
Aşağıya doğru inerken burnuma güzel kokular geldi. Bu sabah çok farklı uyandım ilk defa kahvaltı kokusu burnuma güzel geliyordu.
"Seda hanım neler hazırladınız bakalım"
"Günaydın Aslan bey, mıhlama yaptım"
Bir tadına bakalım değil mi? Annem ve babam inmeden biraz kokusu burnuma güzel gelen şeyin tadına bakmalıydım.
"Çok güzel olmuş Seda hanım"
Gülümseyerek enerji saçar gibi karşılık verdi Seda hanım. Sabah sabah gülümseyen suratlarla karşılaşmak çok iyi geliyor. Bir bana değil herkese böyle olmalıdır herhalde?
Ufak bir şeyler atıştırdıktan sonra kapıya doğru yönelip ayakkabımı giydim ve dışarıya çıktım. Elimi cebime koyarak ıslık çala çala arabaya doğru ilerledim.
Arabaya biner binmez enerjik bir şarkı açıp sesini yükselttim. İçimden bir ses bugün çok güzel geçecek diyordu.
Okula doğru gidiyordum, kırmızı ışık durmamı istemişti benden.
Işıklarda beklerken sağ taraftan Ufaklığın yürüdüğünü gördüm. Neden otobüsle veya arabayla gitmiyordu ki? Yeşil ışık yandığında biraz ileride arabayı sağa çekerek arabadan indim ve sağ taraftaki kapıya yaslanarak elimi cebime koydum ve ıslık çalmaya evde olduğu gibi devam ettim.
Zişan yanıma yaklaşırken önüne bakmadan yürüyordu. Bende önüne geçtim ve yürürken bana çarptı.
"Dikkat etsene manyak!"
"Bence sen dikkat etmelisin ufaklık, hem sakar hem cesur. Çok dikkat etmelisin" yüzüme güzel gülümseme denilen şeyi yerleştirdiğimde, yüzümü güldüren kıza bakıp kendimi frenlenledim. Ne oluyoruz lan?
Yüzünü kaldırıp bana baktığında şaşırmış bir yüz siması ile karşımda duruyordu.
"Okula gidiyor olmalısın, senin gibi sakar bir kız yürüyerek okula anca bir günde varır. Hadi atla arabaya"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOSYOPAT
Teen FictionHakim kararı verdiğinde bir süre şaşırmış şekilde baktım, gülümsedim. "Anlamadım, ben şimdi çıkıyormuyum? " "Evet, birdaha ki mahkemelere gelmen şartıyla.. " Hakimin ağzından çıkan kelimeleri tek tek duyduktan sonra yüzüme daha fazla gülümseme yayıl...