Ömrümün en uzun gecesini yaşadım bilmediğim duvarlara ağladım ama doğan güneş beni kendime getirdi. Pencereden uzun süre baktım Buğra'ya valizimi toparlayıp gitmek geldi aklıma. Gelinliğimin halen üzerinde olduğunu farkettim öfkeyle çıkarıp fırlattım odanın bir yanına içimden bu evle birlikte yakmak geldi aslında ya neyse. Giyinme odasına doğru gittim bir heves aldığım her şey tiril tiril kullanılmayı bekliyordu. Odaya bakıp iç geçirdim ömrüm boyunca değil giyinme odam kendime ait bir odam dahi olmamıştı. Gözlerimden süzülen yaşlara inat bir tebessüm koptu içimden, köşede beğenmediğim için açmadığım kendi eşyalarım vardı işte kürkçü dükkanı Hayat hanım dedim kendime. İçinden aceleyle bir kot tişört çıkarıp geçirdim üzerime, ağzını tekrar örtüp son bir kez bakındım etrafa gidebilirdim artık.Aileme nasıl bir açıklama yapmam gerektiğini düşünüyordum sürekli annemin boynuna atlayıp sen haklıydın deyip ağlamak istiyordum. Gözlerime sicim gibi yaşlar boşaldı merdivenlerden hızlıca inip kapıya doğru sürükledim valizimi şehrin dışındaydı burası ve saat sabahın altısıydı bu saatte taksi bulmak biraz zordu ama olsun kalamazdım burada. Aklımda bitmez sorularımla büyük kapının önüne geldiğimde farkettim kapı otomatikti, güvenlik kabininden bir adam çıktı orta yaşlı iri yapılı yanıma geldi.
- Günaydın, Hayal Hanım dedi sırıtarak.
Benim için aymadığından gün cevap vermedim kapıyı aç gitmem gerek dedim. Ancak adam bana boş boş bakıp kafasını iki yana salladı.
- Üzgünüm hanımefendi ama Buğra beyin talimatı var kapıyı açamam dedi.
Öfke nöbeti geçirmeme ramak kaldı kendimi tuttum ve tekrar ettim ;
- Aç şu kapıyı aç...
Tam o esnada omzumda güçlü bir el beni kendine çekti güneş ışıklarının hareler çizdiği ela gözleriyle Buğra öfke saçıyordu. Elimden valizi alıp kolumdan sürükleyerek beni eve geri getirdi. Çırpınışlarım boşaydı elbette sadece omzumu daha da acıtıyordu bu hallerim. Beni bırakması için sürekli bağırıyordum tepkisiz sadece sürüklüyordu beni. Odamıza gelince beni yatağa doğru fırlattı ve diğer elindeki valizi de öfkeyle attı. Yanıma geldi yine sert bir hamleyle beni kendine çekip bağırdı.
- Ben istemediğim sürece gidemezsin buna alış artık alış.
Bedenim kaskatı kesildi beni boğazımdan kavradığı için nefes alamıyordum kendine gelmesi birkaç dakika aldı ve beni yine sert bir şekilde yatağa attı. Nefes alabilmek için birkaç kez şiddetle öksürdüm artık gözyaşlarıma hakim olamıyordum. Sadece hayallerimle oynamamıştı Buğra yüzündeki öfkeyle beni öldürebilirdi bile. Korktum ilk defa birinden bu denli korktum. Kendimi toparladım her şeye rağmen öfkeyle atıldım üzerine defalarca yumrukladım göğsünü kollarımı tutup yine beni göğsüne bastırdı tek bir hamleyle bağırıyordum ama nafile sesimi duyan dahi olsa kimsenin umurunda değildim. O kadar sıkıyordu ki beni tüm bedenimde eş zamanlı hissediyordum acıyı. En sonunda kulağıma eğilip olanca gür sesiyle bağırdı .
" Kes artık bağırmayı kes hiçbir yere gidemezsin sana ölümsüz bir aşk vaadinde bulunmadım ben istediğin bu şaşalı yaşam değil miydi bak içindesin işte tadını çıkar ve bu kadarıyla yetin. "
Bu konuşması canımı daha çok sıktı ne zannediyordu bu kendini Allah'ım ne kadar salakmışım nasıl fark etmedim ben başıma gelecekleri. Kollarından kurtulana kadar sustum ve çırpınmayı kestim, sakinleştiğimi düşünüp beni bıraktı işte o zaman odada bulduğum herşeyi fırlattım üzerine ve asla böyle bir yaşamı kabul etmeyeceğimi söyledim asla. Son bir hamleyle beni tekrar boğazımdan tutup duvara yapıştırdı artık alamadığım nefesim bile umurumda değildi yüzüne nefret sinmiş bu adamı nasıl sevmiştim ben ölsem ancak geçerdi kendime olan öfkem. Gözlerinden ateş çıkıyordu ve tekrar etti yüksek sesle.
- Ben istemediğim sürece gidemezsin..
Beni sert bir hamleyle yere bırakıp çıktı odadan kapıyı üzerime kilitlerken tekrar etti alışana kadar kilitli kalırsın gerekirse. Ardından bağırdım;
- Bunun bedelini ödeyeceksin Allah'ın belası..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜZLEŞME
RomanceNe kadar terk edilmiş olsa da bedenin hiçbir yalan gerçeğiyle yüzleşmeden son bulmaz. Kör karanlıkta yolumu nasıl bulabilirim ki... Canım acıyor hemde çok artık ayaklarımı kesiyor soğuk çıplak ayaklarım çamura gömüldü defalarca ama durmamalıyım. Ar...