Öyle bir yürekle sevdim ki seni kendime bile kördü gözlerim. Sen hiçe sayarken beni ayaklarının altındaydı ya yüreğim her adımında ezildim ezdin geçtin inandığım tüm yalanlara inat ben hala gözlerindeydim onlar yalan söylemiş olamazlardı böyle güzel bakarken...Bazen en çok aptallığınıza ağlarsınız ya ben tam olarak onu yaşıyordum. Aslında bana yaptıklarından çok beni sevmemiş olması yaralıyordu beni yanılmış olmak, hiçe sayılmak değersiz olmak vesselam en çok o koyuyordu bana. Üzerime kilitlediği kapının ardında beni bekleyen toz pembe bir dünya yoktu elbette ama içimdeki aptal kız belki bir gün sever seni kal diye mızmızlanıyordu. kalıp intikam almaktan ziyade kendimi sevdirme çabasına bürünecekti aciz yüreğim. ama aklım almıyordu bu yaşananları yüreğimin sesi dinlenmeyecek kadar saçmaydı işte.
Bu koca evden çıkmayalı neredeyse yirmi gün oluyordu bu süre içerisinde ailesi de eve dönmüştü. Sonsuz bir resmiyet içerisinde kimse kimsenin halinden anlamaz yenen buz gibi yemeklerinin ardından odalara çekilmelerin dışında yaşam belirtisi göstermiyordu kimse. Buğra o da geliyordu tabi, sonra gidiyordu sorgusuz sualsiz, kendi sesimi özler olmuştum. canım acıyordu çok derinde bir yerde kalbim kanıyordu biliyorum.
evde ailesiyle birlikte yaşıyorduk ayrı bir yer tercih etmemesinin nedenini kolayca çekip gitmemem için olduğunu anlamıştım.
Annesi dünya gamsızı bir kadındı hayatta onun için değerli olan kendisi ve çevresiydi. Bu camia diye bana komutlar vermeye başladığında anlamıştım adam yerine konmak için verdiği amansız mücadeleyi. Çok yoğundu arkadaşlarıyla buluşuyor, düzenli olarak dip boyasını tazeliyor, botoks zamanını kaçırmamaya özen gösteriyordu. Yaşına kıyasla oldukça güzeldi bu kadar bakıma güzel olmasa ayıptı zaten. Gözlerini o vermişti Buğra'ya ama o daha sinsi bakıyordu. Güzelliği sayesinde sahipti her şeye o yüzden çevresinde olanla bitenle meşgul olmak yerine tadını çıkartıyordu yaşamanın. Evde genelde onun sesi duyuluyordu sürekli telefondaydı kahkahalar atıyordu olanca sahteliğiyle amacı gösterişten başka bir şey değildi. Beni istememişti daha gösterişli bir ailenin kızı layıktı oğluna birlikte dip boyası yaptırabilmeliydi bu camia için. Ama beni layık görmüştü bu oyuna sevgili oğlu o yüzden üstelememişti. Hem her şeye rağmen benle de hava atabiliyordu.
Kız kardeşi de bu hayatın içinde kişilik bozukluğu yaşıyordu liseye gidiyordu, sonra kursa birde her dersten ayrı özel hoca geliyordu eve ama o da annesi gibi yaşamaya özen gösteriyordu. her anını sosyal medyada paylaşıyordu hocaların ona kattığı tek şey instagramda bir pozdu ötesi değil. Ha birde kitaplı kahveli fotoğraflar için alıyordu güzelim dünya klasiklerini eline. beni ne seviyor ne sevmiyordu bazen konuşmaya çalışıyordu kendiyle ilgili bir şeyler anlatıyordu ve abisinin beni nasıl sevdiğini merak ediyordu. Annesine oranla daha zeki olacak ki benim mutsuz olduğumu seziyordu adı gözleri gibi Ela'ydı. Ben de ona değer veriyordum diğerlerine kıyasla daha masumdu.
Bir kardeşleri daha vardı kendini değil adını bildiğim. Hikayesi bir sırdı sanki adı anılmıyor, özlenmiyor ve merak edilmiyordu yıllar evvel gitmiş yurtdışına ve bir daha dönmemiş evde ona ait tek kare bile resim yoktu boz bulanık sessizliklerinde derin bir sır saklıyorlardı ismini dahi anmazken. Oğuz...
Birde evin en otorite kadını babaannesi vardı. O hükümet gibi kadın dediklerindendi yaşamıştı her şeyi. Evdeki denge ve karar merci oydu, bana olan hislerine anlam veremiyordum ama biliyordum benden sakınıyordu cümlelerini. Yüzüme bakmadan konuşuyordu benle yemek yeyip yemememle, hastalığımla sağlığımla ilgileniyordu. Buğra'yla aramdaki sessiz anlaşmayı bilmese de hissediyordu muhakkak hissetmese böyle susmazdı bana da. Kimseden sözünü esirgememesi bunun kanıtıydı.
Babası ise bu samimiyetsizliğin tam ortasında her şeye susuyordu ve otoritesini susarak koruyordu. Siyah bir yer vardı sanki hayatında . Onu çözememiştim kalın kaşlarının altında sakladığı suskun gözlerini hiç görmemiştim ta ki artık savaşmaya karar verdiğim o pazartesi sabahına kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜZLEŞME
RomanceNe kadar terk edilmiş olsa da bedenin hiçbir yalan gerçeğiyle yüzleşmeden son bulmaz. Kör karanlıkta yolumu nasıl bulabilirim ki... Canım acıyor hemde çok artık ayaklarımı kesiyor soğuk çıplak ayaklarım çamura gömüldü defalarca ama durmamalıyım. Ar...