SUKÜNET

16 2 0
                                    


Zorlu geçen birkaç haftayı geride bırakmıştım kendimle hayatımla ilgili yüzleştiğimiz gerçekler ve kafamdaki sanrılarım arasında bir yerde anı kurtarma niyetindeydim. Kavgasız gürültüsüz ergen egolarını bir kenara itip aldığım kararları uygulamaya başladım. Kullanmadığım ilaçlarım nedeniyle sıklıkla zihnim bulanıklaşıyordu ancak zihnimi kontrol etmek için olağanüstü bir çaba sarfediyorum. Neden aramaktan ziyade çözüme odaklanmıştım ki tek çözüm bu saçma oyundan kurtulmaktı. Bu nedenle bana biçilen role uygun davranır olmuştum bir kaç hafta işe gidemediğini bahane ettim ve bilgisayarıma kavuştum bu sorunsuz halim Buğra' yı oldukça memnun etmişti zaten eskisi gibi olmamıza ramak kalmıştı evliliğimizin başında açtığı anlamsız savaş koyduğu kurallar yokmuş gibi davranıyordu bende ayak uyduruyordum elbette. Artık temkinliydim aynı yerden ikinci kez yara almamak İçin bu sefer kanmıyor kandırıyordum halen bana dokunmasını istemiyordum ve buna kendisini dahi aşan bir saygıyla karşılıyordu. Evde ise herkes en azından varlığımı kabul etmişti ben birden fazla cephede savaşmak istemediğim için bana sokulan laflara aldırış etmiyor çoğu olayı unutmuş gibi yapıyordum. Tedavinin ağır olmasına bağlıyordu herkes bu halimi ancak ben burada bu kadar hastalıkla mücadele ederken ailem hiç gelmemişti yanıma abim sıklıkla ziyaret etsene annem ya da babam gelmemişti. Onları endişelendirmemek için çok bahsetmemiş abim ancak garipsedim duyarsızlıkları şaşırttı beni.

Evden uzun süredir çıkmadığım İçin Buğra'dan rica ettim çıkmaya nefes almaya ihtiyacım vardı çünkü anlayışta nirvana yaptığı bugünlerde benim için fırsattı elbette. Akşam İçin sözleştik şık bir yerde rezervasyon yaptığını söyledi. Bu nedenle kuaföre gitmek istediğimi kendime gelmek için buna ihtiyacım olduğunu belirttim evlenmeden önce sıklıkla gittiğim kuaföre gitmekte ısrarlıydım hiç arkadaş katamadığım hayatımda! kuaför önemliydi. Şirkete yakın bir yerlerdedi şöför beni bıraktı artık gereken güveni kazanmış sayılırdım. Arabadan inip doğruca kuaföre girdim beni görünce çok şaşırdı patron karışı artık buralara gelmezsin diye düşündüm dedi. Her zaman olduğundan daha sıcak karşılık verdim mesleğini övdüm derken en kısa sürecek saç modelini yaptırdım. Sonra mevzuya girdim bugünün özel olduğunu ve hediye almak İçin çıkacağımı bu esnada arayan ya da soran olursa Özel bakım demesini rica ettim hemen kabul tabi.

Daha önce planladığım üzere çıkıp randevu aldığım hastaneye gittim kısıtlı zamanda randevu saatime yetiştim. Hastalığım sürecinde uygulanan tedavi ve raporların fotoğraflarını gösterdim uzun süren tedavi sürecimi ve hastalığımı anlattım elindeki raporlara incelerken doktorun yüzü şekilden şekile giriyordu tedavi eden doktoru ısrarla sormasına rağmen isim paylaşmadım. Benden birkaç tetkik ve beyin emarı istedi net bir şey söylemek için istedikleri tahlilleri verdim emara girdim tekrar yanına gittiğimde sonuçların bugün yetişemeyeceğini en erken bir hafta içinde çıkabileceğini söyledi. Gözlerim doldu her şeyi hemen öğrenirim umudu vardı içimde. Bu halimi gören doktor duraksadı mimiklerinden anladığım üzere bana bir şeylerin yanlış olduğunu anlatmaya başladı. Gözlüğünün altından Halime acıyarak baktı " kızım ne duymak istiyorsun bilmiyorum ama bana gösterdiğin tedavi ve hasta raporları ile hikayen de bahsedilen tanı uyuşmuyor" . Tamda duymayı beklediğim gibiydi aslında söyledikleri, daha net konuşmak İçin sonuçları bekleyelim dedi elbette doğru olanı buydu ama ısrarla kullandığım ilaçların ne işe yaradığını sordum. Halimden yolunda olmayan bir şeyler olduğunu anladı ve daha istekle yardımcı olmaya çalıştı " bu ilaçlar sıklıkla psikolojik rahatsızlıklarda hafızayı baskılanmak için kullanılır sakinleştirici özellikleri de vardır elbet ancak bahsettiğin düzeyde bir beyin kanaması sonrası bu tedavi tercih edilmez"
Şimdilik bu bilgiler benim için yeterliydi şaşırmadım bile üzüldüm derinden bir öfkeyle sarsıldım. Teşekkür ederim dedim bir hafta sonrasına randevu aldım ve kendimi kuaföre zor attım. Geldiğimde kuaförüm merakla hediyemi sordu hastane çıkışı aceleyle aldığım çamaşırları gösterdim şirinlik yapmaya çalışarak bundan iyisi mi olur dedim güldü eşlik edemeyecek kadar yıkılmıştım ben oysa. Kadından daha dişil enerjisiyle yardımcısına seslendi sonradan bana dönüp
" ay ucuz donla mı gircen koskaca patronun koynuna" diye güldü. Sinirlenirim o kadar laçkaydı ki ben bile kahkahalarla güldüm halime ucuz donla oskarlık bir hikayede erotizm kasacaktım bakar mısın saflığa. Ağzında yaya yaya çiğnedi sakızla gelen yardımcısına istediği kartımı uzattı ilerde ki klas mağazanın sitesinden istediklerini gösterdi almasını söyledi " açıma kız parasına" dedi yanağımdan makas aldı; "Olmaz bu saça bu makyaj otur önüne" diye çekiştirdi makyaj bitene kadar geldi benim sipariş zümrüt yeşili göz alıcı bir elbise en kaliteli satenden ve tabi içine aynı renkten oldukça göz alan bir iç çamaşırı takımı. Adam bu işi benden iyi biliyordu anlaşılan :) kuaför işlerini bitirip tam patron karısına yakışan bir hesapla çıktım dışarda bekleyen arabaya bindim şöför hesabı öderken aynı zamanda Buğra'ya rapor veriyordu ben yokken bir iki kere sordurmuş elbette beni ama Civelek kuaförüm, ısrarı üzerine
" ayol özel diyorum nerde diyorsun ağdada işte geç istersen seni de yoluyum" deyince üstelememiş. Bunun üzerine yüzüme bakmaya çekinen şöförün eşliğinde eve geldik halen beni almasına iki saat vardı bu benim öğrendiklerimi hazmetme yeterli bir süre değildi elbet ancak elden gelen bir şey yoktu. Bilgisayarı elime alıp reçete edilen ilaçları yan etkilerini satır satır okudum bu ilaçların beni iyileştirmenin ötesinde geçirdiğim tüm nöbetlere sebebiyet verdiğini anladım ve neredeyse iki yıldır alıyordum bunları ah ben zavallı ben neyin içine düştüm böyle. Öğrendiklerimi kafamda öteleyip aldıklarımı giydim gerçekten çok güzeldi üzerimi saran sitenin hafifliği cesur bacak dekoltesinde uçuşuyordu göğüs kısmındaki drapeler ise asil gösteriyordu giyinip aynaya baktım uzun uzun güzel olmuştum iç geçirdim altı ayda hayatın beni getirdiği halden çok uzaktı aynadaki yansımam. Kimden hesap soracağımı kime güveneceğim bile bilmezken bu yeni oyunda taşları diziyordum gelişine. Aynada kendime dalmışken içeri giren Buğra'yı farketmedim kapıya yaslanmış o da beni izliyordu gülümsedim karşılık verdi bana sarı sakallarının içine saklı gamzesi çıkmıştı ortaya ah dedim içimden ah neden bizi bu hale getirdin. Elini uzattı geçirmeyelim diye ekledi başımla onayladım ve ayakkabılarımı giymek için oturdum bu esnada beni izlediğinin farkındaydım neyi neden yaptığına anlam veremiyordum beni seviyordu sanki bunu hissediyordum peki bu gereksiz anlaşma tüm bu yaşananlar niyeydi?? (Cevabı olan yazsın)

YÜZLEŞMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin