Hatırlatma:Samet denen adam ağzımı bağlamak için bir bez çıkardı. Arabayı süren adamı ağzımı bağladıklarında farketmiştim. Hadi bakalım Kumsal kim bilir neler gelecek başına?
Devam:
Depo mu? Hadi ama bu çok klasik değil mi? Neredeydim kim bilir ama korkmuyordum. Belki bu benim kaçışımdı. Kim bilir belki Ayaz'ıma kavuşurdum. Derin nefes alıp olacakları bekledim. Deponun ardında sesler vardı. Baraka kalkınca içeri Dalga ile parktayken gördüğümüz adam girdi.
"Kuzey'in amcası değil misin sen?"
"Sen Kuzey'i nerden tanıyorsun be!?"
"Adın neydi dur söyleme ben bulacam."
"Kızım ruh hastası mısın sen?"
"Yok geçen sene bıraktım pskiyatriyi."
"Hata etmişsin valla hala delisin."
"Tanıştığıma memnun oldum Kuzey'in amcası beyefendi."
"Selçuk adım küçük hanım. Sende Kumsal'sın. Şu ünlü Mehmet Karadağ'ın kızı."
"Ha evet o pezevenk babam olur."
"Seni cidden tımarhaneye yatırmak lazım. Korkmuyor musun? Kaçırıldın şuan hani belki anlamamışsındır."
"Yoo niye korkuyum?"
"Hani öldürürüz veya işkence yaparız falan diye."
"Dualarım öldürmeniz yanında ama yinede siz bilirsiniz."
"Herneyse küçük deli. Senin ergenliklerini çekemem. Şimdi söyle bakalım Dalga nerde?"
"Denizde."
"Espiri mi yapıyorsun lan! Söyle şunun yerini."
Sesini yükseltince baya korkmuştum tabii ama Dalga'nın yerini söyleyemezdim elbette.
"Niye bağırıyorsun ki Kuzey'in amcası beyefendi. Şaka yaptım ya."
"Birincisi adım Selçuk, ikincisi şimdi hemen Dalga itinin nerde saklandığını söyle."
"Bilmiyorum ki."
"Sevgilisi değil misin ne demek bilmiyorum."
"Haydaaa, ne sevgilisi Selçuk amca ya sen söyle ben o manyakla çıkar mıyım? Deliyim ama o kadar değil."
"Lan bana ne özel hayatınızdan! Parkta yan yanaydınız biliyorsun biliyorum."
"Kuran getir basıyım amca valla bilmiyorum."
"Allah kitap sövdürtme lan bana!!"
Tekrar bağırınca bende biraz ciddileşip yanıt verdim.
"Ulan bana bak git kime sövüyorsan söv, kime soruyorsan sor ben Dalga itinin nerde olduğunu bilmiyorum! Deli etmeyin lan beni!"
"Bağırma lan küçük fayişe! Keserim dilini adam ol."
"Sensin lan fayişe, erkek oruspusu. Adam mısınız lan siz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK
Teen FictionKaranlığın ruhumu ele geçirmesi çok kısa sürede gerçekleşmişti. Her gün karanlığımda boğuluyor ama ölmüyor, ölemiyordum. Etrafımdaki katiller çoğalıyordu ve ben yavaştan deliriyordum. Ruhumu ve bedenimi ele geçiren kara bulutları gökyüzüyle püskürtt...