yeni bölüm sizlerle...
Ada'dan
Sabah Burak'la beraber uyurken buldum kendimi. Ne düşüneceğimi ne hissedeceğimi bilmiyordum. Hislerim karmakarışık olmuştu. Hadi ama olay pembe diziye dönmeye başlamıştı. 17 yaşındaki bir kız ailesini trafik kazasında kaybedip ailesinin katili olan aileye evlatlık gidiyor ve aslında ailesinin yaşadığını o ailenin oğlunun da çocukluk aşkı olduğunu öğreniyor. Unutma beni dizisi benim hayatımın yanında aksiyonsuz kalıyordu. Hakikaten o da ne saçma bi dizi he. Saçma düşüncelerimle müzik dinliyorken bana kim yardımcı olabilir diye düşündüm. Tabiki Selin. Yönümü değiştirerek Selinlerin evine doğru yürümeye başladım. 10 dakika sonra evin önündeydim.Zili çaldığımda Selin karşıladı beni. İçeri geçtik. Selin'e olan biteni anlattım. Beni dikkatle dinledi. Sonra ''Kardeşim bu senin kalbinin bileceği iş. Onu dinle. Pişman olmazsın.'' dedi. haklıydı. Biraz daha dertleştikten sonra kardeşimi özlediğimi fark edip koşa koşa eve gittim. Kapıyı babam açtı. gülümseyerek ''Hoşgeldin büyük cadı.'' dedi. Onu kocaman kucaklayarak bizim minik cadının odasına koşturdum. Annem gülümseyerek ''al bakalım Meleğini'' dedi. kucağıma alıp bol bol kokladım onu. Huzur kokusu dedikleri bu olsa gerek. O sırada babam odaya girip '' Ada misafirin var güzelim.'' dedi. Annem ''Meleği ver istersen.'' dedi. Ona kısık gözlerle bakarak reddettim. ''Tamam ellemedik meleğini.'' dedi gülerek. İçeri geçtiğimde Burak koltukta oturuyordu. Yanına geçtim. Melek'e bakıp '' 2. papatya prensesi ha ?'' dedi. Gülerek başımı yere eğdim. Bu çocuk bana her papatya prensesim deyişinde utanıyordum ve içimde birşeyler kıpırdanıyordu. Burak çenemi tutup başımı kaldırdığında '' Bir problem mi var ?'' dedi. Gözündeki korku pırıltılarını görüyordum. Beni kaybetmekten korktuğu o kadar belliydi ki.. ''Burak yaşadıklarım çok ağırdı. Bana biraz zaman verir misin? biraz hayatımı düzene çekeyim kendimle baş başa kalayım istiyorum.'' dedim. Gözlerimi gözlerinden ayırmadan ''Sen iste ömür boyu beklerim.'' dedi. Biraz annem ve babamla oturup Melek'i sevdikten sonra gitti. Bunca yaşanan olaydan sonra o kadar yorgun düşmüştüm ki hiçbirşey düşüneden yatmıştım. Zaten kaç gündür okula gitmiyorduk. Yarın Burak'la beraber okula gitmeye karar vermiştik. Selin de bensiz gitmek istemediği için ona da WhatsApp'tan yazıp telefonu şarj'a bırakarak uykuya dalmıştım.
***
Sabah annem beni okul için uyandırmaya gelmişti. Canım annem zaten hiç uyuyamıyordu. Melek sanırım yaramaz bir kız olacaktı. Üstümü giyinip saçlarımı düzleştirdikten sonra biraz yüzüme renk vermiştim. Aşağıya gidip babamın gazetesi elinde keyif çayını yudumlarken annemin de kahvaltıyı hazırladığını görünce gidip hemen yardım ettim. Normalde bu sahne her zamanki sabahımızdı. Ama kaybetmekle karşılaşınca ailenizi şu sahne için bile herşeyinizi verebileceğinizi fark ediyorsunuz. Babama şapırtılı bir öpücük kondurdum ve kahvaltı etmeye başladım. Burak beni almaya gelecekti o yüzden biraz hızlı kahvaltı etmem gerekiyordu. Kahvaltımı bitirip saate baktığımda bir iki dakika içinde Burak'ın geleceğini tahmin ettiğimden botlarımı ayağıma geçirip kapıya çıktım. Daha 1 dakika olmadan araba kapıda durdu. Arka koltuğa selin'in yanına geçip 'Günaydııın'' dedim neşeli bir biçimde. Hepimizin yüzü gülüyordu. kısacık bir yolculuğun ardından okula gelmiştik. Arabadan inip Selinle kol kola sohbet ederek yürürken Burakta önümüzde yürüyordu. Alara ona doğru yürümeye başlayınca bakmamaya çalıştım ama ilgimi çekmişti bir kere çaktırmadan da olsa bakmam gerekiyordu.''Seni özlediiim'' deyip Burak'a sıkıca sarıldı. sinirim ciddi anlamda bozulmuştu. Bütün okul her olayı öğrenmişti. Burak'ın çocukluk aşkı olduğumu da biliyor olmaydılar. O zaman bu Alara neyin kafasını yaşıyordu? Zil çaldığı gibi hırsla sınıfa girdim. Burak'ın birde onunla konuşması sinirimi bozuyordu. Ders dinlemeye halim yoktu. Alara gereksizi sürekli aklımı meşgul ediyordu. En sonunda WhatApp'a girdim. Alara çevirimiçiydi. Kendimi tutamayıp bir anda yazmaya başladım.
Alara
ÇEVRİMİÇİ
-Senin kaynakların iyi sanardım Alara? Demekki bazı dedikoduları kaçırıyormuşsun.
+Ben hiçbir dedikoduyu kaçırmam.
-O zaman Burak'ın çocukluk aşkı olduğumu biliyorsun.
+Adı üstünde güzelim.Çocukluk aşkı. Bu zamanda çocukluk aşkı mı kalmış? Beşik de kerttiler mi bari ? :D
-Çok komiksin. Burak'ın hala beni sevdiğini anlaman bu kadar zor olmamalı.
+Ah saf kız...Ya da salak mı desem ? Unutma Ada BEN İSTEDİĞİMİ ALIRIM.
-Özgüven ve egodan oluşuyorsun biliyorsun değil mi?
+Bu da benim tarzım. Burak'ı senin gibi bir ezik'e kaptıracağımı sanıyorsan yanılıyorsun.
-Göreceğiz..
***
Bu kız kadar gerizekalı bir canlı görmedim. Kızın göt everestte indirebilene aşk olsun.Sinirle telefonu cebime sıkıştırdım. Zil çalar çalmaz koşa koşa Kerem'in yanına gittim. Onu bu aralar çok ihmal etmiştim. Bir de onla dertleşmek iyi geliyordu. Biraz onunla dertleşirsem biraz kafa dağıtabilirdim. Kerem'in sınıfına geldiğimde sırada birşeyler karalıyordu. Yanına oturup ''ihmal ediliyorum'' dedim tripli bir sesle. ''Ada şuan canım sıkkın gidermisin?'' dedi. Kaç haftadır bu halleri canımı sıkmaya başlıyordu. '' Hayır Kerem bey hiçbir yere gitmiyorum.Kaç haftadır şu tavrının sebebini açılayacak mısın artık?'' Kerem ''Ada sevgilinin yanına git.'' dedi. Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. Ne sevgilisinden bahsediyorsun ?'' dedim. ''Ada bu kadar saf olamazsın. Seni sevdiğimi bile bile bana acı çektirip saf ayaklarına yatma artık.'' dedi. Şok olmuştum. 'N..e ne? beni mi seviyorsun ?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-EVLATLIK- (Raflarda...)
Teen Fiction17 yaşında genç bir kız yaz tatilinde ailesiyle güzel bir tatilin hayalini kurarken talihsiz bir kaza sonucu ailesini ve doğacak kardeşini kaybeder. Ailesi ve en yakın arkadaşı Selin'den başka kimsesi olmayan Ada kaza yaptıkları ailenin çok zengin b...