Selam arkadaşlar. Yaptığını yorumlar için teşekkürler. Ama biraz daha hoşgörülü olabilir bazılarınız. Kimseye zorla okutma gibi bir niyetimiz yok. Bazılarınız gerçekten kırıcı ifadeler kullanıyor. Birkaç kişi kısa dedi. Yarın telafi edeceğimi belirttim. Hala "Bunu yazacağına hiç yazmasaydın." gibi ifadeler kullananlar oldu. Size ilk hikayemiz ve acemi olduğumuzu da belirttik. Hikaye hakkındaki eleştrilere hiçbir şekilde laf söylemiyoruz. Ama uzun kısa muhabbeti canımızı çok sıkmaya başladı. Yeni bölüm sizlerle iyi okumalar...
Multimedya :Ozan'ın Seline hediyesi
İrem&Fatmanur
***
Ada'dan
Selin'in başımı yemeleri sonucunda artık Ozan'ı aramaya karar verdik. İki kere çalıştan sonra ;
Ozan "Efendim Selin." dedi.
"Merhaba ozan. Müsaitsen biraz konuşalım mı?"
"Tabii. Ne oldu?."
"Ya aslında ben dün hani sizin evde yaşadıklarımız.."
Derken ozan selinin sözünü kesti.
"Evet. Biraz oturduk. Balkonda. Ben sana seni seviyorum dedim. Sen umursamadın. Gittin ilk koltuğun tekine yattın uyudun. Bende uyurken seni izliyordum. Sonra uyandın. "Bende seni." dedin ve geri uyudun. Ama sarhoştun ciddiye almadım merak etme. Şimdi önemli bir işim var özür dilerim kapatmam gerek." dedi ve kapattı.
Selinle birbirimize baktık. "Selin sen bu çocuğu cidden seviyorsun değil mi ?" dedi. Kekeleyerek " Ya... Aslında..." diye devrik cümleler kurmaya başladığında sevdiğini anladım. Zaten Ozan'ı görünce gözlerinin parlamasından anlamıştım. Ve bence Ozan da ona karşı boş değildi.
***
Ozan'dan
Selinle konuştuktan sonra kafamı toparlayamamıştım. Biraz keremin yanına gitmeye karar vermiştim. Burakla olan anlaşması yüzünden kafası karışıktı.
***Anlaşma***
İki gece önce Kerem'le otururken Keremin telefonu çaldı. Burak keremlerin evinin karşısındaki parkta beklediğini söyledi. Beraber çıkıp gittik.Bankta oturuyordu. Arkası bize dönüktü. Önüne geçtik. Kerem "Bu saatte buraya çağırmanın mantıklı bir açıklaması var mı?" dedi. Burak "Kerem Ada'dan uzak durmanı istiyorum." dedi. Kerem dalga geçer bir tavırla "Senin her istediğin olsaydı ohooo." deyince Kerem "Sen Ada'yı seviyor musun kerem?" dedi. "Bu seni ilgilendirir mi?" diye sordu. "Bence seviyorsan uzak durmalısın. Yoksa Ada çok üzülecek Ada'nın hayatı hakkında hiçbir fikrin yok onu biraz seviyorsan ondan uzak dur. Eğer Ada'yı mutsuz görürsen bir daha ben Ada'nın yanına yaklaşmayacağım." dedi. Keremin Ada'yı sevdiğini adım kadar iyi biliyordum. Ve sırf o mutlu olsun diye ondan uzak durmaya kendini mutsuz etmeye razıydı.
***
Keremlerin zilini çaldım. Seval teyze güler yüzüyle kapıyı açtı. "Evimin ikinci oğlu gelmiş. Hoşgeldin ozanıım." diyerek karşıladı. "Hoşbuldum seval teyzem. Teyzelerin sultanı." dedim. Beni mutfağa doğru çekti. Kısık bir sesle " Bizim keremde bi haller var oğlum. Odasından çıkmıyor, yemek yemiyor. Senin bildiğin bir şey var mı ?" dedi. " Hayır bilmiyorum seval teyze öğrenirsem söylerim." dedim. Ada'nın doğum gününde hiçbirşey belli etmemişti. Ama demekki iyice dağıtmıştı kendini. "Odasının kapısını çalmadan bodoslama girince "Bir kere de kapıyı çal öküz." dedi. "Benden gizlin saklın mı var lan." dedim ve futbol topu şeklindeki pufunun üstüne yayıldım. "Niye geldin lan ?" dedi. "Çok naziksin keremciğim. Benim gelmem için sebep mi lazım ?" dedim. "Hadi lan senin derdin olmasa dışarıya çağırmazsın. Dökül." dedi. Dün geceki olayları anlattım. "Oğlum insan sarhoşken gerçekleri söyler. Git açıl kıza." dedi. "Kuru kuruya mı olcak lan." dedim. "O kadar da öküz değilsindir herhalde lan gideriz size anıt park'ın orda ortam hazırlarız saat 3 şuan 5 te ararsın Ada'yı getirir Selin'i."dedi. Gittik bir pasta kola vs. Aldık. Süs felan derken birde Selin'e melek kanatlarının pırlantayla süslendiği bir kolye aldım. Ada'yı aradım. Yarım saat içinde geldiler. Selin'in gözlerine kumaş bağladım. "Ada bugün özel bir gündü de ben mi unuttum. Senin doğum günün geçti. Benimki daha ocakta. Tanışma tarihimiz zaten ağustos." usulca boynuna kolyeyi takınca irkildi. Ada gülerek el salladı ve parkın çıkışına doğru gitti. Selin'in gözlerini çözdüm. Çardağa oturduk. Kolyeyi fark etti. "Ama bu çok güzel pahalıdır. Kabul edemem ki." dedi. "Saçmalama Selin. İçimden geldi." yanakları kızardı. "Teşekkür ederim" dedi. Başını eğdi. Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım. "Bak selin. Ben süslü laflar sevmem. Ama benim dünyamın merkezi benim hayatmın tamamı olur musun?" dedim. Şaşırdı gözleri parladı. "Olurum." dedi. Sıkıca sarıldım. Hayatımın geri kalanı olacak kişiye. Ve dudaklarımız ikinci kez buluştu.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-EVLATLIK- (Raflarda...)
Genç Kurgu17 yaşında genç bir kız yaz tatilinde ailesiyle güzel bir tatilin hayalini kurarken talihsiz bir kaza sonucu ailesini ve doğacak kardeşini kaybeder. Ailesi ve en yakın arkadaşı Selin'den başka kimsesi olmayan Ada kaza yaptıkları ailenin çok zengin b...