Kısalığına tepkilerden dolayı bir bölüm yazmaya daha karar verdim.
Fatmanur&Irem
***
Tam fotoğraf elimde dış kapının sesini duydum. Ne yapacağımı şaşırdım. Elim ayağıma dolanmıştı. Elif hanımın sesini buraya yakın duyunca kalbim küt küt atmaya başladı.Neyse ki gardırobun arkasında bir yer bulmuştum kendime. Odaya girdi. Çantasını ve ceketini yatağa bıraktı ve çıktı.
Sessizce kendi odama süzüldüm. Fotoğraf elimde kara kara düşünürken odanım kapısı çaldı. "Giriin." dedim. Selin imalı bir biçimde beni süzdü. "Girelim hanımefendi. Telefonlarımı meşgule atmak da ne demek oluyor?" Ona sinir bozucu bakışlarımı atıp " En yakın arkadaşın arkasından iş çevirmek de ne demek oluyor selin hanım?" dedim.Köpek yavrusu bakışları atıp yanıma geldi. " Adaaa bebeğiiiim dün nabtınız anlatsanaaa." diye ağzını yaya yaya konuşan sinir bozucu kızlar gibi konuştu. " Seliiiiiin bebeğiiiim çok beklersiiiiiin" diye taklit ettim onu. Yine odanın kapısı çaldı. "Girin." dedim. Burak "müsait misiniz kızlar? " dedi. Başımla onaylayınca içeri girdi. " Süper bi planım var. Beraber kahvaltıya gidelim mi ?" Selin "Evet gidelim." diye atladı. "Ben gelmiyim siz takılın." deyince Selin tarafınan gıdıklanmaya mağruz bırakıldım.
"Tamam gidelim artık gıdıklama." deyince sonunda bıraktı. Sonra burak odadan çıktı. Selinle giyindik aşağıya indik. Arabada sessiz müzik eşliğinde yolculuk ettik. Sonunda bir çay bahçesinde durduk. Inincr Burak " beğendiniz mi kızlar" dedi. Selin bana bakıp " Ada heryerde papatya var şuraya bak cennet gibi." dedi. Ben bir papatya aşığı olarak hayran kalmıştım.
Birden kulağımda bir el hissettim kafamı çevirince burun buruna geldik. Nefeslerimiz birbirine karışıyordu. "Çok...güzelsin Papatya prensesim..." dedi. Şaşkınlıkla ne yapacağımı bilmez bir şekilde Burak'ın yüzüne bakıyordum. Oda gözlerimin derinine bakıyordu. Bakışları sanki gözlerimin daha derini varmış da ona da bakmak istiyormuş gibiydi. Selin öksürünce ikimizde kendimize geldik. Neden kalbim deli gibi çarpıyordu ki ? Burak'ın üstümde bıraktığı etkiden nefret ediyordum.
Bir masaya geçtik. Kahvaltı siparişlerimiz geldi. Biz kahvaltı ederken yanımıza yaşlı bir amca geldi. "Gençler beğendiniz mi afiyet olsun." dedi. Selin ağzı dolu bir bicimde "Kom yoptoyso ollorono soglok cok gozol olmos." dedi. Kafasina bir tane patlattim. Bana gözlerini kısarak baktı ve omuz silkti. Yanımıza gelen amca meğer buranın sahibiymiş. Çiftliklerindeki sütlerle kaymak yapıyorlar köydeki tarladan ise domates salatalık kahvaltılık malzemeler getiriliyormuş. Doğallık bence harikaydı. Kahvaltıyı bitirdikten sonra teşekkür ettik ve özel hoşafları sipariş edip yeşilliğe oturduk. Burak'a "Burak senden birşey isteyebilir miyim ?" dedim. Kafasıyla onayladı. " Bana papatyadan taç yapar mısın?" dedim. "Tabii." dedi. Bir iki dakikada halletmesine şaşırmıştım. Tacı başıma takıp "İşte şimdi papatya prensesi oldun." dedi
"Benim papatya prensesim." diye fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-EVLATLIK- (Raflarda...)
Ficção Adolescente17 yaşında genç bir kız yaz tatilinde ailesiyle güzel bir tatilin hayalini kurarken talihsiz bir kaza sonucu ailesini ve doğacak kardeşini kaybeder. Ailesi ve en yakın arkadaşı Selin'den başka kimsesi olmayan Ada kaza yaptıkları ailenin çok zengin b...