-26.BÖLÜM-

76.3K 3.3K 405
                                    

Selaaam :D bugün yoğun istek üzerine bölüm yazmaya karar verdim. Bu arada grupta bazı tatsızlıklar oldu dün. Yanımda olan herkese çok teşekkür ederim. Siz benimle oldukça hikayeyi bırakmaya niyetim yok. Biz evlatlık ailesiyiz. Sizleri seviyorum.
Bu arada dil_karadag adlı okuyucumuzun doğum günüymüş nice daha beraber evlatlık ailesiyle mutlu mutlu senelere :))

Multimedya: Ada'nın parti elbisesi

Fatmanur&İrem

***
Ada'dan

Selin beni apar topar eve götürdü. Eve gittiğimizde Selin üstünü değiştirip daha spor birşeyler giydi. Biraz çıkıp koştuk. Filmciden komedi filmi aldık. Selin ne kadar korku filmini sevse de bana kıyamadığı için komedi alıyordu. Sonra markete gidip ne kadar abur cubur varsa doldurduk. Eve gidip pijamalarımızı giydik. Abur cuburları tabağa doldurup filmi taktık. Filmi bitirip ikimiz bir kulaklığı paylaşarak güzel bir uykuya daldık.

***
Burak'tan

Dün bütün gün bahçeyi hazırlatmış hazırlıkları teker teker kontrol etmiştim. Ada'nın dünkü hali beni çok üzmüştü. Ama bir süreliğine katlanmalıydı. Bir süreliğine bir şey öğrenmemeliydi. Sabah zilin sesiyle uyanmıştım. Pasta gelmişti nihayet. Papatyaların yanında sönük kaldığı gözleri masmavi bir masumluk. Pastanın fotografını çekip Selin'e yolladım. Ve yavaş yavaş davetliler gelmeye başlamıştı.

***
Selin'den

"Neden elbise giyiyorum Selin." diye söylenen Ada'ya ters bir bakış atıp "Yani ne olacak giysen iki dakika bir yere gidip geleceğiz." dedim. Oflaya puflaya elbiseyi giymişti. Burak'tan "gelebilirsiniz." Mesajını görünce "hadi çıkalım." Dedim ve taksiye atlayıp yola koyulduk.

***
Ada'dan

Selin'in beni zorla bir yere götürmesinin sebebini anlamaya çalışırken yolu izliyordum. Neden evin yolundaydık acaba? Selin'e " Selin neden evin yolundayız?" Dedim. "Soru sorma sadece izle ve gör." Dedi. Taksi durdu ve evin kapısına doğru yürüdüm. Işıklar açık değildi. Kimse evde yoktu sanırım. Tam Burak'ı arayacakken kapı açıldı ve biri kolumdan tuttu ve beni bahçeye doğru götürdü. Işıklar açıldı ve "İyiki doğdun Adaaa!!" Diye sesler yükselince şaşkınlıktan dilim tutulmuştu. Nasıl da unutmuştum.

Ben şaşkınlıktan donakalmışken hizmetliler pastayı getirmişti. Pastada o çay bahçesindeki fotografım vardı. "Hadi üfle" diye bağırışlar gelince gözlerimi yumdum. Kulağıma bir ses "dilek tut." Diye fısıldadı. Gözlerimi açıp Burakla burun buruna geldik. "Teşekkür ederim." Dedim. "Herşey için." Ve mumları üfledim. Selinle kocaman sarıldık. Bu hayatın bana en güzel hediyesiydi selin o iyiki vardı. O kadar süre sarılıp gözlerimiz dolunca selinle bizi ayırdılar. Tam bir saat boyunca dans ettik.

Alara'yı kim çağırmıştı ya?!? Günümü mahvetmemek adına hiçbir şey söylemedim ve eğlenmeme baktım. Parti devam ederken tanımadığım bir kız şişe çevirmece oynayalım dedi bir kaç kişi eğlenmeye ve içmeye devam ederken 10 kişi falan oynamak için yere oturmuştu. Selin "hadi Ada diyip kolumdan çekip benide şişe çevirme oynayanların yanina götürdü. Karşımda Burak ve Alara yanımda Selin onun yanında Ozan ve benim diğer yanımda Kerem oturuyordu.

İlk Burak çevirdi. Ozan ve Burak'ta durdu. Burak "Doğruluk mu cesaretlilik mi ?" Diye klasik soruyu sordu. Ozan "cesaretlilik." Dedi. Burak "Git selin'i öp." Deyince hepimiz şaşkın bir şekilde Burak'a yöneldik. Ondan daha garibi Ozan domates gibi olmuştu. Bunu kim bilir kaç kızla yapmıştı ama neden şimdi utanmıştı? Burak gülerek "şaka şaka." Dedi. "Sosyal medyadaki üç kıza çıkma teklifi edeceksin" dedi.

İlk üç kıza mesaj attı ve birinin abisi arayıp Ozan'a küfür etti. Gerçekten çocuk ne yapacağını şaşırdı. Sonraki çevirişte Alarayla bana gelmişti. Alara'ya klasik soruyu yönelttim. "Doğruluk." Dedi. Hım iddialı. Herkes ne soracağımı merak eder gibi bana baktı. "Gögüslerin" dedim. Gülmemek için kendimi tutarak "silikon değil mi ?" Kerem "Oo sert kapak kombo oldu." Diyerek gülmeye başladı. Alara "Bu nasıl soru ya?" dedi ve sinirli bir biçimde mutfağa gitti ve Burakta arkasından gitti.

***
Burak'tan

"Alara bu bir oyun farkındaysan ve herkes istediğini sormakta özgür." Diyerek mutfaktan içeri girdim. Alara
bana doğru döndü " Peki ben sana sorayım Burak neden bu kıza bu kadar düşkünsün? Neden doğum günü organizasyonunu bile sen yapıyorsun anlatsana?" Dedi cevap vermeden suratına baktım.

***
Ada'dan

Acaba abarttım mı diye düşünerek vicdanım beni yokluyordu içecek birşeyler almaya mutfağa girmiştim. Alara ben mutfağa girer girmez Burak'ın dudaklarına yapışınca elimdeki bardak yere düştü ve Burak Alara'yı ittirip bana doğru bakınca sesimi toparlayıp "Pardon yanlış zamanlama." Deyip hızlıca mutfaktan çıktım.
***

-EVLATLIK- (Raflarda...)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin