İyi okumalar..
Medya; Partide giydikleri.
■■■
Dudağımdaki sıcaklıkla gözlerimi araladım. Karşımda gözleri kapalı bi adet Emre görmeyi TABİKİDE PLANLAMIYODUM!
Gözlerimi kocaman açtığımda yüzümün gerildiğini hissedip küçük bi öpücük kondurup geri çekildi. Sırıttığında omzuna vurdum. "Napıyosun sabah sabah!" Sırıtmasını bozmadı. "Hadi kalk giyin ilk önce güzel bi kahvaltı ederiz sonra otele gideriz oda ayarladım. Ordan ailelere uğrarız sonrada partiye işte. Geceleri otelde kalıcaz. Susuzluğumuzu kontrol edemessek pek iyi şeyler olucağını sanmıyorum." Dudağını kıvırdığında oflayıp onlaydım. Ayağa kalkıp banyoya gittim. Arkamdan kahkaha attığını duyduğumda gözlerimi kısıp ona baktım. "Neye anırıyosun öyle ?" Kahkahayla karışık konuştu. "Pijaman çok güzel ahahaha." Göz devirdim. Unicornlu pijamalarımdı. Ben onları seviyodum. Omuz silkerek banyoya geri döndüm. O sırada Emre'de aşşa iniyodu.
Duştan çıkıp saçlarımı kuruttum. Üzerime göbeği açık lacivert salaş bi tişörtle siyah yırtık kot şortumu giydim. Eyeliner rimel ve parlatıcı 3 lememi yaptım. Çorapla beraber lacivert supralarımı giyerken fön makinesini valize fırlattım. Valizi kapatıp aşağıya sürüklemeye başladım. Son kez aynaya baktığımda iyi gözüküyodum.
Aşağıya indiğimde Emre'de lacivert gömleğinin kollarını sıvıyodu. Siyah kot giydiğinide gördüğümde gözlerimi kıstım. "Bence sen beni izliyosun. Bu kadar uyumlu olmamız anlamsız." Yeni fark etmişçesine arkasına dönüp beni süzdü. 32 diş sırıttığında bende sahte olduğu fazlasıyla belli olan sırıtışımı gösterdim. "Gel benimle son bişey kaldı." Elimden tutup salona götürdü. Koltuğa oturup gözlerimin içine baktı. "Normal insanların yanına gittiğimiz için eskisi gibi görünmeliyiz. Nası yapıcağın hakkında fikrin var mı?" Düşündüm.
Düşünerek ve hissederek kendi halinize dönebilirsiniz..
Teyzemin sözlerini hatırladığımda başımla onayladım. "Evet. Düşünüp hissedicektik. Nası olucaksa artık." Birbirimizin gözlerine kitlendik. Sonra gözlerimizi kapatıp düşünmeye ve hissetmeye çalıştık.
Yaklaşık 5 dakika sonra kendimi tuhaf hissetmemle gözlerimi araladım. Görüntü netleştiğinde karşımda gözleri kapalı dudağı hafiften aralık olan kumral bi Emre gördüğümde dayanamayıp dudağına yapıştım. İlk başta karşılık vermesede sonradan sırıttı. Dişlerini hissedebiliyoken sinirlenip dudağını ısırıp geri çekildim. Ona kaşlarım çatık bakarken gözlerini açtı. Yüzümü süzdüğünde bu sefer o bana yapıştı. Ben sırıttığımda oda sırıttı.
En son bıraktığımızda telefonunu aldı eline. "Kimi arıyosun?" Telefondan numara tuşladı. "Berke'yi arıyorum. Partiye falan gitmiyoruz. Sana sarkanları döverek günümü geçirmek istemiyorum. Hatta sana sarkanlar sana zarar verirse hepsini vururum. Çünkü fazla güzel gözüküyosun. Doğrusu bu halini özlemişim." Göz devirdim. "Saçmalama Emre. Kapat o telefonu. Hiç kimse bişey yapamaz bana! Unuttun heralde , hani biz kana susamışlar falanız ya , hani ikimiz melezdik falan."
Dudağını ısırıp gözlerini kıstı. "Unuttum lan ben onu." İbne ibne gülümsedim. "Şaşırmadım balık beyinli."
¤¤¤¤¤¤
Masal'a son defa sarıldıktan sonra sıra Mert'e gelmişti. Saçlarını özenle yapmış gibiydi. İbnece sırıtıp saçlarını karıştırdım. Hızla geri çekildi. "Ya Öykü ya. Sokucam... 2 saat uğraştım lan ben bunla." Omuz silktim. "3 4 gün burda yokum ve sen 2 saatin lafını yapıyosun! Geber sen!" Ensesini kaşıyıp yanıma geri döndü. "Hoşçakalın. Az insan öldürüp gelin" diyip bana sarıldığında bende kollarımı doladım. Ayrıldığımızda tatmin olmuş şekilde sırıttım. "Aferin yola gel böyle." Gözlerini kıstığında sırıtarak Emre'ye döndüm.