BEN ÖLDÜĞÜM GÜN

HİÇ OLMAMIŞ GİBİ (BÖLÜM DOKUZ)

Asya, Dila ve Ahmet'in perişan yüzlerine baktı. Kendiside onlardan farklı değildi. Şimdi şu kapıdan girip ne diyeceklerdi, ah biz Yıldız ve Melisayı Kara Kraliçe isimli bir cadıya kaptırdık, birisi rüyalar ormanın da, öbürü de tutsaklar arazisinde,ha bu arada bir ölünün sırrını çözmemiz lazım,yalnız hepsi bu kadar da değil Yıldız da muhtemelen geri dönmeyecek,evet sorunuz var mı?Yok dedi Asya yok ben aileme ne derim,Melisa nın yokluğunu nasıl açıklarım,Yıldızın ailesine ne derim?Dur dedi Ahmet,lütfen bi sakin olmaya çalış Asya, biliyorum çok berbat bir durumdayız ama birşeyler düşüneceğiz.Ne, dedi Asya Allah aşkına söyle böyle bir durum nasıl açıklanırki bu bu çok saçma,çok ama çok saçma. Tam bu sırada Asya kulaklarında Liya nın sesini duydu, böyle olsun istemedim ben kötü biri değilim.Olaylar kontrolümden çıktı,çok üzgünüm inan, ama senin için birşey yaptım ailenin hafızasından Melisayı sildim,evdeki ona ait herşeyi geçici olarak yok ettim,aynı şeyi Yıldızın ailesi içinde yaptım. Tabi tüm eş, dost, akraba yani herkes onları artık unuttu. Onlar geri dönünce herşey düzelecek,bunu yaptığım için muhtemelen bir bedel öderim ama en azından sen bu meseleyi çözene dek senin için ortamı kolaylaştırmak istedim.Aman ne güzel dedi Asya,benim ailem kardeşimi unuttu sanki hiç olmamış gibi,Yıldız da öyle herkes onları unuttu aman ne güzel. Bunları söylerken ağlıyordu,yumruklarını sıkıyordu, ne dedi Dila ne oldu?Asya onlara olanları anlattı, şimdi üçü  birlikte ağlıyordu, bu nasıl bir kabus böyle dedi Ahmet,aklımı oynatmak üzereyim artık. Tamam dedi Asya ayağa kalkıp tamam yeter kalkın dövünmeyi bırakın,şimdi güçlü olma zamanı,benim hemen bu işi çözmem lazım,sizde güçlü durun ve bana fikir verin,olayın içinde yer alamasanızda yol gösterin,şu sırrı çözüp Melisayı ve Yıldızı getirelim,bu lanetten kurtulalım.Tamam dedi Dila,haklısın hadi toparlanalım,kimse birşey hatırlamadığına göre gezmeden dönüyor gibi davranabiliriz, hadi bakalım şimdi rol zamanı. Ve böylece üstlerini düzeltip yüzlerine sahte bir tebessüm takarak kolkola içeri girdiler. Asyanın anne ve babası kanepede film izliyorlar dı ve çok mutlu görünüyor lardı. Asyanın içi acıyla doldu,gözlerine dolan yaşları geri gönderdi ve sahte bir gülümseme ile onlara seslendi,merhaba millet ne yapıyorsunuz?Anne ve babası onlara dönüp gülümsedi, hoşgeldiniz çocuklar dedi annesi,tezgahta patlamış mısır var hadi keyfinize bakın.Dila ve Ahmet bu evin bir ferdi gibiydi,bu dört gencin ailesi içinde geçerliydi, yıllardır hepsi bir aile gibi olmuştu, o yüzden hiçbiri diğerinin evinde misafir muamelesi  görmezdi. Gençler tamam deyip Asyanın odasına çıktılar,kapıyı örter örtmez hepsi yorgun bir şekilde kendilerini buldukları boş yerlere attılar. Şimdi nereden başlayacağız dedi Dila,ilk adım ne olacak?Yarın dedi Asya ilk iş ben Liya nın evine gideceğim ve bir yolunu bulup birşeyler öğrenmeye çalışacağım, sizde okula gideceksiniz,üçümüz birden ortadan kaybolmayalım dikkat çekmesin. Hayır dedi Ahmet kendi başına gitmene izin vermem bende geleceğim. Lütfen Ahmet işi zorlaştırma,bu seferlik kendim gideceğim dedi Asya.Ahmet ona hiç hoşlanmadığını gösteren bir bakış attı ama birşey demedi. Arkadaşları gidince Asya yatağa gömülüp hıçkıra hıçkıra ağladı ve zorla uykuya daldığında Melisa ve Yıldızla ilgili kabuslar gördü. Sabah uyandığında yatağında bir not duruyordu,bu da ne dedi Asya,notu eline aldığında yarısı yanmış bir kağıt olduğunu ve titrek bir el yazısı ile yazıldığını gördü, siyah mürekkep kalemle yazılmıştı,tek cümle vardı kurşun gibi ağır tek cümle,vakit daralıyor, rehineler tehlikede. Asya okudu ve hırsla notu buruşturup attı. Her zamanki gibi okula gidiyormuş gibi hazırlanıp evden çıktı ve Liya nın evine yöneldi. Eve vardığında o ürperten sessizlik karşıladı Asya'yı. Derin bir iç geçirdi ve kapıyı çaldı. Birkaç dakika sonra Ayşen Hanım göründü ve evet genç bayan ne istiyorsun diye sordu.Merhaba dedi Asya beni tanıdınızmı, hani kardeşim ayağını burkmuştu siz bize yardım etmiştiniz. Evet hatırladım dedi kadın hayırdır birşey mi oldu?Acaba içeri gelebilirmiyim dedi Asya,sizinle birşey konuşmak istiyorum da. Kadın önce tereddüt etti ama sonra bahçe kapısını açtı, Asya giriş yolunu yürüdü ve evin kapısına vardı. Ayşen Hanım onu tepeden tırnağa süzdü ve evet ne konuşacaksın bakalım dedi. Şey dedi Asya ben bir araştırma yapıyorum  okulla ilgili sosyal bir  ödev için,çocukları kaybolmuş aileler ile uzun soluklu bir röportaj şeklinde yazı dizisi olacak,bende izin verirseniz bunu sizinle yapmak istedim,hem belki paylaşmak sizede iyi gelir,ne dersiniz acaba?Tabi bu size zor gelebilir istemezseniz anlarım ama kabul ederseniz beni çok mutlu edersiniz.Asya bu arada içinden ne olur kabul et diye söylenip duruyordu. Ayşen Hanım bir süre hiçbir şey demedi ama sonra buz gibi bir sesle  ben kızımın bunca yıldan sonra öldüğüne inanıyorum kaybolduğuna değil, fakat yinede kabul ediyorum madem bir ödev  bu, sana yardımcı olacağım dedi.Asya çok teşekkür ederim dedi çok sağolun beni çok mutlu ettiniz.Ama dedi kadın umursamaz ve soğuk  bir tavırla,bugün olmaz, istersen yarın sabah gel o zaman konuşabiliriz. Asya içten içe üzüldü çünkü onun çok ama çok acelesi vardı fakat yapabileceği birşey yoktu,kadına ısrar edemezdi çünkü ters tepebilirdi.Peki dedi Asya nasıl isterseniz ben yarın sabah gelirim tekrar teşekkür ederim. Kadın sadece başını salladı ve hiçbir şey demedi,Asya tekrar teşekkür etti ve oradan ayrıldı. Ayşen Hanım o gözden kaybolana kadar içeri girmedi.Asya evede okulada gitmek istemiyordu, öyle ne yapacağını düşünerek yürürken birinin ona seslendiğini duydu,dönüp bakınca yaşlı bir teyzenin onu yanına çağırdığını gördü ve ona doğru yürüdü,efendim teyze dedi birşey mi isteyecektin?Seni gördüm dedi kadın,o evden çıktın, o kadının evinden,o kızı kaybolan kadının evinden.Evet teyze dedi Asya birşey mi oldu acaba?Gel dedi kadın şu köşeye oturalım biraz, sana diyeceklerim var.Asya şaşırdı birazda korktu  ama merakına yenik düştü ve kadını takip etti, köşedeki banka  oturdular. Kadın ona döndü ve ellerini ellerinin arasına aldı,Asya bu dokunuşla ürperdi ama elini çekmedi, bak kızım dedi kadın sen o eve niye gittin bilmiyorum ama o ev tekin değil, sende iyi bir kıza benziyorsun o yüzden uyarmak istedim seni.Neden teyze dedi Asya neden tekin değil o ev?Kadın onun yüzüne uzun uzun baktı ve anlatacağım kızım dedi ama önce sen dürüstçe bana o evde ne aradığını anlatacaksın.Ben dedi Asya,ama kadın elini kaldırıp onu susturdu ve sakın bana yalan söyleme kızım doğruyu söyle çünkü yalan söylersen hemen anlarım o zamanda sana hiçbir şey anlatmam ve inan bana sana anlatacaklarım senin için çok önemli olabilir dedi.Bunun üzerine Asya bir süre sessiz kaldı ve derin bir nefes aldı,pekala dedi anlatacağım hemde doğruyu. Bir şekilde bu kadın ona yardımcı olacaktı,Asya hissediyordu,bu yüzden tekrar derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı, bir taraftanda kadından neler duyacağını deli gibi merak ediyordu ve de duyacağı şeylerin hiç hoş şeyler olmayacağına dair kuvvetli bir his taşıyordu.