BEN ÖLDÜĞÜM GÜN

TUTSAKLAR ARAZİSİ (BÖLÜM 16)

Yıldız artık umudunu yitirmeye başlamıştı.Burada sonsuza kadar kalacağını düşünüyordu. Elleri ayakları bağlı değildi çünkü zaten buradan kendi kendine gidebilmesi mümkün değildi. Burası tuhaf bir yerdi çünkü ne acıkma ne susuzluk hiçbir şey hissetmiyordu.Bazen uyuyor, bazen uyanıyor, bir gülüp bir ağlıyordu. Aklını kaybetmemek için mücadele veriyordu. Öyle gelen giden de yoktu zaten başka tutsaklar varsa da o kimseyi görmüyordu. Keşke şu anda dünyada hayatta neler olduğunu bilsem diye düşündü. Ailesi arkadaşları ne yapıyordu acaba?Asya bu işi çözmüş olsaydı ben burda olmazdım diye düşünüyordu ama bir taraftan da Kara Kraliçeye hiç güvenmiyordu.Bazen nadir de olsa Liya geliyordu ama tek kelime etmeden üzgün yüzüyle bakıp gidiyordu. Yıldız bir iki kez konuşmayı denemiş ama kızın ağzından tek kelime bile çıkmamıştı.Burada aklımı yitirip gideceğim kimse beni bulamayacak diye düşünüyordu.Onun hayalleri vardı, yapacakları vardı, böyle bir sonu haketmiyordu, zaten bunun bir son olup olmadığını da bilmiyordu. Yıldız hayatında ilk defa sonsuzluk kelimesinden bu kadar korkuyordu. Bu sırada havadan süzülen Liyayı gördü.Ooo dedi alaylı bir şekilde bakın kimler gelmiş, sonra onun yüzüne dik dik baktı ve madem konuşmayacaksın niye geliyorsun ki buraya dedi.Liya sakince gülümsedi, yarın dedi Yıldıza yarın herşey değişebilir. Nasıl olacakmış o dedi Yıldız söylermisin?Sana detay veremem ama bundan sakın kimseye bahsetme dedi Liya. Yıldız öfkeyle bağırdı, sen benimle dalgamı geçiyorsun acaba?Sence burada ziyaretçim oluyor gibimi görünüyor? Tamam kızma dedi Liya,sadece dikkatli ol inan ben size yardımcı olmaya çalışıyorum. Sağol gördük yardımını, hayatımızı mahvettin dedi Yıldız.Kusura bakma ama bunların bir şekilde olması gerekiyor sende en az benim kadar biliyorsun bunu dedi Liya. Yıldız şaşırmadı çünkü er yada geç onun ailesinin kim olduğu ortaya çıkacaktı hem ne saçmalıyorduki, bu ruh mu ölümü her neyse bunlar zaten başından beri herşeyi biliyordu ve Yıldız kendisinin seçilmesinin bununla ilgili olduğunu düşünüyordu.Bu sırada tepenin başındaki evde bir çift yeşil göz ağlıyordu.