Adsız Bölüm 65

1K 20 39
                                    


Evettttt daha erken :)

KAVİN

Son bahar sarı yapraklarını dökerken tanıdım onu daha 25 yaşında fakülte son sınıfta uzmanlığın dahi almamış bir doktor adayıyken arkadaşım Halenin ısrarları üzerine gittiğimiz bir yaza veda partisi idi .Adanın en güzel olduğu dönemler Aslen Bursalı olan ben İstanbulun karmaşasına asla alışamamıştım ama ailemi talihsiz bir kazada kaybedince beni oralara bağlayan bir nedenim kalmamıştı babamın şirketini en iyi adamı Ahmet abiye emanet edip hayallerimi umutlarımı bir bavula koyum can kırıklarım ile gelmiştim istanbula.Haleile vapurdan inip partinin olacağı yere geldiğimizde benim somurtmalarıma karşı Hale tüm cadılığı ile beni bastırıyordu. Âmâ onu bahçede gördüğüm an dünyam durmuştu uzun ince masmavi gözlü bir adam. Gözlerimiz buluştu önce ama sesiz bakışmalardan öteye gidemedik o gün .Ah o gözleri içimi eritmişti ama içimde anlamlandıramadığım kıpırtı ile tamamladım oradaki sesizliğimi .Aradan geçen birkaç gün aklımdan çıkaramadım o mavi gözlü adamı sonra okul kantininde otururken Hale geldi yanıma

''Kavin sen ne yaptın kızım çocuğa' 'dediğinde şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı

Halenin anlattığı ile şok olmuştum ama gene de çok hoşuma gitmişti günlerdir aklımdan çıkmayan mavi gözlü yakışıklı beni sormuş benim ile görüşmek istemişti aklımı kaçırmak üzereydim nasıl olur ki hiç tanımıyordum bile ama halenin kuzeni Aydının Üniversiteden arkadaşıymış ben olmaz desemde Hale peşimi bırakmadı sonuç itibari ile hafta sonuna buluşup tanıştırılma faslı için sözleştik.Hale ile aynı evi paylaşıyorduk arkadaştan çok aile olmuştu bana tanışmamız samimi bir ortamda olsun diye de Beykoz da piknik yapmayı tercih etmiştik .Pazar Sabahı Hale ile birlikte hazırlandık kalbim kanat takıp uçacaktı sanki Adı Boran mış Hale Aydını bize davet etmişti Cuma günü biraz konuşmuştuk Aslen Mardinliymiş ailesi orda yaşıyormuş okuldan sonra dönmüş ama yapamamış oralarda aklımda bir sürü soru kalbim pır pır kapıya çıktık .Arabanın Durması ile indiler Aydın ile birlikte önce Hale ile tokalaştı sonra elini uzattığında bayılacak gibi oldum Arabaya bindik yol boyunca Aydın ile Muhabetlerini dinledik Allahım nede güzel sesi var dedim içimden Piknik için sesiz sakin kendin pişir kendin ye tarzında bir mekana gelmiştik oturduk önce bir masaya öyle havadan sudan konuşuldu ortam yumuşayınca bende konuşmaya başlamış oldum ben konuşurken o dinliyor o konuşurken ben dinliyordum sonra aniden Aydın Haleye kalk yiyecekleri spariş edelim demeye kalmadan ayaklandılar sonuç itibariyle baş başa kalmıştık usulca döndü bana ''Kavin zümrüt gözlüm o gün ki seni gördüm ışığa aşık olmuş pervane ye döndüm yanacağımı bile bile sana geliyorum yalvarırım bir şans ver ''demişti aklım beynim kalbimi avuçları arasına almıştı.Ellerini uzattı ellerime parmak uçlarımız değidi birbirine dünya durdu kimdir nedir necidir bilmediğim birinin avuçlarında kalbim Hale ve Aydın döndüklerinde bizi el ele görünce önce utandım bırakmak istedim kopmadı ellerimden Hayatımın en güzel gününü geçirmiştim yıllardır ailem öldüğünden beri ilk defa ayaklarım yere basmıyordu akşam olup evin önüne geldiğimizde Hale vedalaşıp hemen yukarı çıkmış Aydın arabaya binmişti ellerimi tuttu Boran almına bir öpücük bırakıp sabah sekizde seni alırım dedi ama okul dediğimde ben bırakırım demiş ve arkasını dönüp gitmişti ellerim kalbimin üstünde eve girdim .Hale gülen gözler ile karşıladı beni çay demleyip oturmuştuk aklımda soru işaretleri vardı kimdi neciydi nasıl bir ailesi vardı Hale beni telkin etmişti ama genede aklımdaki soru işaretleri geçmemiş ama rahatlamıştım .Sabah huzurlu açtım gözlerimi hazırlanıp kapıya çıktığımda arabasına yaslanmış kolları bağlı bir adet Boran beni belkiyordu gülmeyerek açtığı kolları arasına yerleştim o gün birlikte kahvaltı etmiştik Boran istanbulda itü de inşaat mühendisliği okumuş sonra ailesinin isteği üzerine meleketeki şirketlerin başına geçmiş anlat bana Boran dediğimde sonra ceylanım demişti. Beni okula bırakırken tekrar alnımdan sıcacık öpmüştü .Bir hafta su gibi geçmişti Boran beni okula bırakıyor alıyor Cuma akşamı Boran sizi bu gece dışarı çıkarsam dediğinde Aydın Dönüp ağanın eli tutulmaz ağam demişti ne demek istediğini önce anlamadım ama Aydın gideceğimiz yeri anlata anlata bitiremedi Boranın Mardinli bir arkadaşının işettiği Bar türkü bar o akşam Mardin gecesi imiş Cuma akşamları bu şekilde olur demişti aydın öğrenci iken çok giderlermiş. Girdiğimiz ortam harika idi insanlar türküler eşliğinde eğleniyor halaylar çekiliyor sahnedeki grup anladığım kadarı ile Boranı tanıyordu biz bir masaya geçtiğimizde solist söylediği türkü ile Boranın eline yapıştı anında kocaman bir halay olmuş başında da Boran solist kızlardan biri de Boranın eline yapıştığında sinirlerim bozulda Boran eline mikrofonu aldığında herkes daha da çoşmuştu yanımda ki Aydına nediyor dediğimde garsonu çağırdı. Kafanı kaldır kürt kızı diyormuş resmen kıskançlık krizine girmiştim. Boran halayı biritip yanımıza gelmiş alnıma bir öpücük kondurmuştu ama gelen giden ile tokalaşmaktan benim ile ilgilenemiyordu. Yanımıza gelen gençten bir adamın ''ooooooo Boran ağam seni buralara hangi rüzgar attı ''demesi ile ayaklandı Boran Cihan ağa paşam asıl senin rüzgarın nerden Rıhayımı terk ettin '' demişti. Cihanı bizim ile tanıştırmıştı cihan Diyarbakırın en büyük aşiretinin Ağası imiş tabi bu arada Boran da Mardinin en büyük aşiretinin ağasının oğlu olduğunu laf arasında söylemiş oldu .Cihan ve Boran birlikte mikrofonları alıp sahneye çıktıklarında aslında tanıdık gelen ama sözlerini anlayamadığım ama sonradan Türkçe nakaratına geçtiklerinde anladığım Kara üzüm habbesi söylediler Boran çok içmişti o gece sanki söyleyemediği bir derdi vardı rakısını tazelettirdiğinde sigara paketine uzandı elim elini buldu yapma yeter Boran dediğim elimi tutup tamam ceylanım dedi geceden sonra günler günleri kovaladı tam 6 koca ay geçmiş Boran benim tüm hayatım olmuştu .Okulda son günlerim bir yandan uzmanlık sınavına hazırlanıyor bir yandan da Boran ile muhteşem günler geçiriyordum .Bir akşam Boran beni eve bırakırken kapıda ''Ceylanım dayanamıyorum evimde ol yanımda ol istiyorum dedi.O an kabul ettim boran benim ile aynı evde yaşamak istiyor ama evlenmekten söz etmiyordu. Hale beni ne kadar ikna etmeye çalışsada ben bir kere karar vermiş Boran ile yaşayacaktım. Boranın evine taşındığım gün uzmanlık sınavı sonuçlarım açıklanmış ben ilk günden beri istediğim cerrahlığı kazanmıştım .Güzel bir kutlama yapmıştık aylardır Boran ile birlikteydik elimi tutup alnımı öpmekten daha ileri gitmemiştik.Ama o gece ne olduysa oldu tüm benliği saflığımı temizliğimi Borana sunmuştum .Boran canımı yakmamak için saatlerce uğraşmış sonunda beni kadını yapmıştı .üzerimden nefes nefese yana devrildiğinde bacaklarımdan süzülen kan ile ağlamaya başlamıştım Boran şıtttt ceylanım benimsin allah katında kadınım namusumsun sakın biz yanlış bir şey yapmadık herşeyi düzleteceğim sana erkek sözü kadım oldun karımda olacaksın demiş kollarında nerden bile bilirdim ki  o kollara hasret kalacağımı 



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 02, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZOR YILLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin