9.Bölüm

24 2 0
                                    

Uykudan uyanmak keşke kolay olsaydı sanki erimişte yatakla birleşmiş gibi hissediyorum örtüyü üzerimden atarak ayaklarımı yataktan aşağı sallandırdım kafamı yastıktan kaldırdım gözlerimi açıp elimle ovaladım kendime gelmek için biraz bekledim sonra ayağa kalkıp banyoya ilerledim kapıyı açıp içeri girdim poyrazı altında havluyla görünce arkamı döndüm hemen

" hay nalet ne işin var burda "

" özgür banyo benim oda benim duşa girdim sıçmaya giderken de haber veriyimmi amk çık banyodanda üstümü giyiniyim sonra napcaksan yap "

" iyi be zerzek "
Banyodan çıkıp yatağa attım geri kendimi bebe bildiğimiz insan eti yemiş o kas nedir abi ya Allahtan abim gibi sevdiğim arkadaşım ha yoksa yavşardım poyraz üstü giyinik altı çıplak şaka lan şaka tövbe ya üstünü giyinmiş saçlarını havluyla kurutarak odaya girdi bana göz kırptı pislik yav bu çocuk

" Korkmaz kahvaltıyı dışarda yapalım hem konuşur sohbet ederiz ha "

" olur poyraz duşa giriyim hazırlanıyım çıkarız "

" fazla beklemem "

" kes traşı "
Direk duşa attım kemdimi yıkanıp çıktım hemen üzerime iç çamaşırlarımı geçirip gri badi altına siyah kot siyah uzun hırka giydim ayakkabı olarak asker çizmelerimi geçirdim saçlarımı kurutup taradım siyah göz makyajı bordo bi ruj sürdüm siyah zincir küpelerimide taktım parfüm sıkıp odadan çıktım poyraz'ın yanına gittim mutfakta bişeylerle uğraşıyordu sırtı bana dönüktü sırtına atladım hemen oda beni tuttu yanağını öptüm

" günaydın "

Sırtından indim önüne geçtim oda benim yanaklarımı sıkıp saçlarımı dağıttı

" günaydın canım kendine yeni geldin galiba "
Sırıttı pislik

" evet uyandığımda agresif oluyorum elimde değil "

" tamam o zaman hadi çıkalım "
Sırtımdan iterek kapıya kadar eşlik etti benle dışarı çıkınca havayı ciğerlerime çekip rüzgarın saçımı savurmasını hissettim yüzüme tebessüm kondu hemen seviyorum bu hissi arabaya ilerleyip bindim poyraz çalıştırıp yola koyuldu hemen radyoyu açtım mabel matiz bir hadise var çıkınca durdum hemen bu adamı seviyorum abi ya sesini açtım hemen poyraza baktım oda benim bakmamla iki saniye bana bakıp geri döndü önüne yüzünde tebessüm vardı kendimi müziğe bıraktım gözlerimi kapattım arkama yaslandım gözlerimi kapatmamla pusuya yatmış düşünceler acılar yaşanmışlıklarım cullandı göz kapaklarıma bir filim şeridi gibi ahh annem babam benim kötüde olsa canım kanım çok özledim sizi baba ilk aşkım değildin ama ilk acımdın bana bu hayatta acıyı tattırarak kendi ayaklarımın üstünde durmamı yıkılmadan dik yürümemi öğrettiniz az kaldı çok az kaldı sıfırdan güçlü yıkılmaz biri olmama hayata devam etmem için özgür kızınız korkusuz olucak soy adım gibi Özgür KORKMAZ sol güzümden bir damla yaş aktı hemen sildim araba durunca gözlerimi ailemin hayalinden ayırıp açtım poyraz bana bakıyordu birşey demeden arabadan indim rüzgar saçlarımı savururken benim hayatım toz bulutu olup ordan oraya savruldu poyraz ne ara arabadan indi bilmiyorum ama elini omzuma koyunca onun olduğunu anladım cafeye girdik poyraz cam kenarı bi masaya oturdu bende karşına geçip oturdum garsona el işareti vererek çağırdı poyraz

" hoş geldiniz ne alırsınız efendim ?"

" iki tane kahvaltı tabağı bi portakal suyu bide çay "
Siparişleri alan garson masadan uzaklaştı bende poyrazla yapacağım konuşmayı toparlamaya çalışıyordum
" yağmur yüreklim noldu durgunsun deniz gözlerin buğulu hayırdır ?"

"Poyraz ben düşündüm "

" hım " deyip konuşmama izin verdi
Bnde başladım konuşmaya

" bak teklif çok cazip gelmiyo kulağa ama benim yaşadıklarımda kolay şeyler değil bu yaşıma kadar hayat acımasızdı bundan sonra ben acımasız vicdansız güçlü olmak istiyorum en çokta soy adım gibi KORKMAZ çünkü ailemden bana tek kalan soy adları bunuda layığıyla taşımak istiyorum babamın o gün neden sinirli olduğunu bana tecavüz eden pezevenkleri öğrenip son vermem lazım ki bu benim annemin ölümüne neden olan babamı kim sinirlendirmiş bulmam ve öldürmem lazım ki bu kim olursa olsun and'ım olsun annem için herşeyi yapmaya hazırım ve teklifi kabul ediyorum kemal beye söylersin ne zaman başlıycak başlayalım ki biran önce intikamımı alıyım çünkü biraz daha beklersem ben delircem ve iyi şeyler olmuycak benim açımdan ama zaman kaybetmeden başlarsam ben delirmem ama insanları korkudan delirtirim ."

" özgür iyi düşündün mü bak bunun geri dönüşü yok " kahvaltılarımız gelde ama sadece çatalı elime alıp oynamaya başladım gözlerim tabakta dolaşırken kafamı aşağı yukarı yavaşça salladım

" evet çok iyi düşündüm poyraz kendi ayaklarım üzerinde durmam lazım insanların benden korkması benim acımasız olmam lazım "

" bak prenses evet kolay şeyler yaşamadın ama senin seçimin çok ağır kalka bilirmisin bu ağır yükün altından "

" evet poyraz kararım kesin benim ağzımdan çıkan bir söz sözdür o yüzden bu konu kapansın kahvaltımızı yapalım "

" tamam "

Kahvaltımızı yaptık arabada aklıma kaleyi özlediğim geldi önceden çok giderdim kaleye ama şimdi gidemiyordum aslında istesem giderdim ama poyraz'ın evine çok uzak bende poyraza beni kaleye bırakmasını söyledim oda tamam ama bi saat sonra ben seni almaya gelcem dedi ve ben şuan kalede elimde karton bardakta sıcak çay var hem çayımı yudumluyor hemde manzarayı izliyordum biraz düşündüm en iyi karar verdigimi aklıma getirdim ne olursa olsun and'ım vardı zaten masum bi kız değildim herşeyimi elimden almıştı madem hayat bizlere acımıyor bende bu oyunu onun kuralına göre oynarım poyraz kaleye gelip beni aldı ve beraber evin yolunu tuttuk...

▪▪▪▪▪

Arkadaşlar biraz kısa oldu ve uzun zaman oldu kusura bakmayın yeni bi bölümde karşılaşmak üzere :)))

SİYAH MÜREKKEPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin