- Bölüm-7

78 4 0
                                    

ARKADAŞLAR! YENİ BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIZ. BU BÖLÜMÜ ENES KARAKTERİ TARAFINDAN ANLATTIK. UMARIM BEĞENİRSİNİZ BİR DE BÖLÜMÜN SONLARINDA BİR KARAKTER İLE İLGİLİ BAZI SEYLER OLACAK! YENİ KARAKTER VAR. ELEŞTİRİLERİNİZİ ÇOK MERAK EDİYORUZ!

Enes'in ağzından:

Aklım, duygularım karmakarışık. Ne yapacağımı, nasıl hareket edeceğimi bilmiyorum.
Bir yandan Dila vardı, bir yanda Elçin. Elçin ile aramızda hiçbir şey olmamıştı. Hiçbir zaman ona aşık değildim. Dila bana körkütük aşıktı. Ve sanırım bende ona. Elçin, umarım onu sevdiğimi düşünmez. Sadece mücadele edecek birinin burnunu kaybetmesini istemem. Ben böyleyim. Aşk nedir anlamam. Etrafımdaki herkesin, duygularını kırmaktan zevk alırım. Dila da benim gibiydi. Bu yüzden ilişkimizde sorunumuz yoktu. Ama her defasında, karşıma Elçin çıkıyordu. Ve bundan hoşlanmamaya başlamıştım.Ve partide öpme olayını soruyorsanız, o sadece deli etme amaçlıydı.

İris,Dağhan, ben ve diğer iki ''Yamaşak ağızlı'' arkadaş ile doktorun çıkmasını bekliyorduk. Gerçi, biz Dağhan ile neden bekliyorduk ki. Dağhan benden daha duygusal olduğu kesindi. Ve böyle olmaması gerekirdi. Çünkü planlarımızı altüst edebilirdi. Ve büyük ihtimal ''Kuru Kız İris'e'' aşıktı. Geldiğimizden beri, İris in gönlünü almaya çalışıyordu. Elçin'e ne olduğu, burnu da umrumda değildi. Partiye geri dönüp Dila nın kollarında olmak istiyordum. O'nun sarı saçlarından öpmek istiyordum. En sonunda da, planlarımı gerçekleştirmek. Tam Dağhan safına gitmemizi söyleyecektim ki, lanet olası Doktor odadan çıkıp yanımıza geldi.

Doktor, ''Elçin Aslan'ın yakınları siz misiniz ?'' Herkes evet anlamında başını sallamıştı. Ben hariç tabiki. Ben onun yakını falan değilim. Doktor devam etti, ''Hastayı görebilirsiniz. Ama bence çabuk çıkın. Çünkü hastamızın canı hala acıyor ve biraz inat biri.'' Aman çokta umrumda. Neyse ya gidelim biz küçük küçük. Dağhan da içeri girmeye hazırlanıyordu ki, onu durdurdum. ''Ya oğlum nereye ? Yeter bu kadar daha ne yapıcaz ? Yürü gidelim hemen! Feride bekler seni hem.'' İris, Feride lafını duyunca bozulmuşa benziyordu. Bir anda yüzü düşmüştü. Şu kızlar da her şeye bozulmak zorunda mı ki ? Çağatay isimli gereksiz insan, yine salaklık yaparak bana bulaşmaya kalktı. ''Bencede gerizekalı insan. Gitmeniz bizim için daha iyi. Elçin sizi görse o can acısının üstüne, hiç üşenmez sizin burnunuzu kırar da atar hırsını. Yapar bunu yani gerçekten.'' Dağhan, bu salağın lafına sadece gülmek ile yetindi. Ve haklı da. Ciddiye alınacak biri değil eleman. Dağhan söze başladı. ''Bencede Çağatay'ım. gidelim biz ufaktan. İris, geçmiş olsun tekrardan. Madem telefonu açmadığım için hala küssün. Peki öyle olsun görüşeceğiz yakında. '' İşte benim dostum be. Kesin yakında görüşeceğiz derken planlarımızdan bahsediyordur. Bu gecelik görüşmemiz bitti kızlar. Yarın nasıl olsa yine beraberiz.

Hastaneden çıkınca derin bir nefes aldım. Hastane havası bana yaramamıştı. Ve bu gece ki içkiler sanırım kafa yapmıştı. Arabaya bindiğimizde telefonu kontrol ettim ve Dila dan bir ton arama ve mesaj geldiğini fark ettim. Ah benim sarışınım. Bir haber verememiştim ki. Muhtemelen Dağhan birazdan beni soru yağmuruna tutmaya başlardı. Çünkü sanırım o da beni Elçin'e aşık sanıyordu. Şaşırtıcı bir durum olarak, yol boyunca tek bir kelime etmedik. Ve onun yerine son ses radyoda müzik açtık. Lanet olsun ki, şansıma Elçin ile bir anımızın şarkısı olan, Bora Duran- Gül Senin Tenin çalıyordu. Allahım neden her seferinde karşıma bu kız çıkıyor ki ? Ortaokulda, 7.sınıfdaydık. Ben onu yine gıcık etmeye çalışıyordum. Kulaklıkları ile müzik dinleyerek sınıfa girdiğinde, yine pislik yapasım geldi ve o geçerken bir çelme taktım. Takmaz olaydım kız iki metre öteye fırlayıp gitti duvara çarptı ve gözü morardı. Hatta kulaklıklar da fırlayıp şarkı son ses sınıfta çalmaya başladı. O sırada da öğretmen sınıfa girince olanlar oldu. Bana hiçbir şey olmadı ama Elçin bir ay gözü mosmor gezdi ve telefon getirme suçundan disipline boyladı. Okul kantininde her Bora Duran çalışında herkes gülüyordu ve Elçin yerin dibine giriyordu. Bu gerçekten de benim hoşuma gidiyordu. Pişmanlık da duymuyordum. Ama artık sürekli her yerde o olmasından rahatsız oluyordum. 10-15 dakika sonra partiye geri dönmüştük. Çoğu kişi gitmişti. Dağhan'a döndüm ve, ''Kanka, keşke gitmeseydik ya! Baksana kaçırdık partinin en güzel tarafını.'' Daühan bu lafım karşısında, bir an duraksadı ve beni kolumdan tutarak bahçeye çıkardı. ''Oğlum sen salak mısın! Ne yapmaya çalışıyorsun? Çok mu içtin bu gece sen. Hem Elçin'i geçen ki partide öpüp bu gece yardımına koşuyorsun apar topar. Hemde her gece takip edip kötü şeyler peşindesin! Bir silkelen kendine gel. Ortada iki kızın duyguları var. Dila çok aşık sana, ve muhtemelen Elçin itiraf etmek istemese de o da seviyor seni.'' Ah, Elçin'e aşık olduğumu sanıyordu. Bu sözleri açıkça beni güldürmüştü. Daha dün Feride'ye ''Sana çok aşığım minnoşum'' derken, bugün İris'in gönlünü almaya çalışıyordu. Yine suratıma ukala gülüşümü yerleştirip karşılık vermeye giriştim.''Öncelike bay çok bilmiş duygusal, Elçin'i sevdiğimi nereden çıkardın! Sürekli her hareketimi eleştirmekten vazgeç. Ben Dila'ya aşığım! Sadece Dila'ya. Ben o psikopat kıza aşık olamam. Olmam. Onlarla aramızda bir savaş var! Benimde ,intikam almam gerek. Hem beni eleştirip, Feride' ye aşkını itiraf ediyorsun. Hem de ertesi gün İris'in başına dört dönüyorsun. Asıl sen kendine gel!!'' Bu sözlerim üzerine Dağhan çok sinirlenmişti. Hiçbir şey demeden arkasını döndü ve içeri girdi. Şu aptal kızlar yüzünden kavga ediyorduk. Neyse, nasıl olsa barışırız yarın. Bende elimi kolumu sallaya sallaya Dağhan'ı peşinden girdim. Dila beni görür görmez koştu ve sarıldı. Canım benim. Nasıl da özlemiş beni. Bende sarılışına karşılık verdim ve kıpkırmızı dudaklarına, bir buse kondurdum. Şuan sarışınımın yanındaydım ve her şeyi kısa bir süreliğine unutmuştum. İşte ben buyum. Acımasızım ben. Çoğu kişiye göre şerefisizin tekiyim!

Yangın YeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin