Bölüm-4

92 11 6
                                    

Umarım beğenirsiniz.Yorum yapıp oy verir misiniz?Sizi seviyorum

Gökay'dan

Ada'nın düşüşünün üstünden 2 saat geçmişti.Doktorun kapısının önünde Ada'yı bekliyorduk.Nerden haberi olduğunu bilmediğim Mert yanımda oturuyor Ecem de iki dakika da bir mesaj atıyordu.Ikiside çok severdi ya Ada'yı.Ben bunları düşünürken içerden doktor çıkmıştı.Hemen önüne atladığım da benimle önemli bir konuşma yapacağını ve sadece ikimizin olacağını söyledi.Ne olmuştu?

"Doktor bey,ne oldu?Çabuk anlatır mısınız?"
"Aslına bakarsak Ada'nın ordan düşmesi iyi olmuş.Çünkü eğer düşmeseydi beynindeki tümör fark edilmicekti."
"Ne?Ada'nın beyninde tümör mü var?"
"Evet.Bakın Ada ne kadar üzülmezse yada ne kadar az stres yaparsa onun için o kadar iyi."
"Şimdi iyi mi?"
"Gayet iyi."

Bu konuşmadan sonra daha fazla burda durmak istemediğimi anlayıp hemen Ada'nın olduğu yere gittim.Galiba uyuyordu ki gözlerini açmamıştı.Sanki bir melekmişçesine uyuyordu.Kalbi kadar temiz olan yüzü çok güzeldi.

"Gökay beni izlemeyi kes!"

Dedi ve gözlerini sonuna kadar açtı.

"Omuzların kaşınıyor mu?"

-dediğimi anlamıyacağını biliyordum-

"Ne alaka ya."
"Kanatların çıkacak ya."
"Seni anlamıyorum."-bunu söyledikten sonra yatağa yayıldı.-
"Benim bildiğim meleklerin kanatları olur Makalım."
"Yhaa ama sen çok tatlısın."

Oha!Ada bizim Ada bildiğimiz Ada Makal bana tatlı demişti biraz önce!"Yha yerim."demesiyle televizyondaki bebeğe dediğini anlayıp bozulmuştum.

Ada'dan

"Annengile haber verelim mi?"
"İstemez."
"Niye aileni sevmiyor musun?"

Hiç bir cevap vermedim ama daha sonra içimi dökmek istediğimi fark edip;

"Annem ve babam bana hiç bi zaman ilgi göstermedi.Benimle ilgilenmediler.Bütün arkadaşlarım yeni oyuncak almadı diye annesine küserken benim annemin ona küstüğümden haberi olmuyordu.Çocuktum.Hayallerim vardı benim hayallerim değil hayalim vardı.Bir tane hayalim olmuştu o da ailemin beni sevmesi.Küçükken annem misafir gelceğini söylemişti bi kere.Ben de bir an ağlamaya başlamıştım.Bana odana git misafir görmesin defol diyip beni dövmeye başlamıştı.Tam o an misafir gelince beni evden atmıştı.Bahçeye çıkıp ağlamaya başlamıştım.Ben o gün o kadar çok ağladım ki.Sinir hastası falan olcağımı düşünmüştüm.Sonra kaybolmuştum orman da annem beni hiç aramamıştı.Eve geri gittiğim de ise niye geldin demişti.Buna benzer şeyler yaşadım hep ama şimdi o kadar kötü değiller ama sebebi şu ki dedem bütün mirasını bana bırakacağını söyledi.Bu o kadar çok canımı yakıyor ki.Ailenin seni sırf para için sevdiğini bilmek,bunu her gün hissetmek çok kötü.Keşke alsalar bütün parayı da diğer aileler gibi olsalar"
"Benimkilerde keşke olsa sadece olsa."
"Seninkiler?"
"Annem benim yüzümden ölmüş.Beni doğurduğun da öleceğini bilmesine rağmen beni dünyaya getirmiş zaten.Babam da annem benim yüzümden öldüğü için beni terk etmiş.Bu yaşıma kadar anneannemle yaşadım.Bende çok ağladım be Makal.Anneannem bunları anlattığında gözlerimin çıkacağını düşünmüştüm.Annenin senin yüzünden ölmesi yada babanın seni terk etmesi çok acı"

Yattığım yerden kalkıp yanına oturdum ve Gökay'a sarıldım.Gökay şok geçirmiş gözünü resmen kafam kadar açmıştı.Sonrada bedenimi sımsıkı sarmıştı.Bana sarıldığında kendimi güvende hissediyordum ama sanki bu bana son sarılışıymış gibi sarılıyordu.Aslında bende ona ilk ve son sarılışım olur amacıyla sarılmıştım ama bu güven hissinden sonra belki tekrar sarılabilirdim.

"Çok güzel kokuyorsun Makal"
"Peki."

Dedikten sonra ondan ayrılıp eskiden bulunduğum yere geri döndüm.Bir an aklıma Mert'le sarıldığımda hissettiğim güven hissi gelmişti aslına bakarsan aynı his belki de daha güçlüsünü Gökay'da hissetmiştim.Tamam ya tamam itiraf ediyorum kimse Mert gibi hissettirmezdi.Amaan her neyse ben her zaman yalnız olcam zaten kimin ne önemi var ki.Aslında Gökay da olmamalıydı.Bir an Gökay'a git yanımdan diye bağırmayı düşünsemde bu kadar bencil olmamam gerektiğine karar verdim.Ben bunları düşünürken doktor içeri girmişti.

"Gökay bey alacağınız ilaçları vericem bi odama kadar gelebilir misiniz?"
"Geliyorum"

Gökay giderken telefonunu yandaki sephanın üstünde unutmuştu.Telefonunu unuttuğunu mesaj sesinden anlamıştım.Şu iki dk de 50 mesaj falan gelmişti.Acaba kim mesaj atıyordu?Telefonuna baksam ne olurdu ki?O benim evime giriyordu sonuçta.Hemen telefonunu alıp mesajlar bölümünü açtım.Gördüğüm şey beni biraz da olsa üzmüştü.

Ecem
Gökay cevap ver.

İşte 50 tane bu mesajdan vardı.Ecemi engelleyip telefonu geri yerine bıraktım ve kendi kendime düşünmeye başladım.Bu kız niye benim elimdeki herkesi almak istiyordu.Mert onu seçmişti şimdi de Gökayda mı sıra.

"Hadi bakalım Makal,gidiyoruz."
"Tamam."

Arabaya binmiş bilmediğim yollardan gidiyorduk.

"Nereye gidiyoruz"
"Acıkmadın mı?"
"Çok acıktım."
"Kahvaltıya gidiyoruz işte."

Gökay'ı kaybetmek istemiyordum her ne kadar yalnızlığı sevsem de Gökay'ı kaybetmek istemiyordum.

***
"Beni de yesene"

Gökay bunu söyleyerek anırarak gülmeme sebep olmuştu.Gerçekten hayvan gibi yiyordum ama sebebi şuydu ki en son dün gece mısır yemiştim.Gökay da gülerek beni izliyordu.Tam o anda Ecem yanımıza geldi ve benim şartellerimin atmasına sebep oldu.

Elimden ne kadar geliyorsa o kadar güzel yazıyorum.Fikirleriniz benim için çok önemli

Hep Mi YalnızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin