Bölüm-7

57 8 5
                                    

Medyada İpek var:)iyi kötü fark etmeden yorum yapabilir misiniz?Düşünceleriniz benim için çok önemli:)

Ada'dan

Eve geldiğimde yine başım dönüyordu ve buna pekte şaşırmamıştım.Eve öyle kolay da dönmemiştim aslında.Gokay'ın uyanınca benle iki saat tükürdüğünü yaladın diye dalga geçmesi mi,Mert'in gelip eskiden ben senin arkandan gelirdim be birtanem şimdi ne oldu sen niye onun arkasındasın diyip ağladığında hissettiklerim mi,Ecem'in her zaman ki mal diyip sırıtırken ki ifadesi mi?Hangisi daha çok üzüyordu.Herkesin bi taraftan vurması çok acıtıyordu.Sanki yalnızlığı severken aslında ona alışmış ve artık sıkılmış gibiydim.Birileri lazımdı yada bi kişi.Kendime bile itiraf edemediğim o kişi 'Mert'.Unuttum sanmışım sadece unuttum sanmışım ama olmamış.Gördüğüm an bunu anladım ben.Gözleri,gülüşü,saçları,bakışı her şeyi huzur verirdi bana eskiden ve istemediğim şekilde olsa da hâlâ huzur veriyormuş bana.Şaka maka o kadar çok özlemişim ki onu.Anlatamıyacakmışım gibi yada öyle işte.Anlatamıyorum.

"Ada bak aç şu kapıyı valla kızmıcam kızım"

Sesinden çoktan kızdığı belli olan kendimi odaya kilitleyip onu içeri almadığım İpek muhtelemen dışarda sinir krizi geçiriyordu ama benim canım onu istemiyordu ki.Benimf arklı kisilere ihtiyacım vardı,derdimi anlatabileceğim tarzdan.Biraz düşündükten sonra böyle biri olmadığına karar verip yastığımla konuşmaya başladım her zaman ki gibi.Galiba iyice mallaşmış olmalıyım ki yastığa derdimi anlattıktan sonra cevap vermiyince onu yere fırlattım ve bunun üzerine Gökay odaya kapıyı kırıp daldı Oysaki gidiceğini söylemişti.'Gidicektin' diyip arkamı dönüp yatağa oturduğumda Gökay da yanıma oturup kapıyı kilitledi.Ipek hakkında ise en ufak bi bilgim yoktu.Gokay 'benim prensesim benden Özür de mi dilermiş,minik prensesim benim' derken bi yandan yüzümü avuç içine almış minik derken ise burnuma çok küçük bi şekilde vurmuştu.

"Ne alaka yha.Benim bilincim açık değildi bi kere.Bilinç açık değilken söylenen şeyler önemli olmaz taam mı?"-yüzümü tutmaya devam eden bi Gökay ve ona engel olmayan bi ben hayal edin tabi hayali benim için bile zor ama neyse-

"Asıl onlar kabul olur minik prenses" diyip yine burnuma vurmuştu.Aslında sadece dokunuyordu ama buna hafifçe vurma da denirdi pekala bunları daha sonra düşünebilirdim.Bende kereste diyip onun anlına vurduğum da 'sadece senin için yanarım ama' demişti ve ben daha bi sert şekilde onu ittirip yatağa uzanarak 'sosyal medyadan çalma kendin bul kereste' demeyi tercih etmiştim.Mal olabilirdim ama o kadar da cahil değildim.Bunun üstüne o da yanıma yatmıştı.Ben de onu yere ittirmiştim bunun üstüne o da geri yatmıştı bende geri ittirmiştim.Bu 10 dk falan böyle devam etmişti ki İpek yeter artık Gökay biraz da ben diyip ortamiza oturmus Gökay'ı yere itmişti.Gokay ise aşağıdan 'o kiz benim' diye bağırıp duruyordu ben ise bu sesin içinde kaybolup uyuya kalmıştım.
***
"Kız uyan artik"
"Ne bu mutluluk sabah sabah be."

Sabah sabah uykudan gıdıklanarak uyandırmak nedir yha bi de Gökay tarafından hele hele İpek'in cırtlak sesiyle bağırması.Bi insan böyle uyandırılırsa günün devamından ne beklenir ki?Tabi ben bunları düşünürken boş durmadılar ve zorla yüzümü yıkadılar ve beni odaya kilitlediler tabi İpek de kıyafet seçmek için yanımdaydı.Giymem için simsiyah bi şortlu tulum içine de simsiyah bi askılı seçmişti.Altınada siyah bi bot ve siyah bi kilotlu çorap ve Tabiki de kırmızı ayağıma kadar uzanan İpek tarzı ceket.

"Kızım ne yapion?Bu ne mal simsiyah."
"Daha makyaj yapcaz"

Mecbur giydikten sonra siyah bi ruj ve siyah lens vermişti bana.

Hep Mi YalnızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin