\3/

83 4 11
                                    




\3/

Ertesi Gün...

Okula adımlarken Ed'e ne söyleyeceğimi aklımda tartıyordum. Annem aklıma geldiğinde üzülüyordum, evet, ama Ed'in dediği gibi onu da üzmek istemiyordum. Eğer Ed benim kurtarıcım olacaksa, ondan iyisini ve anlayışlısını bulamazdım. Kampüsün koca kapısından içeri girdiğimde Edward'ı gördüm. Bir kızla konuşuyor ve gülümsüyordu. Sanırım ondan hoşlanıyordu. Ben de direk sınıfa gittim, onları rahatsız etmek istememiştim. Çantamdan kitaplarımı çıkarttıktan sonra başımı kollarıma gömüp gözlerimi kapadım.

"Günaydın."

Melodik sesi kulağıma dolarken başımı kaldırıp,

"Sana da," diye cevapladım. Yanıma oturdu.

"Geldiğini görmedim, bahçedeydim ama."

"Biriyle konuşuyordun, ben de rahatsız etmek istemedim."

"Emma'dan bahsediyor olmalısın, çocukluk arkadaşım," deyip gülümsedi.

"Ondan hoşlanıyor musun?" diye sorup kaşlarımı kaldırdım. Kahkaha atmaya başladığında kaldırdığım kaşlarım çatılmıştı.

"Ah... Emma ve ben mi?" diye sorup tekrar güldü.

"Bunun neresi komik?"

Çıkıştığımda Ed birden yanaklarımı sıktı.

"Sinirlenince aşırı tatlı oluyorsun," deyip tekrar güldü. Yanaklarımı onun pençelerinden kurtardıktan sonra homurdandım. Sınıfa giren hocayı gördüğümde ilk kez ayağa kalktım.

-

"Im... Evet ben kararımı verdim," dediğimde Ed kaşlarını kaldırdı.

"Annem için... Güçlü olmak istiyorum," dediğimde bana sımsıcak gülümseyen Edward aniden beni kendine çekti. Kollarını vücuduma doladığında homurdandım.

"Bunu yapmayı kesmelisin."

Güldü ve beni bıraktı.

"Çok küçüksün ve sana sarılmak güzel hissettiriyor."

Kalbim aniden titrer gibi oldu, ne olduğunu anlayamamıştım. Yutkunup ondan uzaklaştım.

"Lavaboya gitmem gerekiyor, derste görüşürüz," dedikten sonra lavaboya ilerlemeye başladım.

İçerisi boş ve soğuktu. Aynada kendime baktım. Yanaklarım kızarmıştı ve kalbim hala hızlı atıyordu. Derin bir nefes aldıktan sonra yüzümü yıkayıp birkaç dakika bekledim. Ardından lavabodan çıkıp sınıfa gittim. Ed kitaplarını masanın üstüne çıkarmış, çizim defterine -yine- bir şeyler çizmekteydi. Yanına oturduğumda defteri kapatıp gülümsedi.

"Bugün müsait misin?"

"Neden?" diye sordum kaşlarımı kaldırıp.

"Bir şeyler yaparız diye düşünüyordum," dediğinde dudağımın sağ tarafı yukarıya kıvrıldı. Bu genelde bir şeyi düşündüğümü gösterirdi.

"Tamam," dedim boğuk bir sesle.

"Bu harika." Gülümsedi.

Sınıfa giren hoca ile önüme dönüp Ed gibi ayağa kalktım. Alışıyordum sanırım.

-

"Bir an yine beni tutup koşturacaksın sandım," dediğimde Ed önüme geçti. Ben ne olduğunu anlayamadan, baş parmakları dudaklarımın kenarına yerleşti ve dudaklarımı yukarıya doğru kıvırdı.

"Gülümse," dediğinde,

"Ne?" diye sordum. Ed çantasından bir fotoğraf makinesi çıkardığında arkamı döndüm hızla.

HOPE ❌SHEERAN❌Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin