5

219 30 9
                                    

Aradan geçen 1 hafta süreden sonra  okulun öğretmen kadrosuyla ve öğrenci grubuyla ilişkilerimi sağlamlaştırmış, ders saatleri en uzun öğretmenler arasına girmiştim. 

Öbür meslektaşım karnı burnunda, doğurmak üzere hamile bir bayan olduğundan hafta boyunca sorun çıkartıp heykel sınıflarının yükümlüğünü üzerime zimmetlemiş, kalan iki sınıfın dersine girip, beni asıl amacımdan uzak tutmayı başarmıştı. 

Aslına bakılırsa dersini ele almadığım 2 sınıf arasında burda olmamın asıl sebebi de yer edinmişti.

Bu fikir aklıma düştükçe "ne yapsam, nasıl etsem de bir şekilde kalan 2 sınıfı da alsam" şeklinde planlar kafamda yer ediyordu.

Müdire Azra Hanım 'ın istediği ilk hafta raporunu vermek için odanın kapısını yavaş aralıklarla 3 kez tıklattım.

Üzerimdeki beyaz uyumlu, kısa, dantel elbiseyi gören müdire hanım  sıcak bir gülümseme bahşedip

"Alışmaya başlamışsınız Evin Hanım"

"Evet ...galiba Azra Hanım"

Şeklinde klasik bir konuşmayı beraberinde getiren tavırlardan sonra yerime oturup etrafı süzmeye başladım.

"Ceyda Hanım' ın zorlu hamilelik durumunu biliyorsunuz. Sizin A-7 ve B grubuyla ilgilenecek kadar profesyonel olmanız; okulumuzun öğrencileri için  hiçbir bocalama dönemi yaşamadan aynı hızda eğitime devam edebilmek demek.
Bugün A-2 den sonra  A-7 grubun dersi var. B grubunun haftalık ders programının kopyasının elinizde olduğunu düşünüyorum. Dediğim gibi  derslerinin yarın olduğunu bilmeniz  hazırlanmak için epey zamanınız olduğunu da bildiğinizi gösterir. "

Tepkilerim; onun için kıymetli, paha biçilemeyen, değerli mücevherler gibiydi. Her bir mimiğimde yüzü şekilden şekle giriyor, her an ufak testler yapıyordu kafasında.

Bu kadar dikkatin sebebini merak etmeye başlamış olsam da anladığımı fark etmesin diye  gülümsedim ve

"Tamam Azra Hanım bunu başaracağımdan emin olabilirsiniz. "

Deyip ayağa kalktım

Sonunda yavaş yavaş  daha derine sızabilecektim.
.....

1 saatlik esarete katlanmak adına yönelttiğim adımlar bile heyecan bulmuş, nihayetinde asıl amacım olan A-7 sınıfı surlarına giriş yapabileceğini düşündüğü için apayrı bir ruh haline girmişti.

Bana yasak olan bu elmayı çalıp gizli bir ısırık almak o kadar uzak değildi.

İçeri giriş ve kısa günaydın faslından sonra yerime yerleştim ve daha öncesinde bir kez okuduğum, kulağıma  fısıldanan sözcükleri sanki yıllardır biliyormuşum gibi gelen konuya giriş yaptım.

"MÖ 10.000 - 3000 dolaylarında ilk insanlar faniliklerinden duydukları endişeyle, ilahi güç kavramını oluşturdular. İlk insanların ölümden sonra yaşama olan inançları, mağara resimlerinde ve yaptıkları pek çok sanat eserinde kendini gösterir. Mağara resimlerinde yarı insan yarı hayvan varlıklar tasvir edilmiştir. Bu varlıklar büyük olasılıkla, yapılan avı kutsayan hayvan postu giymiş şamanları temsil ediyordu. Bunun gibi pek çok tören de doğmuştur. Abartılı bir kadın vücuduyla tasvir edilen bir ana tanrıça etrafında toplanılarak hasat törenleri yapılırdı. Bunlar daha çok sin ve kültürle alakalı sanatsal çalışmalardır. Kalıcı yerleşimlerine bakacak olursak Dünyanın en eski kenti Eriha' (Filistin) dır. MÖ 9. yüzyıla gelindiğinde 3000 kadar sakiniyle Eriha kenti, çağının en kalabalık yerleşim yerlerinden biri. Yine bu kentinde boyalı çömleklerinden kalan kalıntılar bulundu...." kendimi anlatmaya epey kaptırmıştım ki gelen sesle sınıfa bir kez daha göz gezdirdim.

SIRADIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin