Uzun zamandır kendim hariç hiç kimseyi sevmedim. Çevremdeki dostlatımı, arkadaşlarımı... Bugün sınıfımıza yeni bir kız geldi. Adı İrem'miş. İrem de beni çeken farklı bir şey vardı, bana farklı hissettirdi. Hoca İrem'e "Boş bulduğun yere geç." dedi. Ön sıradaki rezzan gelmemişti bugün, onun yerine geçti. Ders Matematik olmasına rağmen dinledim. Sanırım anladım da..
Çıkışta İrem'in yanına koştum. "Beraber yürüyelim mi?" Dedim. Ses çıkarmadan yürümeye devam ettik. "Evin nerede?" Diye sordum.
-Ee.. Ben aslında tam olarak yerini bilmiyorum yeni taşındık.
+Evin etrafında neler vardı onu biliyo musun?
-Galiba bir tane fırın vardı.
+Zaten buraya yakın bir tane fırın var o da bizim sokakta.
Konuşmadan yürümeye devam ettik. Fırının önüne gelince durdum. Suratıma bakıp gülümsedi sonra bizim binaya girdi. Şaşkın bir şekilde arkasından baktım. Ardından bende girdim binaya, bizim kata çıktım tam zile basıyordum ki; bu bir şaka olmalı, İrem bizim karşı komşumuz mu?
Gece yatmadan önce hep onu düşündüm. Anlamsızca sırıtmaya başladım.
• • • •
Gün geçtikçe daha çok bağlanıyor ve daha çok onu görmek istiyordum. Çevremdekiler, davranışlarımın değiştiğini söylemeye başladılar. Tabii ki de onları umursamıyordum. Ama annemden de duyunca kendimi sorgulama gereği duydum. Bu birkaç ay içerisinde neler değiştiğini kağıda yazmaya başladım. Müzik zevklerim, giyim tarzım, konuşmalarım, kağıdı inceledikten sonra kendimi tanıyamadım. Bunlar değişirken birinin bile farkında değildim. Şuan aklımda olan tek soru "Neden birden bire bu kadar çok değiştim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLATONİK
Non-FictionHer şey 3 yıl önce başlamıştı. Ben de bilmezdim kendimi plotonik, çevremdekiler bunu söyledikçe ben de inanmaya başladım. Her yerde o vardı sanki..