Gözlerimi açtığımda odadaki ilaç kokusu burnuma geldi. Etrafıma bakındığımda bir hastane odasında olduğumu farkettim, ayak ucumdaki masanın başında kağıtları inceleyen bir hemşire..
- Günaydın, nasılsın?
Olumlu bir işaretle kafamı salladım.
- İyi olmana sevindim, son serumunu taktım. Bu bitince taburcu olabilirsin.
Ne zamandır buradayim? diye sordum
- 2 gün önce akşam geldiniz.
İçimden "geldiniz" kelimesini şaşkınlıkla tekrarlamaya başladım.İçerden bir ses yaklaşıyordu. "Uyandın mı oğlum?"
•
'Hayır hayır doğru değil. Yok Furkan saçmalama annen ölmedi mi senin?.' Başımı ışık hızıyla sesin geldiği yöne çevirdim.
Anne! Hayal görüyorum değil mi, ilaçlar yüzünden halisünasyon görüyorum. Hemşire hanım orda biri yok dimi, siz de görüyor musunuz?
- Sakin ol lütfen! şuan gayet iyisin, ne görmüşsen havale geçirdiğin sırada gördüğün rüyalar, kabuslar sırasında görmüşsündür.
Tavana bakıp derin nefes aldım tam o sırada elimi tutan bir sıcaklık hissettim. Annemm!
Yüzüne bakıp sesli sesli gülmeye başladım, bir yandan da gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Dengem şaştı resmen. Acaba İrem gerçek miydi?
•••
Yaklaşık 2 saat sonra hastaneden çıkabildik. Heyecanla yürümeye başladım. Annem geride kalıyodu, tuttum kolundan "hadi çabuk yürüyelim"
- Ne acelen var yavaş gidelim.
Kısık sesle "İrem" dedim.
- Ne?
Cevap vermedim. Fırının oradayız, kalbim çıkacakmış gibi atıyor. Koşar adımlarla eve doğru yürüdüm (annem geride kaldı). Karşı dairenin yani İremlerin kapısında anahtarı duruyordu. Büyük bir şaşkınlıkla elimi uzattım yavaşça kapının kilidini açtım. İçerde saçma sapan insanlar ve sanırım emlakçı vardı. Bu arada annem eve girdi. Ben hâlâ büyük bir şaşkınlıkla başımı iki elinin arasına almış izliyordum. Neyi izlediğimi aslında bende bilmiyorum. Sanki ince bir camın üzerinde yürür hızla eve girdim. Kapıyı yavaşça ittirdim kapandı mı bilmiyorum. Odama çekilip uzandım.
•°•°•°•
Her şey rüya mıydı? Peki ya İrem? O, o hiç olmadı mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLATONİK
Non-FictionHer şey 3 yıl önce başlamıştı. Ben de bilmezdim kendimi plotonik, çevremdekiler bunu söyledikçe ben de inanmaya başladım. Her yerde o vardı sanki..