Mutluluk geçiciymiş..

16 2 0
                                    

O gün eve gittiğimde çok mutluydum.
Ben öyle İrem ile geçirdiğim vakitleri düşünürken, annem yanıma gelmiş.
- Neredeydin oğlum? Bütün gece öldüm meraktan.
- İyiyim annem merak etme.
- Bari haber verseydin "gece gelmiycem" diye.
- Haklısın, bir dahakine haber veririm.
Yatağımın kenarına oturdu. Sağ eliyle saçlarımı düzeltti.
- Bana kızdın da mı gelmedin?
- Yok be annem sana niye kızayım, arkadaşlarda kaldım işte..
Dedikten sonra yalanı mı anlamasın diye konuyu değiştirdim.
- Ne yemek var?
- Acıktın mı? diyip şefkatli bir gülüşle bana baktı.
- Evet, hem sana anlatacağım şeyler var. dedim gülerek
- Tamam, ben çorbayı ısıtayım, sen de ellerini yıka gel
Başımla onaylayıp yanağına öpücük kondurdum.
***
- Furkaaan hadi oğlum gel, yemek hazır.
- Geliyorum.
Tam odadan çıkarken telefonum çaldı. İrem arıyor..
- Efendim İrem
Gelen ses nefes nefese ve telaşlıydı.
- Furkan acil yetiş! dedi ve kapattı.
Ben kendi kendime kurmaya başladım. Üstüme birşeyler geçirip odamdan çıktım.
- Heh gel oğlum, bak senin sevdiğin yemeği yapt...
- Anne benim çıkmam lazım, İrem'in bana ihtiyacı var, sonra görüşürüz.
Kapıyı kapattım ve hızlıca ilerlemeye başladım.
Taksiyle İrem'i bıraktığım yere gittim.
Kapısının önüne gittim, tam çalacaktım. İrem kapıyı açıp ağlamaklı bir şekilde boynuma sarıldı.
Ben öfkeyle üzüntü karışık donakaldım. Kendime gelince İrem'in yüzünü ellerimin arasına alıp gözyaşlarını sildim.
- Ne oldu??
- Babam.. diyip kenara çekilip içeri doğru bakınca, içeri girdim.
Babası yerde bıçaklanmış annesi de bir köşede kafasında kan..
***
İki ambulans ile hastaneye geldik. Annesi Asiye Hanımı beyin MR'ı çektirmeye götürdüler. Babası Hikmet Bey'i ameliyata almışlar. Yarım saat sonra Asiye Hanım MR dan çıktı ama hâlâ baygın. Sedyeyle götürülürken, doktorlardan birisi telaşla
- Hocam şimdi ne yapıcaz.
Sakin ve olgunlukla cevap veren onun üstü
- Yoğun bakımda ayılmasını bekliycez.
İrem "Anneeeem" diye bağırınca içim cız etti. Sarıldım. Sarılırken saçlarının bütün kokusunu içime çektim bir daha duyamayacakmış gibi. İrem'i lavaboya gönderdim. Ben ise Asiye Hanım ile ilgilenen doktoru bulmaya çalışıyorum. Doktor odasına gittim göremedim. Danışmaya sordum.
- Pardon! Asiye Çimen'e bakan kısa saçlı doktoru nerede bulabilirim?
- Aslı Hanım şuanda acilde...
Tam gidecektim ki
- Ama isterseniz Aslı Hanım'ın stajyeri ile konuşabilirsiniz. O hasta hakkında notlar tutar.
- Peki, nerede bulabilirim.
- Bakın şu içeride, -koyu kahverengi ve hafif bukleli saçları var.-
Stajyerin yanına gittim su içiyordu. Dokunmadım. İçmesi bitince hafif omuzuna dokundum. Güler yüzlülükle arkasını döndü.
- Merhaba ben Furkan. Asiye Çimen ile bilgi almak istiyorum.
- Üzgünüm ben hasta yakınına bilgi veremiyorum.
- Lütfen. Benim için çok önemli.
- Benim tuttuğum notlar yalnızca hocama göstermek için.
"Peki" diyip suratımı asınca "Tamam" dedi.
- İlk izlenimler sadece kafaya darbe ve baygınlık olaraktı. Fakat MR çekilince kafatası kemiğinin bir tanesinin kırıldığını ve kırığa bağlı damarda kanama olmuş ama kendi kendine durmuş. Şimdilik bir şey gözükmüyor. Kendine gelmesini bekliycez.
- Teşekkür ederim
- Yalnız lütfen size söylediğimi kimseye söylemeyin.
Kafamı hafif eğip çıktım odadan. İrem yoğun bakımın önünde bekliyordu.
- Asiye teyzenin durumu iyiymiş.
- Çok şükür. Babam da ameliyattan çıkmış.
- Ne güzel hadi babanın yanına gidelim.
- Keşke ameliyattan çıkamasaydı.
Şaşkınlıkla gözlerine baktım. Neden diye soramadım ama sormuşum gibi cevap verdi.
- Babam beni hiç sevmezdi. Dediğini yapmazsam döverdi. Hatta annemi de döverdi. İçer gelirdi eve. Benden kurtulmak için yaşlı bir adamla evlendirmeye bile kalktı...
Daha devam edemedi, sıkı sıkı sarıldım..

PLATONİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin