Arabanın yavaşladığını hissettiğimde Jack’ten ayrıldım ve aynadan bana bakan Justin’in bakışlarını umursamadan arabadan indim.Deniz limana hızla vuruyor,teknelerin sabit durmasını olanaksızlaştırıyordu.
‘’Yardım edin de şu s*ktiğim adamı garajdan çıkaralım.’’ Justin böyle dediğinde iyice sinirlenmiştim.
‘’Bana bak seni lanet olası kıçı kırık herif,bütün suç sende anladın mı beni? O adamın hiçbir suçu yoktu.Eğer sen elindeki şişeyi Jack’in kafasına atmasaydın-‘’ Sözümü yarıda kesip boğazıma yapışmıştı.
‘’Emin ol o şişeyi Jack’in kafasına atmasaydım,senin g*tüne sokardım.Anladın mı beni?!’’ dedi ve beni yere fırlattı.Yaşlar gözümden süzülürken hayatımın bir gecede nasıl boklaştığını düşündüm.Herkes sessizce olayı izlerken Candice’ın sesiyle herkesin dikkati dağıldı.
‘’Ah,hadi ama.Alt tarafı yaşlı bir adam.Bunu yapmamıza sevindi bence.’’ Justinle ikisi garajdan cesedi çıkarırken Samantha,George,Jack ve ben onlara iğrenerek bakıyorduk.Gözlerimi kapattığım anda denizden büyük bir ses yükseldi.Justin kahkaha atarken yerden kalktım.
‘’Gördünüz mü?! Bitti işte.Şimdi herkes evine gidiyor.Ve lise sonda bu olay hakkında sizden tek kelime duymak istemiyorum.’’ Herkes korkudan kafasını sallarken bu olaya daha fazla şahit olmak istemedim.
‘’S-sen adi psikopatın tekisin! Bu olaydan sonra hiç biriniz benimle konuşmaya çalışmasın.Anladınız mı beni?!’’ Hızla oradan koşarak ayrıldım.Anayola geldiğimde uzaktan gelen taksi içimde bir huzur oluşturdu.Arkamdan gelen sesle beraber o kişinin Jack olduğunu anladım.
‘’Lütfen,gitme.’’ Ona ıslak gözlerle bakarken ağzımdan tek bir cümle çıkmıştı.
‘’Üzgünüm Jack.’’ Taksiye binip evin adresini söyledim.Ve olanları ve onları hayatımdan çıkarmayı düşünerek kafamı cama yasladım.
5 Ay Sonra…
‘’Bence 45.sayfaya göz atmalısın Mel.’’ Fred’in sesiyle kafamı yediğim yemekten ayırdım ve kafeterya’da göz gezdirdim.Melissa ve Fred’le İspanyolca ödevlerimizi tamamlamaya çalışırken bir yandan tıkınıyorduk.Gözlerim etrafta gezinirken onda durmuştu.Justin.
Ah,size şu 5 ayda olanları anlatıyım.
Yaz boyu o öldürdüğümüz adam olayı yüzünden 6’ımızda birbirimizle konuşmamıştık.Okul başladığında ise sadece birbirimizle göz göze gelince selam verip geçiyorduk.Herkesle böyle olmama rağmen o Justin p*çiyle aramda ne selam vardı ne başka bişey.
Gözlemlerime göre lise son sınıfa başladığımızdan beri;
-Candice amigo kızların kaptanı olmakla ilgileniyor,
-Jack üniversiteyi kazanmak için hep ders çalışıyor,
-George okulun arka taraflarında uyuşturucu satıp para kazanmaya çalışıyor,
-Samantha Tiyatro Klübü için dersleri ekiyor,
-Ve Justin : O okulun popüler diye diye tanımlanan yakışıklısı oldu.Arkasından koşmayan kız yok,daha doğrusu yatağa atmadığı kız yok.
Ben mi? Ben normal bir hayat yaşıyorum.Derslerime çalışıyor,Jamesle aramı düzeltmeye çalışıyor ve bu yıl edindiğim dostlarım Melissa ve Fred’le İspanyolca dersinden her gün daha çok nefret ediyordum.
Gözümün önünde sallanan elle daldığımı anlamıştım.
‘’Kendine gel Rain.’’ Fred elini gözümün önünden çekerken başımı salladım.
‘’Ah,dalmışım.’’ Kafamı önümdeki yemeğe gömerken Candice’ı gördüm.Bana gülümsedi ve yeni sevgilisine doğru yürüdü.Artık Candice bile Justin p*çiyle konuşmuyor.O derece p*ç olmuştu.
‘’Hadi kalkın,basketbol maçı var.Ve Bulldogs olarak yeniceğimize inanıyorum!’’ Melissa ,Fred’le beni çekiştirirken birkaç göz bize dönmüştü.Çantamı toplarken sandalyeme çarpan kişi ile öne doğru tökezlemiştim.
‘’Hay,s*keyim.’’ Kafamı yukarı kaldırınca Justin’le göz göze geldim.
‘’Ağzını topla.’’ Bu herifle eskiden aynı grupta takıldığımıza inanamıyorum.
‘’Toplamazsam nolur?’’ Açıkçası ondan korkmuyorum.Ne 5 ay öncesine ne de şimdi.
‘’Maçtan sonra soyunma odalarına gel.Tabi yapıcaklarımdan korkmuyorsan.’’ Tüm kafeterya bize bakarken yutkundum.
‘’Orada olacağımdan emin olabilirsin.’’ P*ç sırıtışını atıp arkadaşlarıyla uzaklaşırken herkes hala bana bakıyordu.
‘’Ne bakıyorsunuz? Ayımı var?!’’ Hızla Melissa ve Fred’i çekiştirerek oradan çıktım.
‘’Rain başına büyük bela aldın.’’ Mel korkuyla bana bakarken Fred hala şaşkındı.
‘’Biliyorum Mel.’’
***
Herkes ‘’Bulldogs’’ diye bağırırken Justin üstünde ki formayı çıkarttı ve bütün sahayı koşarak kızların dikkatini çekti.Maçı kazanmıştık.Hemde büyük farkla.İnsanlar dağılmaya başlayınca Fred ve Mel’in dikkatini çekmeden oradan ayrıldım.Soyunma odasına giderken orada duş alan erkeklerin olabileceği ihtimalini düşünerek biraz bekledim.Kapıdan teker teker çıkarlarken bana bir garip bakıyorlardı.
Herkesin çıktığından emin olduktan sonra adımlarımı içeri attım.Feci bir ter ve erkek parfümü kokuları etrafı sarmıştı.Altımdaki kotu belimden yukarı çektim ve üstümde ki tişörtü belli ettim.Adımlarımı yavaş atarken her yeri inceliyordum.Boynumda hissettiğim nefesle yerimden sıçrayarak arkama döndüm.Ağzımdan küçük bir şaşırma sesi çıkarken Justin karşımda sadece alt bölgesini kapatan havluyla saçını kurulamaya çalışıyordu.
‘’Ee? Neymiş yapıcağın o şey?’’ Aniden kapının kapanmasıyla birlikte dikkatimiz dağılmıştı.
‘’Orda kimse var mı?!’’ Justin korkuyla gözlerini büyülterek kapıya baktı.Işıklar gidip gelirken gerçekten ürkmüştüm.
‘’Bak Justin.Bu senin o korkutucu oyunlarından-‘’ Işılar kapanınca çığlık atarak elimi ileri götürdüm.
‘’Justin?’’ Boynumda sıcak nefeslerini hissederken kulağıma fısıldamıştı.
‘’Neler oluyor bilmiyorum bebeğim.’’ Işıklar geri açıldığında önümüzde ki duş kabinine kanlarla yazılan yazı tekrar çığlık atmama neden olmuştu.
‘’GEÇEN YAZ NE YAPTIĞINIZI BİLİYORUM.’’ Endişeli gözlerle Justin’e döndüm.O da bana aynı şekilde bakarken bunu onun yapmadığını anlamıştım.Biri biliyordu ve hepimiz tehlikedeydik…
ASLINDA ÇARŞAMBA GÜNÜ PAYLAŞICAKTIM AMA DAYANAMADIM SDFGH LÜTFEN YORUMLARI UZUN TUTUN,BU HİKAYEYİ BİR FİLMDEN UYARLIYORUM ÇÜNKÜ.SİZİ SEVİYORUM +8 YORUMDA YENİ BÖLÜMÜ KOYARIM. -Duygu