YORUMLAR İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER.İYİ OKUMALAAR.<33 -DUYGU
''Samantha! Bebeğim,orda mısın?!'' Banyonun kitli kapısını zorlayan George bağırıyordu.
''Geri çekil.'' Justin,George'a seslendi ve kapıya omzuyla vurdu.Hızla açılan kapıdan yansıyan loş ışık gözümü almıştı.
İçeriye göz atınca nefesim kesilmişti.
Yerde kanlar içinde yatan Samantha ve aynaya kanlarla yazılmış bir cümle.
BENDEN VE GEÇMİŞİNİZDEN KAÇAMAZSINIZ.HER HATA 1 BEDEN.CEZANIZI ÖDEYİN.
Hıçkırıklarım birbirine girerken Candice'ın çığlığı tüm evi doldurmuştu...
-
Bir gündür ağlayan Candice tüm peçeteleri bitirmişti.
''O öldü Candice! Bunu kabullen! Yeter artık!'' Elleriyle kulaklarını tıkayan Jack sinirle bağırmıştı.
Justin ve ben sessizce birbirimize bakarken irkiliyordum.
Yukarıda bir gündür odasından çıkmayan George beni ürkütüyordu.Onun için endişeleniyordum.Samantha'nın ölümü adeta çığlık gibi üzerimize oturmuştu.
Jack ve Justin,George'tan zorlukla aldıkları Samantha'nın bedenini gömmüşlerdi.
Ailesine ne diyeceğimiz hakkında düşünürken benimde gözlerim dolmuştu.Samantha ile çok eskiden beri dosttuk.Her şeyimizi paylaşırdık,partilere hazırlanırdık...
Geçmişten bir kaç anı gözümün önüne gelirken bu olaylardan kurtulmam için güçlü olmam gerektiğini fark ettim.
''Her hata,1 beden.'' Kanlarla yazılmış yazı da gözümün önüne gelirken Justin'in bana seslenmesi ile kendime geldim.
''Rain ,iyi misin?'' Yerimde doğrulurken başımı ovup,geniş salonu süzdüm.
''Ben odama gidiyorum,dinlenmem gerek.'' Candice yavaş adımlarla ve burnunu çeke çeke yukarı çıkarken salon gerginleşmişti.
''Hepimiz için kötü oldu.'' Justin iki elini yanaklarına koyarken mırıldanmıştı.
''Ne demezsin.Samantha orada can çekişirken kim bilir kaç kez seviştiniz?'' Gözlerim Jack'in dedikleriyle şaşkınlıkla açılmıştı.
''Saçmalıyor-''
''Ben mi saçmalıyorum? Aptal değilim Justin.Dün gece seslerinizi duydum.Ve inan bana sizden iğreniyorum.Bu aptal tatil bittiğinde ikinizinde yüzünü görmek istemiyorum!''
Jack önümüzdeki masayı devirirken hıçkırmıştım.
Tüm olaylar üst üste binerken kendimi hiç iyi hissetmediğimi fark ettim.
''Ağlamana gerek yok bebeğim.Nasıl olsa teselli edecek herif bol!'' Jack tükürürcesine bağırdığında elim ağzıma gitti.
Kafamı yere eğerken bir yumruk sesi duymuştum.
''Bana bak.'' Justin,Jack'i duvara yasladı ve yakalarından tuttu.
''Bir daha benim kızıma orospu demeye kalkışırsan-'' Sözünü kesip zar zor nefes alan Jack gözlerini devirmişti.
''Bir zamanlarda benim kızımdı.Unutma Justin.'' Onları uzaktan izlerken ayağa kalktım.Yanlarına gidip Justin'i üzerinden çektim.
''Lütfen,değmez.'' Diye fısıldadım.
''Haklısın.Sana da ona da değmez.Nasıl olsa eski sevgilin.İlkin o.Benim karışmaya hiç hakkım yoktu.Dün için üzgünüm.'' Justin hızla merdivenlere yönelirken sessiz hıçkırıklarım beni sürüklüyordu.Ama nereye sürüklediğinden hiç bir fikrim yoktu...
