-
''Pekala sence beyaz mı bana iyi gider yoksa siyah mı?'' Mel ile telefonda tartışırken aynada kendime bakıyordum.Baloya bir kaç saat kalmıştı.
Maske,akseusarlar,ayakkabım,saçım ve çoğu şey hazırdı.Sadece kıyafeti seçmek ve makyajı tamamlamak kalmıştı.
''Sana siyah gider bebeğim.Beyazı bu gece unut.'' Beyaz elbiseyi yatağıma fırlattım ve siyahı üstümde tutmaya devam ettim.
Kim bilir? Belki bu gece aşkı bulurdum.Birine kapılırdım.Derin bir iç çektiğimde Mel'in telefondaki sesini duydum.
''Ah,emin ol bu gece bulacaksın.İnanıyorum.Şu gevreği bitirir bitirmez sana giyeceklerimin resmini yollayacağım.Sakin ol orda görüşürüz hayatım.'' Mel telefonu kapatınca aynada kendimi süzmeyi bırakıp elbiseyi üzerime geçirdim.
Makyaj masama oturup gözlerime ince bir eyeliner çektim.Kırmızı ruju dudağıma yaydım ve dudaklarımı birleştirerek yaydım.
Babamın anneme eskiden almış olduğu kolyeyi boynuma taktım ve maskeyi yüzüme düz olan saçımın bozulmamasını sağlayarak geçirdim.
Topuklu ayakkabılarımı giydim ve çantamın içine telefonumu,anahtarımı ve bir kaç gereksiz şeyi sıkıştırdım.
Aynaya döndüğümde ise karşımdaki sanki ben değildim.
Tabi Bullamigos kızlarından bir farkım kalmamıştı.Elbisenin kısalığı normal bir öğrenci olmadığımı bağırıyordu sanki.
Acaba Justin-
Saçmalama Rain.O da diğer herşey gibi geçmişte kaldı işte.
Kendime bakmaya son vererek odamdan çıktım.Aşağıya ağır adımlarla inerken salondaki James'in ve diğerlerinin bakışları bana dönmüştü.
''Harika görünüyorsun.Bu arada Jamesle beraber gidiyorsun.Başına bir şey gelmesini istemeyiz.'' James üstündeki smokinle adeta bir faciaya benziyordu ama ona heerşey yakışıyordu.
''Gidelim?'' James burnundan soluyordu resmen.
Evden dışarı çıktığımız anda bağırmıştı.
''Seni aptal,bu kılıkla sokaktaki fahişelerden bir farkın kalmamış.'' Kolumdaki elini ittirerek garajdaki arabasına doğru yürüdüm.
''Bana bağırmayı kes.İlk defa kendimi farklı hissediyorum ve şu anın tadını çıkarmak istiyorum.'' Etrafı inceleyerek dudağını yaladı.
''Pekala.Ama yanımdan ayrılmayacaksın.'' Bu ne biçim bi üvey kardeş ilişkisiydi böyle?!
İkimizde arabaya bindiğimizde maskesini kucağıma fırlattı ve torpidodan sigara çıkararak elindeki çakmakla yaktı.
Dumanlarla birlikte seksi göründüğünü itiraf etmeliydim.Ah,ben ne diyorum.
Önüme döndüm ve yolculuğun hızla bitmesini bekledim.
-
''Kaybolma.Bizimkilere bakıcam,buralarda ol.'' James kulağıma fısıldayıp tonlarca insan arasına karıştı.Maskeler yüzünden tanıdık bir insan göremiyordum.
Müzik sesi sonuna kadar açılmıştı.Partiye benzemiyordu.Düzüşme evi diyebilirdiniz.
Mel'i pembe elbisesinden tanırken yanına doğru yaklaştım.Fred gömleğini yarıya kadar açmıştı ve saçı dağınık görünüyordu.
Çabuk sarhoş olabileceği belliydi zaten.
''Ben mi geç geldim yoksa erken mi başladı?'' İkiside gözlerini lalkınca açarak bana baktı.