Arkamdan gelen Justin kolumu tuttu.Dudaklarını alnımda hissedince titremiştim.
‘’Çok ateşin var,Rain neden üşüdüğünü söylemedin?’’ Koltukta duran battaniyeyi vücuduma sardı.
‘’S-seni bulduğumda şokta gibiydin.Durmadan sayıklıyordun ve hıçkırık seslerin ormanı dolduruyordu.’’ Dediğinde başımı öne eğdim.
‘’Bilmiyorum.Sadece hepinize bir şey oldu sandım.’’ Dedim nefesimi vererek.
‘’Beni önemsediğine asla inanmam.’’ Göz göze geldiğimizde kızarmıştım.
‘’Önemsiyorum.Sadece sen beni buna inanacak kadar sevmiyorsun.’’ Lafım üzerine susmuştu.Üzerimde ki yorgunlukla beraber ne diyeceğini umursamadan yatağa girip gözlerimi kapattım.
***
''George şu şakalarını artık keser misin?'' Jack'in omzuna koyduğum çenemi kımıldattım.
''Ne yapabilirim? Ortam gergin.Dün araba arızalandı,gecenin bir yarısı bizi yaşlı ve ürkünç bir çift buldu,Sam sabaha karşı ormanda kayboldu,sen bir kaç saat şokta gibiydin ve ben bu s*ktiğim şakaları yapmazsam ölmek üzere olduğumuzu düşünüyorum.'' George'un yüksek ses tonuyla konuşması Jack'e iyice sokulmamı sağlamıştı.
Sabah arabayı çalıştırmayı başarıp,o ürkünç ormana ve yaşlı çifte veda etmiştik.Ama sorun şuydu ki sadece bir kaç saattir arabadaydık ve sürekli kavga ediyorduk.
Sesli bir iç çekmem üzerine araba yavaşlamıştı.
''Geldik.'' Candice mırıldandığında kafasını patlatmak istemiştim.Geldiğimizi bizde biliyoruz heralde? Aptal sarışın.
Hepimiz arabadan inerken güneşin gözlerimi yakmasına aldanmadan önümüzde ki büyük eve baktım.Kış ayında olmamıza rağmen bugün sıcak ve sorunsuz geçiceğine benziyordu.Yani ben öyle umuyorum.
''En üst katta kızlar kalıcak.Bizse ikinci kattayız.Mutfak ve salon girişte zaten.Odaları paylaşırsınız.'' Justin evin kilidini açarken söyleniyordu.Jack ve George'da çantaları alıyorlardı.
''Hey! Manikürleriniz taze mi yoksa keyfinizden mi yardım etmeyip bakıyorsunuz?'' Jack'in bu sözüne gülümseyip elinde ki çantamı sırtıma aldım.İçeriye girdiğimde vücuduma işleyen soğukluk dişlerimin titremesine sebep olmuştu.
''Şömineyi bir kaç saate yakarız.'' Justin'in yüzüme bakmadan konuşması sinirlerimi bozmuştu.Dün ki sözüme mi bozulmuştu anlamıyordum.
-
''Eveet,hadi aşağı inelim.'' Hazırlandığını belli eden ses tonuyla kapımı tıklatmıştı Samantha.
''Geliyorum.'' Son kez aynada düz saçlarıma ve elmacık kemiklerimi belli eden allığa baktım.Parlatıcıyı dudaklarıma yaydım ve üstümdeki bol tişörtü düzelttim.Siyah dar kot bacaklarımı ortaya çıkarmıştı.Gülümseyip odamın kapısını açtım.Sam ve Candice beni süzdü.
''Bu gece bu heriflere kendimizi kaptırmayacağız.'' Candice şakayla söylendiğinde kahkaha attım.Eski günlerdeki gibi.
Merdivenlerden inerken beni süzen George'a kaçamak bir bakış attım.Samantha umarım fark etmemiştir.
''Bir yere mi gidiyorsunuz?'' Jack şakayla mırıldanırken Candice konuştu.
''Hayır şekerim.Bu ev halimiz,bir sorun mu var?'' Onun bu haline kıkırdarken Justin'in soğuk sesi üzerine sustum.
''Evet var.Böyle durmaya devam ederseniz,üstünüze atlayabilirim.'' Üçü de gülerken kızlara baktım.
''Hadi üstümüze rahat bir şeyler giyelim.'' George'un sesiyle kızlarda kahkaha atmıştı.
''Bence üstümüzde kileri çıkartıp birbirimizi ısıtmalıyız,ha?'' Önümde duran yastığı karnına fırlattım.
''Benim daha iyi bir fikrim var.Eskidende oynardık.Şişe çevirmece!'' Herkes daire oluştururken isteksiz bir şekilde yerimi aldım.
''Ben çeviriyorum.'' Sam şişeyi çevirdiğinde Candice ve Jack'te durdu.
''Doğruluk.'' Candice düşünür gibi yaptı ve bana bakarak Jack'e soruyu sordu.
''Hiç aşık oldun mu?'' Afallamışa benzeyen Jack gözlerini yere sabitledi.
''Oldum.Sadece bir kere.'' Kalp atışlarım yavaşladığında Justin'in öksürük sesi bizi kendimize getirdi.
''Hadi çevirin.'' George şişeyi çevirdiğinde bende ve Sam'de durmuştu.
''Hmm.Cesaret.'' Gülümseyerek Sam'e bakıyordum ki bu gülümseme fazla sürmemişti.
''Bluzunu çıkart.İtiraz yok.'' Herkes kıkırdarken bir iç çektim ve elimi pes edercesine kaldırdım.
''Pekala.Bu gece sorun istemiyorum.'' Üstümdeki bol tişörtü çıkardığımda yanan şömine bile vücuduma etki etmemişti.Siyah sütyenime kaçamak bakışlar atan erkekleri süzdüm.Sanırım bu gecenin sonu iyi bitmeyecekti.
''B-bence devam etmeyelim.Bu manzara gayet iyi.'' Mırıldanan George hepimizi güldürmeyi başarırken Justin yerinden doğrulup yanıma geldi.
''Giy şunu!'' Yere çıkarttığım bluzu yüzüme fırlattı.
''Ne yaptığını sanıyorsun?'' Jack'te ayağa kalkmışken Candice'ın sesiyle gerilemişti.
''Bakın ilk defa gülüyoruz,bu anında içine etmeyin.Fark ettiyseniz sapık kaç saattir ortada yok.Belki de vazgeçti ve kurtulduk? Gecenin keyfini çıkarın ve kavga etmeyin!'' Gergin ortam yerini sessizliğe bırakırken Samantha ayaklandı.
''Valla keyfim kaçtı.Ben yatıyorum.'' Merdivenlere yönelen Samantha'nın arkasından diğerleri de gitmişti.
Sadece Justin ve ben kalmıştık.
''Ee? benim uykum yok.'' Diye söze başlarken Justin dudaklarıma yaklaştı.
''Benimde yok ve ne yapıcağımızı biliyorum.''