KARANLIK ÇOCUK 1.BÖLÜM

81 12 3
                                    

Merhaba arkadaşlar bu benim ilk kitabım umarım beğenirsiniz. Lütfen yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin :)))) bu arada multideki Berrak :)

Gün ışığı gözüme vururken rahatsız olup gözlerimi araladım ve üstümdeki tüy yumağını okşayarak uyanmasını sağladım. Geceleri yalnız uyuyuyamıyorum, kedim benimle uyumayı sevdiği için şanslı sayılırım. Evde genelde yalnız kalıyorum. Annem ve babam çok çalışırtıkları için sürekli şehir dışındalar. Biliyorum onlar için çok zor bir durum bu. Bazen bizden hatta birbirlerinden ayrı kalıyorlar.

 Lise üçe babam yüzünden farklı bir okulda devam etmem gerekecek çünkü arkadaşlarımın ve aile dostlarının çocuklarının çoğu diğer lisedeydiler. Bende onu kırmak istemediğim için kabul ettim. Kalkıp elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım, saçlarımı tarayıp arkaya topladım üstüme siyah bir pantolon, beyaz bol bir tişört geçirdim. Tişörtüm'ün uçlarını pantolonumun içine geçirdikten sonra üstüme kot bir ceket alıp makyajımı yaptım. Saçlarımı açıp çantamı koluma geçirdim ve kendime son kez aynada baktım. Saçlarım dalgalıydı ben düzleştirmeyi sevmezdim saçlarımı olduğu gibi kullanırdım. Açık kahve rengi gözlerimin koyu olmasını isterdim ama ne yazık ki böyleydi. Boyum küçüktü o yüzden pek uzun elbiseler tercih etmezdim. Elmacık kemiklerim belirgin olduğu için yüzüm tombik görünüyordu. Yanaklarıma sürdüğüm allık sayesinde biraz daha sevimli olmuştum. Sanırım artık hazırdım. 

On beş dakika kadar yürüdükten sonra yeni okuluma vardım. Müdür odasını kolaylıkla bulduktan sonra sınıfımın 11 C olduğunu ve ikinci katta olduğunu öğrenip sınıfa çıktım sınıfa girdiğimde ders çoktan başlamıştı. Bende kısaca kendimi tanıttım "merhaba ben Berrak seçkin. Atilla 80.yıl lisesinden geliyorum" diyerek çocukluktan tanıdığım Büşra'nın yanına geçtim. Büşra kumral ve çilli bir kız oldukcada sevimli. En azından beni koca okulda yalnız bırakmayacak bir arkadaşım var. Biraz daha rahatım. Sınıf o kadar yabancı gelmiyor artık ve tabi birde Anıl vardı şu tuhaf uzun boyu ve sarı kafasıyla oldukça sinir bozucu şekilde gülümseye bilme kabiliyetine sahip çocuk. Bir yaşındaki kız kardeşim Eceye onun annesi bakıcılık yapıyor. 8.sınıftan beri çocuk bana takıntılı ve her yıl gittikçe yılışmaya başladı. Haliyle sınıfa girdiğimden beri pişmiş kelle gibi sırıtıp beni izliyor. tenefüse çıktığımda arkamdan gelip kolumu tuttu "ne yapıyorsun ? bıraksana kolumu " diyerek çıkıştım " Berrak bak senelerdir tanışıyoruz neden bana bir şans vermiyorsun? " dedi bende piç gülümsememi takınarak " seninle ilgilenmiyorum senelerdir bunu anlaman gerekirdi " dedim oradan hızlıca ayrıldım ve tuvaleti bulduğumda rahat bir nefes alıp ellerimi yıkadım ve boynuma sürdüm. Saçlarım kabarmasın diye hafifÇe saçlarımı ısladım ve sınıfa geri döndüm.

***

Üç hafta çoktan geride kalmıştı bile ve ben şimdiden erken kalkmaktan sıkılmıştım. Sıcacık yatağımı ve kollarımda uyuyan yumuşaklığı bırakıp aşağıya indim. kendime atıştırmalık hazırlarken her zamanki gibi kedim oturmuş beni izliyordu. Bunu seviyordum. Yemek hazırlarken beni izlerdi, duşa girdiğimde kapıda beklerdi, markete gittiğimde arkamdan gelirdi. Tabi bende ezilmesinden korktuğum için çoğu yolu kucağımda taşır eve geri getirirdim. Ödev yaparken gelip kitabımın üstüne otururdu, bilgisayardaysam klavyeye oturup dikkat çekmeye çalışırdı. O gerçekten kocaman evdeki yalnızlığımı kapatan minicik bir şey. Kahvaltımı bitirdikten sonra yukarı çıkıp hızlıca düz açık mavi ve cepleri olan elbisemi üzerime geçirip koyu mavi babetlerimi ve koyu mavi kol çantamı alıp evden çıktım.

 Kapıda bir taksiyle beni bekleyen Anılı görünce gözlerim yerinden çıkacaktı resmen "seni okula bırakmak istedim " "sağ ol kendim gidebilirim " dedim ve beni kolumdan sürüyerek taksiye attı. Bütün yolu somurtarak ve ses çıkarmadan geçirdim. Okula geldiğimizde hızlıca taksiden çıkıp okula doğru aceleyle ilerledim. İkinci kata ulaştığımda beni kolumdan yakalayıp durdurdu "Berrak bak dinle beni bana bir şans ver "  " hayır dedim ya artık gerçekten rahatız oluyorum Anıl bırak peşimi "   "öyle olsun berrak küçük kardeşinin başına ufak biz kaza gelirse bu senin suçun olur " dediğinde gözlerim kocaman açıldı ve tedirginlikle ona baktım 

KARANLIĞIN IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin