Final.

7.5K 428 218
                                    


"Jin Ae, bir şey mi var?" dediğinde, yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirerek ona döndüm.

"Bir şey mi olması gerekiyordu, Jongin?"

"Hayır," dedi kafasını sallarken.

"Bende öyle tahmin etmiştim." Oturduğum yerden kalkıp yatak odasına ilerledim. Dolapta bulduğum yastık ve örtüyü alıp salona girdim. Koltuğun üzerini yatmak için hazırladıktan sonra ışığı da söndürüp örtüyü üzerime geçirdim. Çok geçmeden uyumuştum. Bir şey düşünmek istemiyordum.

Jongin'e ne zaman gideceğimizi sormuştum ve o uçak biletini iki hafta sonraya aldığını söylemişti. Bunu neden yapıyordu bilmiyordum, burada gerçekten bir iki hafta daha duramazdım. Neredeyse iki ay olmuştu. Ve ben kafayı yemek üzereydim. Onunla ihtiyaç olmadıkça konuşmuyordum, o da benimle konuşmak için çabalamıyordu. Canımı en çok bu acıtıyordu.

Kore'den getirdiğim hazır rameni önüme koyduğumda içindeki yeşil soğan midemin bulunmasına neden olmuştu.

Hamileliğimin ikinci ayına giriyordum neredeyse. Bunların olması normaldi. Hamileliğimi ilk öğrendiğimde tam bir aylık hamileydim. Adet günlerimin tablosunu tutmadığım için hiç fark etmemiştim, mide bulantım veya baş dönemde olmamıştı. Henüz.

Hızla ayağa kalkıp lavaboya yöneldim. Kapıyı ardımdan kilitleyip hemen klozete çöktüm.

İçimde ne varsa çıkarırken, kırgınlıklarımında bu çıkardıklarımla beraber gitmesini diledim. Ama olmadı.

Yorgun bir şekilde sırtımı banyonun soğuk duvarlarına yaslarken, kırgınlığım daha çok artmıştı.

Elimi karnıma koydum, tek güç kaynağım oydu. Yalnız olduğumu düşünürdüm, ama artık değildim. Benden bir parça daha vardı artık hayatımda. Bu harika bir histi, annelik hissinin karnıma düştüğü an ben yeniden dpğmuş gibi hissediyordum. Günahlarımdan arınmışım gibi.

Öyle bir efsane vardı, kim bir anne olup kucağına bebeğini alırsa, o kadın yeniden doğmuş gibi berrak ve günahsız olurdu.

Ben belki henüz kucağıma alamamıştım ama şimdiden öyle hissediyordum.

Zorlanarak ayağa kalkıp yüzüme soğuk su çarptım. Vücudumdaki tüm enerjinin çekildiğini hissediyordum, yere basmakta bile zorlanıyordum.

Kapıyı açıp banyodan çıktım ve direk yatak odasına girip kendimi yatağa attım. Midemin bulanması yanı sıra, vücudum titriyordu. Örtüyü üzerime örtüp cenin pozisyonu aldım. Ateşimin çıktığını hissediyordum ve bu mide bulantısı yatağa daha çok gömülmeme neden oluyordu. Jongin neredeydi bir fikrim yoktu ama gelmesini istemiyordum.

Ellerimi yumruk yapmaya çalıştım, fakat öyle güçsüzdüm ki bu imkansızdı.

Kapı sesi duyduğumda Jongin'in geldiğini anlamıştım. Gözlerimi yumdum ve uyuyor taklidi yaptım, onunla muhattap olmak istemiyordum.

Odaya girip ışığı açtı, kapının ucundan baktıktan sonra yavaş adımlarla yanıma geldi ve üzerimdeki örtüyü boynuma kadar çektikten sonra odadan çıktı.

O odadan çıktığında üzerimdeki örtüyü çekip yataktan çıktım. Odadan köşesine yığdığım bavulumu ve valizlerimi alıp yatağın üzerine koydum.

Yanımda ne getirdiysem hepsini geri koydum.

Yarın Jongin ile konuşmam gerekiyordu. Bu iç daraltıcı otel odasından ayrılmam gerekiyordu artık.

Sabah uyandığımda, gideceğim için üzerime rahat bir şeyler giydim. Kahvaltımı yaptıktan sonra gitmeyi planlıyordum. Ama bundan önce Jongin ile konuşmam gerekiyordu. Nasıl konuşacaktım, ne diyecektim, bilmiyordum.

Marry Me! | Kim JonginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin