KAYBOLAYIM GÖKYÜZÜNDE

28 2 0
                                    

    Gökyüzü lacivertliğinin yerini gri bulutlara bırakırken ruhumu delip geçen yağmur damlaları eve gitme zamanını hatırlatan haberciydi.
    Boş sokak bulutları desteklercesine gözüme daha da ıssız görünmeye başlamıştı. Beynim vücuduma emretmeyi yasaklarcasına oturduğum yerde dahada yayıldım. Karanlık; güzeldi. Ancak birkaç dakikaya güneşin doğup kusurlarımızı açığa çıkaracağı saat gelmişti.
    Dalgalar yağmur sayesinde daha irileşip kayaları döverken elimdeki şişeyi fırlatabiliceğim kadar uzağa fırlattım. Yok! Hayır. Bira şişesi değildi. Yanlızca maden suyuydu. Bira olanlar diğer tarafta şuursuzca içilmeyi bekliyordu. Ancak daha o seviyeye çıkabilicek kadar cesaretli değildim.

  Siyah botlarıma baktım önce, tozlar üstüne yapışmış oldukça kirli görünüyordu. Bot olmak istedim o an,  ne kadar kirli olursam olayım, tek bir bez sayesinde yenilenebilirdim.

   Sonra siyah pantolonuma kaydı bakışlarım. Ben burda yokum dercesine beni yansıtan koyuluk. Pembe, kırmızı gibi bi ortama girdiği gibi ilgiyi çeken değilde, bir köşeye saklanıp, kimsenin umursamadığı siyah.

    Ve herkes gibi diğerlerinin yanına yakışan, siyah tişört. Kimse onu dışlamasın, kimse ona bakmasın istiyordu. Kaybolayım gökyüzünde.

   Güneş ışığı ufukta belirirken pantolonumda lekeyi farkettim. Karanlığın sakladığı kusurları ışık gözler önüne seriyordu.
   Siyah askılımın arasından kendini gösteren gri atlet. Aynı ben gibi. Aynı yer yüzündeki ruhum gibi.

   Amaçsızca kendimi süzmeyi bırakıp, ayağa kalktım. Bira şişeleri dokunulmamış, köşede duruyordu.
Bir an, sadece bir an iyilik yapasım geldi. Bi bakıma kötülük. Aman, neyse işte.

Sırt çantamdan buruşuk küçük bi kağıt bukup, o çöplüğün içinde birde kalem aradım. İki kitap arası sıkışmış kalemi yerinden çıkarmayı başardığımda istemsizce "aha" dedim. Sonra kendime kendime güldüm.

10 dakikalık düşünme sonucu kalemi tekrardan aldım, küçücük kağıda kelimeleri sakladım, kilitledim ve bıraktım öylece.  Koştum.

"Sarhoş olan kişi, sorunlardan kaçar derler. Benim buna cesaret edemediğim dünyada, koşucu olmaya var mısın?"

KAYBOLAYIM GÖKYÜZÜNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin