Belki birşeyler kaçar kalemimden,
Belki bir ruh öldü bu sokakta,
Belkide cenazeye ağlayan gözyaşları yağmurlar,
Belkide tanrı ağlıyordur.(Kalkmak anlamında kalkan değil, kalkan olan kalkan. Niye açıkladım bilmiyorum.)
...
PART 1~
...
Bölüm 6:
Ruhu Kalkan Adam
Yağmur damlaları ruhumu delip geçerken Ogünle günlerimiz sıkıcı ve keskin geçiyordu. Nasıl bir klişeydi pek takmadım ama 3 hafta geçmişti yanlızlığımızın ardından. Uyuduk, uyandık ve tekrar uyuduk. Arada Dolunay geldi ve oyun oynadık.
Nasıl oldu anlamadım pek. Daha dün bir sahilde oturup, maden suyu içiyormuş gibi hissediyordum.
Ne dış görünüşüydü beni ona bağlayan, ne yüzü.
Kaleminden akan bir güçle sevmiştim ben onu. Artık sıkıyordu beni ruhumun pençeleri. İnancım yetmiyordu artık kendimi mutlu etmeye. Başaramıyacağım diye korkuyordum. Sonra o geldi ve neşesiyle aydınlattı beni. Acılarımı örttü ışığıyla.
Günümün geceye karıştığı saatlerde uyanmıştım zorla. Yataktan atmıştı beni, salak.
"Kalk gidiyoruz."
Gözlerimi avuşturarak Titanic afişli yorganımı dahada üstüme çektim.
"Nereye?"
"Biyere."
Gözlerimi açıp esnedim ve yatakta oturdum. Ayılmaya çalışırken Ogün yanıma zıpladı ve yanağımı yaladı.
"Eve evcil hayvan almış gibi hissediyorum Ogün."
"Tatlıyım bence."
Güldükten sonra sırtımı yastığa yasladım ve Ogünü kolundan çekerek kafasını boynuma yasladım.
"Odan niye güzel?"
"Benim çünkü."
Haklıydı. Odamı rüyamda görmüştüm. Nasıl bir şanstı bilmem, öyle güzeldi ki kalkıp sarılasım geliyordu duvarlara.
Bütün duvarları ağlayarak kendim boyamıştım.
Bütün resimleri ağlayarak kendim yapıştırmıştım.O gece ölüyordum. Yanıyordum.
Düşünme.
Oksijen yerine acı solukluyordum içime.
Düşünme.
Odanın bütün duvarları siyahtı. Tavan siyahtı. Yer siyahtı. Büyük odanın tam ortasında duvara yaslanmış demir başlıklı kocaman yatak duruyordu. Tam karşısında tüllerin rüzgarla dans ettiği balkon kapısı duruyordu. Odanın sağ duvarında gardolap yerine mağazalarda bulunan askılıklardan almıştım. Bütün kıyafetlerim orda asılıydı. Odanın sol duvarı boydan boya kitaplıktı. Dokunmayı bırakın, görmek bile başka bir zevk veriyordu içime.
Bu odayı özel yapan şey, tavandı. Siyahlığın içerisinde ağlayarak tek tek yapıştırdığım yıldızlar, benim için dünyaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLAYIM GÖKYÜZÜNDE
Novela JuvenilOnlar... Birlikteyken yanlızlar Onlar... Yaşıyorken ölüler Onlar... Nefes yerine acı çekiyorlar içine Kan yerine ölüm dolanıyor damarlarında Onlar... Onlar bir çift siyah Kendi karanlığında boğulan. -- "Bir şey soracağım." "Sor." "Yıldızlar uzakta m...