6.bölüm

198 13 5
                                    

Ya yine mi okul sabahı. Allahtan bu hafta kapanacak. Sıcacık yatağımı bırakıp soğuk holde yürüdüm. Mutfağa girdiğimde Ayla yoktu. Herhalde ekmek almaya gitti. Ben niye erken kalktım ki! Kapı mı çalıyo? Evet ve ben açmak zorundayım. Kapıyı açtığımda karşım da Ayla,Gökhan,Emre ve Berke'yi buldum. Hayırdır savaşa mı gidiyoz.
- Ben bi şey mi kaçırdım?
Eliyle Emreleri göstererek
-Kahvaltıya çağırdım.
- Ama ortalıkta kahvaltı yok. Ve hazırlamaya kalkarsan geç olucak.
- Oturma odasına kurdum çünkü.
- Bize niye mutfakta kuruyon.
- Karıştırma orasını.
- Geçin madem. Bize özel olmayan ama sizin için özel olan oturma odasına.
Erkekler direk masaya daldı. Biz Aylayla öylece birbirimize baktık. Benden daha camış kişiler de varmış. Ben masaya doğru eyilip
-Gençler bu kahvaltıyı Ayla hazırladı. Onun için büyük bi alkış istiyorum.
-Oo Ayla. Oo Ayla,diyip alkışladılar.
-------------------------------------------
Sınıfa girdiğimizde biraz geç kalmışız.
- Senin yüzünden geç kaldık Emre.
- Benim yüzümden mi bücür? Sen kış uykusuna yatma....
- Kış uykusu mu! Sen bana ayı mı demek istiyosun?
- Sen iyice zeki olmaya başladın.
- Senin yanında dura dura.
- Yani benim yanımda dura dura zeki oluyosun. Yani benden etkileniyosun.
Gözlerimi devirdim. Hoca araya girerek
- Bugün öğleden sonra okul yok. Öğleden sonra gelmeyebilirsiniz.
Ya ben bu hocayı hep sevmişimdir. Ders uzun ve sıkıcı geçtikten sonra tenefüs oldu. Hemen Aylaları bulup öğleden sonra okulun olmıycağını söyledim. Gökhan ayağa kalkıp arabesk oynıycakmış gibi durdu ve belini oynatmaya başladı.
-Oh oh okul yoookk!
- Gökhan bizi rezil ediyosun otur şuraya. Herkes bize bakıyo. Berke araya girip
- O zaman bu fırsatı değerlendirelim.
- E iyi de ne yapıcaz abicim yapcak faliyet kalmadı,diye ekledi Emre.
- Ya Ayla dün ki teklifi kabul mü etsek.
- Ne teklifi o? Çıkma teklifi filan deyil demi.
- Hayır Emre. Karşı sınıftaki Selim varya bizi partisine çağırdı.
- Kabul ettiniz mi?
- Ya hayır Emre sakin ol. İki kişi olmasaydık gitmiycektik ama sizde gelirseniz neden olmasın.
- O uyuz çocuğun partisine gitmem ben.
- Ya nolcak Emre. Niye mızmızlık yapıyosun? Başka dahice fikrin var mı?
- İyi be tamam gidelim.
-------------------------------------------------
Akşam olunca elbisemi giyip makyajımı yaptım. Saçlarımı doğal halinde bırakıp Ayla'nın yanına gittim.
- Oha kızım çok daş olmuşsun.
- Ayla sende yakıyon ortalığı.
- Huyumuz kurusun,diyip göz kırptı. Pencereden baktığımız da Emre'yle Berke bekliyodu. Ayakkabılarımızı giyip dışarı çıktık.
- Sonunda gelebildiniz bücür.
- Siz erken gelmişsiniz biz ne yapalım sırık,diyip pis pis sırıttım.
- Hadi atlayın arabaya,diye araya girdi Berke. Bu sefer arabayı Berke kulllanıyo diye Aylayı öne ittirdim. E o da zorla Berke'nin yanına oturmuş oldu diye sevinirken bi detayı fark ettim. Emre'yle be yan yana oturmuş olucaz. Off salak kafam. Ben onu unuttum. Emre yanıma binip sırıttı.
- Bilerek yanıma oturdun demi?
- Tabi ki de hayır. Ben Aylayla Berke'nin arasını yapayım derken bizi unuttum ondan.
- Hı hı tabi tabi.
-Uyuz ya.
- Bunu duyabiliyorum.
- Bana ne.
Bi sessizlik oluşmuştu. Emre'yle gerçekten çok yakındık. Gözlerinin içine bakmamak için kendimi çok zor tuttum. Ondan hoşlanıyo olsamda onun sevdiği vardı. Birbirimize söz vermiştik. Allahım ya başka bi yakışıklı yok muydu ona aşık olaydım. Ama bunda beni çeken bi şeyler var.
Parti yerine varmıştık. Havuz başındaydı. Buz havuzun kenarında ni masa bulduk ve oraya geçtik. Selim bizi görüp gülümsedi. Yavaş yavaş yanımıza geldi.
-Beni kırmayıp geldiğiniz için çok sevindim.
- Önemli değil Selim.
- Kızlar çok güzel olmuşsunuz parlıyosunuz.
Ben muzipçe gülümsedim. Emre'ye baktığımda ağzından köpükler fışkırıcaktı. Dans müziği çaldı. Bu ne biçim bi muzik. Sadece melodisi var. Selim bana doğru elini uzattıp
-Benimle dans eder misin?
Emre'ye baktığımda sinirden dilini yalıyodu. Benim ne diyeceğimi merak edip bizi dikkatlice dinliyodu. Yutkunduktan sonra
-Olur edebiliriz.
Kendimi günah işlemiş gibi hissediyom. Bu ne ya ne biçim bi his bu! Dans ederken arada Emre'ye baktım gerçekten çok fazla sinir olmuştu. Sonra ordan bi kız alıp dans pistine geldiler. Dans ediceklerdi ve hepsi kıskançlıktan. Biraz daha dans ettikten sonra Emre bize doğru yaklaştı ve
-Eşleri değişelim ne dersin?
Bunu söylerken sanki samimiyet yokta öldürmek hissi veriyordu.
- Olur fark etmez.
Şu andan itibaren Emre'yle dans ediyodum. Yine gözlerine bakamıyorum. Ya niye ya. Birden cesaret gelip
- Sen beni kıskandın mı?
- Ne alakası var?
- Soruya soruyla cevap verme.
- Kıskanmadım.
- Tamam anladım.
- Ben seni korumaya çalışıyorum
-Neden o çocukta ne var?
- O bi tiki. Ve gıcık. Uyuz,sümsük,sürtürk.
- Tamam anladım. Daha ileriye gidersen küfür ediceksin.
- Anladın için saol.
İleriye baktığımda Ayla ve Berke dans ediyodu. Gözlerim Gökhan'ı aradı. Oda bi kız bulmuş dans ediyodu.
- Emre. Sen unutabildin mi?
- Neyi?
- Tuğçe'yi.
- Çalışıyorum.
- Sende onu çeken ne var ki?
Bu soruyu sormamam gerkiyodu.
- Artık unutuyorum. Boşver.
Dudağımın kenarını ısırarak
- Tamam peki.
Dans müziği bitti ve biz eski yerlerimize geçtik. Ayla'ya yavaş bi şekilde
-Sizi gördüm kanka. Çok tatlıydınız.
- Ay gerçekten mi? Sizde ama.
Ben hüzün ve sevinçle gülümsedim. Selim bize doğru yürüdü ve
-Çok güzeldi danstı Ecem çok saol.
Bi şey demedim diyemedim. Bakmasamda Emre'nin gözlerinin bizim üzerinde olduğunu anladım.
- Böyle güzel bi kızla dans etmek etkileyiciydi.
Araya Emre girerek
-Selim sözlerine dikkat et!
-Neden ki? Burda gerçekleri konuşuyoruz. Gerçekten beni etkiledi.
Ne diyceğimi gerçekten bilemedim.
- Benimle çıkar mısın?
Oha ne diyo bu lan! Daha doğru düzgün bi konuşmamız bile yok. Emre yumruğunu sıkmaya başladı.
-Ne diyosun sen?
- Benimle çıkar mısın? Beni bugün çok etkiledin.
---------------------------------------------------
Burda multiye eklediğim şarkı çalar diye düşündüm. Sizde çalarken okursanız daha güzel olur. Umarım bu bölümü beyenirsiniz.
-----------------------------------------------
Ya bu Aylalar nerde! Kesin içecek bi şeyler almaya gitmiştir. Ben tam ağzımı açıcaktım ki Emre'nin kafası sözümü kesti. Selime kafa atmıştı. Selim o darbeyle yere yıkıldı. Yerden kalkıp Emre'ye yumruk attı. Ben bağırarak durdurmaya çalışıyodum ama... Emre çocuğa defalarca tekme ve yumrukları savurudu.
- Emre yeter!
-.....
- Emre yeter dedim yeter!
Beni bileğimden tutup çekmeye başladı. Arabaya binip arabayı çalıştırdı.
-Ben sana bu şerefsizle konuşma demedim mi!
- Emre niye bağrıyosun!
- Bi daha o çocukla konuşmıycaksın!
-Neden?
- Ben öyle istiyorum.
-Neden sen benim neyim oluyosun ki!
Ne dedim ben. Ya salağım ben.
- Neyin mi? Biz arkadaş deyil miyiz Ecem? Biz birbirimize söz vermedik mi ha?
- Emre ben öyle d....
- Ben senin neyinim ki? Sana niye karışıyorum ki?
Sesimi daha da yükselterek
-Özür dilerim tamam mı! Birden çıktı ağzımdan. Bi kez de beni dinlesen, benim penceremden baksan! Ben herhalde o çocuğun teklifini kabul etmiycektim.
- Ecem, bi kez de sen benim tarafımdan baksan? Sen zaten acı çektin aşk acısı. Bi daha çekmememelisin. Ben senin koçun deyil miyim? Ama doğru ben senin neyinim ki!
İstemsizce gözümden yaş aktı. Ve diğer gözümden de. Ve ağlamaya başladım.
- Ecem ben seni ağlatmak istemememiştim.
-......
- Ecem ağlama lütfen.
Arabayı durdu ve bana baktı. Ama bu sefer şefkatle. Sonra yavaş yavaş yaklaştı ve sarıldı.
- Ağlama olur mu? Ağladığın zaman sana hiç yakışmıyo.
Hafif bi gülümseme geldi yüzüme. "Olur"manasında kafamı salladım ve bende ona sarıldım. Ve ağzımdan istemeyerek
-Seni çok seviyorum Emre,çıktı. Ne dedim ben.

Bir Şapka Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin