17.bölüm

262 12 19
                                    

Evet ben geldim! Sonunda diyebilirsiniz 😊 Ama annemler elime telefonu görünce bana tip tip bakıyolar.

Ben geçen bölümde en geç haftaya yazarım dedim ama iki hafta geçti. Sözümü tutmamış gibi şey oldu. Ama yani bende karşılık olarak Gökhan'nın sevgilisini açıkladım demi yani?😜

Multideki Ecem. Okudukça anlarsınız. Aşağılarda söylüyom. Bi de burda çık tatlı geldi bana. Kullanmak istedim.

Multideki şarkı da bölüm şarkısı. Bu bölüme bu şarkıyı uydurabildim. Herneyse iyi okumalar...

°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°●°
Sabah anlımda sıcak bi öpücükle uyandım. Gözlerimi ovuştururken Emre bi kez daha anlıma öpücük kondurdu.

"Hadi uyuyan güzel kalk. Yoksa uyuyan kıskanç mı demeliyim? " derken piç smile bakışı atıyodu. Gerçekten beni sinir etmek için elinden geleni yapıyo.

Gözlerimi devirdikten sonra ekledim. "Sen buraya nası geldin ya? " O da omuz silkip hiç düşünmeden cevabını verdi. " Gökhanla karşılaştık. O da kapıyı açtı. "

Kafamı yukarı aşağı sallayıp sertçe kafamı geri attım. Emre de homurdandıktan sonra bileğimde tutup yatakta doğrulmamı sağladı.

"Hadi kalk artık. Yoksa süprizimi unuttun mu?" Ay doğru süpriz vardı demi?! Ama bu kadar erken olmak zorunda mıydı?

Bana bakıp gözlerini devirdi. Yan bi şekilde sırıttı. " Bana bunu yaptırmak zorunda mısın? " Sanırım bunun sonu kötü olucak.

Ani bi haraketketle ellerini belime koyup beni omuzlarının oraya kaldırdı. Tuvaletin kapısının orda beni indirip kapıyı işaret etti.

"O tuvalete giricek misin yoksa ben mi senin tuvaletini yaptrıyım?" Bu iyi bi tehditti Mr. Emre!

Bu tehditin karşısında hiç bi şey demeden tıpış tıpış banyoya girdim. Çünkü biliyorum ki eğer girmezsem gerçekten bu tehditini uygulayabilirdi.

Tuvaletten çıktıktan sonra odama girdim. Yatağımın üstüne oturmuş telefonunu kurcukluyodu. Telefonundan başını kaldırıp kısa bi süreliğine bana baktı sonra tekrar gözlerini telefona dikti. Kafasını telefondan hiç indirmeden konuşmaya başladı.

"Sonunda çıkabildin tuvaletten. Yoksa ishal filan mı oldun sen? Bak eğer olduysan..." Yüzümü büzüştürüp dolabımın karşısına geçtim. "İgrençleşme Emre. Hem ben ishal olsam niye sana söyliyim ki?"

Bana yan bi bakış attıktan sonra telefonu cebine attı. Benim yanıma gelip dolabımı açtı. "Ne giyceksin? Umarım kısa ve dar olmaz. " Homurdanıp kıyafetlerimi karıştırdım. Elime dizimin beş parmak üstünde gri bi elbise aldım. Emre elimden elbiseyi aldı.

"Senin böyle bi elbisen mi vardı?" Ben de elbiseyi onun elinden bi hışımla aldım. "Evet, ve şimdi bunu giyicem."

"Hayır giymiyceksin!" Kollarımı birbirine doladım. "Nedenmiş o? Ben bu elbiseyi boşu boşuna mı aldım o zaman?"diye tısladım. Dudaklarını yalayıp hemen cevabını verdi. "Yırttırma o elbiseyi bana!" Tamam belki o benden daha sinirli olabilir.

Oflayıp elbiseyi dolabın içine debtim. Dolabıma eğilip ordan kot bi pantolon aldı. "Bunu giy. Üstüne de bi şeyler uydur. Bak beş dakikan var giyindin giyindin. Yoksa seni öyle götürürüm. " Kapıdan çıkıp gitti.

Bir Şapka Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin