14.bölüm

230 11 10
                                    

Derste sanki herşey ağır çekimdeymiş gibi haraket ediyodu. Ben ellerimi çeneme koydum. Gözlerim kapanmak ve kapanmamak arasında kararsızdı. Zaten sınıfın yarısı uyuyodu. Tam uyuycaktım ki kurtarıcım - zil - çaldı. Zil çalar çalmaz herkes aşağı koşturmaya başladı. Çünkü ders bedendi. Emre de koşturarucaktı ki kazağından tutup geri çektim.

- Hop hop. İlk ben gidicem,diyip koşturmaya başladım. Koştururken arkama baktığımda o da koşturmaya başlamıştı. Ben de daha da hızlandım. O ara öyle bi çarpışma yaşadım ki resmen tıra çarpış gibi hissettim. Gözlerimi yavaş yavaş yerden kaldırdım. Gözlerimi kısıp yüzüne baktım. Çocuk(çocuk dediğim lise 3 veya 4) bana gözlerini büyülterek bakıyodu. Biraz serseri tipi vardı. Ama tatlı... Ben ellerimi biraz kaldırıp

- Özür dilerim. Yani seni görmiyince...

Çocuğu (multi de var)şöyle bi süzdüm ve devam ettim.

- Tabi görünmiycek gibi deyilsin. Maşallah.

Tam tükürücektim ki Emre kolumdan tutup çocuğa yaklaşarak

- Kardeş git kendini kurtar. Yoksa seni tükürük yağmuruna tutucaktı. Kırk yaşındaki kadınlar gibi.

Çocuk bana bakıp

- Yo önemli deyil.

Sonra elini omzuma koyup

- Canın acıdı mı? Biraz ağır bi çarpışma oldu da.

Ovv çocuk çok güzel gülüyo be. Ben salak gibi gülümseyerek

-Yooo. Hayır. Acımadı.

Emre gözlerini çocuğa dikip

-Kardeş dedik bağrımıza bastık.

Gözlerini bu sefer de omzumdaki çocuğun eline dikip

-O elini ordan çek.

Çocuk elini "dur yolcu " yapıp

- Tamam. Ben gidiyim. Kantine gel sonra.

Emre başı hafifçe sallıyarak karşılık verdi. Neden kantine ki? Yani neden benim yanında değil? Emrem halleder demi?

Çocuk gittiğinde Emre önden önden soyunma odasına gitti. Yetişmek için koştum.

- Emre.

Yüzüme hiç bakmadan

- Sen git o çocuğun yanına. Elini sonra nereye koyar artık...

- Emre! Su an beni kıskandığının farkında mısın?

Bana tek kaşını kaldırıp bakarken

- Kıskanmak mı?

Küçük çaplı bi kahka attı ve devam etti.

- Resmen flörtleştiniz be!

Dedi yüzündeki gülümsemeyi serbest bırakırken.

- Oha Emre! Abartıyosun.

- Tamam sen devam et,diyip soyunma odasına gitti. Tam bi şey söyliycektim ki kapıyı yüzüme kapattı.

Ya ben kızım. O deyil ki. Benim trip yapmam lazımdı. Yoksa kız mı! Yok canım iyice saçmaladım. Ben en iyisi üstümü değiştiriyim.

Soyunma odasına gittim. Üstümü deyiştirip basketbol sahasına gittim. Ovv Emre basketbol oynuyo. Ve... ve... çok yakışıyo. Tam Emre'nin yanına gidicektim ki bedencinin düdüğünü duydum. Niye ölümüne öttürür ki şu düdüğü! Adam gibi üfle işte. Hepimiz sıraya dizildik. İyi dersler falan filan işte. Hoca kızlara voleybol topu erkeklere de basketbol topu verdi.

Bir Şapka Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin