16.bölüm

231 11 8
                                    

Heyoo!!! Ben geldim. Teog'a kadar rahat durmadım ve güzel okuyucularıma bölüm yazdım. (Yağcılık akıyo)

Bu bölümü çok beyendim ben. Umarım sizde beyenirsiniz. Yazım hatalarım olabilir. Bunun için sizden özür diliyorum.

Multi Sinan ve Tamer. Koyasım geldi fotolarını. Daşlar ya ondan koydum 😏 Ama ikisi çok benzemiyo mu? Bence çok benziyolar ve çok daşlar. Yanlız hemen göz koymayın. Onlar benim. Be-nim. Başka bi hikaye yazarsam onda kullanabilirim. Çünkü çok tatlılar😍 Tekrar ediyorum onlar be-nim, nokadarr!

Bölüm şarkısı Ölürüm Hasretinle diye düşündüm. Ama tabi klibine bakmayın. Haraamm 🙈🙊 Ama sözleri çok güzel. Neyse size iyi okumaallaarrr...

●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Emre'den

Bir dal daha çektim paketten. Sigarayı ağzıma götürürken saatime baktım. Bizim buraya geleli 2 saat filan olmuş. Gelmez artık pezevenk bu saatten sonra. Ben yine de bekliyim biraz daha.

O ara sigaram birden söndü. Bende bi daha yaktım. Geriye baktığımda Berkeler bana el kol hareketi yapıyolardı. Sigarayı bi daha ağzıma atcaktım ki yine söndü. Elimi biraz havaya kaldırım ve elime bi damla düştü. Anlaşılan yağmur yağıcaktı. Eve dönelim. Zaten bu saate kadar gelirdi it. Ecem de beklemesin bizi boşuna.

Gökhanların yanına gittim. Hepsi bana tip tip bakiyolardı. Berke'ye dönüp saçlarımı karıştırdım.

"Hadi gidelim artık. Yağmur da başlıcak. Boşuna beklemiyelim. "
Hepsi bi şey demeden kafa salladılar.

Yola çıktığımda yağmur iyice hızlandı. Kafama kapşonumu (yanlış yazdığımı biliyorum -_- ) geçirip bi sigara daha yaktım.

Dar bi yola girmiştik. Yolun sonunda mavi kırmızı ışıklar vardı. Adımlarımı hızlandırıp sigaramı yere attım. Yolun sonuna geldiğimizde ambulansa sedyeyi taşıyolardı. Sedyede yatana baktığımda şoka uğradım. Sinan!!

Hemen sedyenin yanına gittim. Berkeler de yanıma geldi. Ambulans görevlisine bağırarak

"Nolmuş!?" diye sordum. Görevli bana sinirle baktı.

"Beyfendi sakin olun. Bıçaklanmış. Yani çok ciddi bi şey yok. Polislere de haber verdik arama yapıcaklar. "

" Lan nasıl ciddi bi şey yok bıçaklanmış diyosunuz! Daha ne kadar ciddi olsun?!"

" Yani çok ağır bi kanaması yok. Veya ölümle ilgili bi şey yok demek istedim."

Gokhanla ambulansa binmeyi denedik ama izin vermediler. Görevli bizi tutarak sakin sakin konuştu.

"Sizin gelmeniz iyi olmaz."

Berke hafifçe sırtıma vurup " Boşver kardeşim. Bak ciddi bi şey yokmuş. Eve gidelim. Hem Ecem'e bakarız hemde arabayla hastaneye gideriz."diye destekledi. Bende kafamı hafifçe sallayıp onun dediğini kabul ettim.

Apartmanın kapısına geldiğimizde kapı açıktı. Hemen içeri girip merdivenleri hızlıca çıktım. Asansörü neden kullanmadığımla ilgili en ufak fikrim yok. Zile bastım. Ama açan olmadı. Bi daha bastım. Ama bu sefer parmağımı daha uzun tuttum. Yine açılmadı. Herkes telaşlı gözlere bana bakıyodu. Bu sefer kapıya yumruğumu vurup " Ecem" diye seslendim ama yine açmadı. Ya bi şey geldiyse başına.

Bir Şapka Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin