TANITIM 2

19.9K 929 33
                                    


KİTABIMIZ YENİDEN YAYINDA. UMARIM OKURKEN KEYİF ALIRSINIZ!

*****

Kendisini güçlükle döner kapıdan dışarıya attığında buz gibi havanın esintisi nefesini kesmişti. Ciğerlerinden kopan hıçkırığı avucuyla engellemeye çalışırken ne yapacağını bilmez bir durumda yürümeye başladı. Başına gelenlere inanamıyordu. Henüz yirmi sekiz yaşındaydı ve ölmek için bu yaşın çok erken olduğunu düşünüyordu. Ne yapacağını, kime gideceğini bilmiyordu. Zaten kimi vardı ki şu dünyada. Annesi babası henüz çocukken ölmüş kendisi de buz kütlesi babaannesiyle büyümek zorunda kalmıştı. Her günü işkence gibi olan imalı sözleri dinlemekle geçmişti. Ama şimdi o da ölmüştü ve kimsesi yoktu. Yıllardır hırslanarak kendisine bırakılan batmak üzere olan şirketi ayağa kaldırmaya uğraşmakla geçmişti. En son ne zaman güldüğünü dahi hatırlamıyordu. Gözünden süzülen yaşları silme gereği bile duymadan ağlayarak yürümesine devam ederken arkasından şoförünün onu takip ettiğini biliyordu.

"Çok fazla zamanınız kalmadı, tedavi için hemen başlamanız lazım."

"Peki tedavi işe yarayacak mı?"

"Bunu şimdiden söylemek zor, tedavi sırasında oldukça güç zamanlar geçirebilirsiniz."

"Peki ya sonrası?" Doktor yıllardır tanıdığı genç kızın yüzüne hüzünle bakmaya başlamıştı. Ona nasıl söyleyeceğini bilmiyordu ama söylemek zorunda olduğunun da bilincindeydi. "Hazan, kızım biliyorsun yıllardır seni tanıyorum. Bu yüzden sana açık olacağım. Eğer tedavide işler ters giderse senin için yapacak bir şey kalmaz. Hastalık oldukça ilerledi. Senden isteğim bu zaman zarfında yanında olabilecek, seni hayata bağlayabilecek bir meşgale bulman. Belki de arkadaş edinmelisin artık, ya da kuzenlerinle iyi anlaşmaya çalışmalısın."

"Teşekkür ederim Ekrem Bey, bundan sonrasını ben hallederim." Hazan yine ciddi iş kadını kılıfının altına saklanmayı tercih etmişti. Kimseyi istemiyordu. Hele ki o açgözlü kuzenlerini görmeyi hiç. Büyük babaları şirketi Hazan'a bıraktığında şirketin batmak üzere olduğunu görünce hepsi geri çekilmişti. Borçları genç kızın üzerine yıkarak onu yalnız bırakmışlardı. Şimdi ise başarıya koşan şirketin üzerine hak talep etme cüretini gösteriyorlardı. Onları yanında görmeye dayanamazdı. Peki şimdi ne olacaktı? Eğer ölürse bunca variyet kime kalacaktı. Öldüğünde kimse onun yaşamış olduğunu hatırlamayacaktı bile. Bu dünyada kendi varlığını hissettirecek tek bir parça yoktu. O an gözünün önüne gelen görüntüyle yerinde duraksamıştı. Onun duraksamasıyla arkasından gelenler bir bir genç kıza çarparak yanından geçerken Hazan'ın gözleri az ilerdeki parkta yağmurdan kaçmak için annesine koşan küçük çocuğa takılmıştı. Çocuk! Kendisinden geriye kalacak, tüm varlığını bırakabilecek bir can. İçine yerleşen rahatlamayla hafif gülümsemişti. O anda ne hastalığı ne de başka bir şey düşünüyordu. Bir çocuğu olursa tutunacak bir dalı olabilirdi. Yaşamak için bir neden? Onun için savaşabileceği bir güç olurdu.

Düşüncelerinden sıyrılmasına neden olan ise evli olmamasıydı. Evli değildi ve çocuk için evlenmesi gerekecekti. Peki kime canının canını emanet edebilirdi ki? Bunu düşünmek için biraz düşünmesi gerekiyordu. Her ihtimali en küçük ayrıntısına kadar düşünmeliydi ve bunu salim kafayla yapmalıydı. Arkasını döndüğünde arabasını park eden şoförü hızla aşağıya inmiş ve genç kızın inmesi için arka kapıyı açmıştı. Alacağı kararların kendi hayatını ne denli etkileyeceğinden habersiz bir şekilde evinin yolunu tuttu.

c��j��Q�8��

YORUMLARINIZI EKSİK ETMEZSENİZ SEVİNİRİM.

HEP SENİ BEKLEDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin