16. Bölüm "Beklenilen haber!"

14.2K 990 21
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR!

Hazan salonda ki büyük kanepeye geçerek geriye doğru yaslanıp gözlerini kapatmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hazan salonda ki büyük kanepeye geçerek geriye doğru yaslanıp gözlerini kapatmıştı. Afra hemen yanı başına oturmuş endişeli bir şekilde ona bakıyordu. "İyi olduğuna emin misin? Doktora gitmek ister misin?"

"Doktorluk neyin var Hazan?" Aziz daha fazla dayanamayarak araya girmişti. Hazan tedirgin bir şekilde bakışlarını kaçırırken Afra hemen ayağa kalkarak "Önemli bir şey yok, sadece sancısı vardı biraz. Bu gibi durumlarda normal..." Aziz şüpheli bakışlarını ikilinin üzerine dolaştırırken Hazan gülümsemeye çalışarak kocasına elini uzatmıştı. Aralarında öyle bir iletişim vardı ki etrafta olan herkes ikilinin bu sözsüz anlaşmasına hayranlık duyuyordu. Aziz elini karısının eline bırakırken kanepede yana kayan Hazan'ın yanına oturmuş ve kollarını genç kadına dolamıştı. İçinde şüphe tohumu birikse de belli etmemeye çalışıyordu. Şimdilik sessiz kalmaya karar verse de iş seyahati dönüşünde Hazan'ı mutlaka genel bir kontrolden geçirecekti. Karısı kendisinden bir şey saklıyordu. Bunu hissediyordu ve bu hiç hoşuna gitmiyordu.

"Abbas ve babası ne yapıyor?" Hazan'ın sorusuyla genç adam düşüncelerinden çıkmıştı. "Dosyalar bitmek üzere. Yalnız Şeyh çok zeki... Her bir ayrıntıyı inceliyor." Hazan kocasının sözlerine gülmeden edememişti. Şeyh'in nasıl biri olduğunu yakından bilen biri olarak kocasının sözlerine hak veriyordu. Arkalarından gelen boğaz temizleme sesi ile ikili doğrularak sesin sahibine bakmıştı. Şeyh kaşlarını çatarak ikiliye bakarken Aziz ona inat karısını daha çok sarmalamaya başlamıştı. Hazan başını iki yana sallayarak yerinden kalkarken Aziz'in elini bırakmamıştı.

"Dosyalarda bir sorun var mı Şeyh'im?" Hazan'ın parıldayan gözlerine karşılık Şeyh kaşlarını daha çok çatmıştı.

"Küstahlık senin kanında da var değil mi Hazan?" Hazan omzunu silkeleyerek "Sadece meraktan sormuştum size laf çattığım yoktu," dedi. Şeyh onun sözlerine karşılık yanında ki Afra'ya bakarak "Hazırlandın mı, birkaç saat sonra havaalanına gitmeliyiz," diye sözlerine devam etmişti. Afra başını sallarken Abbas araya girerek "Onu neden götürüyorsun ki, birlikte dönecektik," dedi. Babası genç adama ters bir şekilde bakarken Aziz ikili arasında ki sessiz savaşı dikkatle izliyordu.

"Senin de gelmeni istedim ama sen gelmek için acelen olmadığını söyledin. Afra'nın babası kızını yanında istiyor."

"Ama baba sen onu idare edebilirdin."

" El Abbas!" Şeyh'in sesi odada yankılanırken kapıdan içeriye giren Zehra olduğu yerde duraksamıştı. Sonunda Afra ve Şeyh evden ayrılırken Abbas'ta izin isteyerek onların peşinden gitmişti. Aziz genç adamın arkasından "Bu adamın babasından çekeceği çok şey var," diyerek karısının elinden tutarak odaya doğru ilerlemeye başlamıştı.

"Ne oldu neden odaya gidiyoruz." Hazan kocasına merakla bakarken Aziz gülümseyerek karısının elini sıktı. "Biraz dinlenmeni istiyorum, akşama güzel bir yemek yeriz.",

HEP SENİ BEKLEDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin