12. Bölüm

15.5K 1K 22
                                    

Bölümü umarım seversiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölümü umarım seversiniz. Keyifli okumalar!

****

Genç adam sıkıntılı bir şekilde salonda dolanırken kendisini izleyen iki çift gözün sahibini çoktan unutmuştu. Onun için önemli olan gözleri ıslak bir şekilde odaya çekilen kadındı. Derin bir iç çekerek ellerini saçlarına sıkıntıyla daldırdı. Ne kadar da zordu onun için bu durum. Sevdiği insanı koruyamayacak kadar aciz hissetmeye başladığında birden silkelendi. Hazan'ı ne pahasına olursa olsun koruyacaktı. Amcası denen o adamdan ve kendi annesinden bu yaptıklarının hesabını mutlaka soracaktı. Kulaklarına gelen boğaz temizleme sesi ile odadaki diğer iki kişiyi hatırladı.

"Deli dana gibi döneceğine otur da bir yol bulalım bu işi çözmek için." El Abbas genç adama karşısında ki koltuğu gösterirken Aziz onun önerisine uymayarak kapıya yönelmişti. "Şuanda daha önemli işim var, karımın yanına gitmeliyim. Ev senin olduğuna göre nerede kalacağınıza siz karar verin." Aziz hızlı adımlarla merdivenlere doğru yönelirken Afra hüzünlü bir şekilde onun ardından bakmıştı. "Sence bu durum ne kadar zarar verecek?" Abbas iç çekerek nişanlısına bakarken başını bilmiyorum der gibi iki yana sallamıştı.

Aziz sessizce odaya girerken muhtemel uyuduğunu düşündüğü Hazan'ı rahatsız etmemeye çalışmış ama odaya girdiğinde genç kadını pencerenin kenarında oturmuş sessizce dışarıyı izlerken bulmuştu. Ağır adımlarla onun yanına yaklaşırken Hazan'ın onu fark etmemesi Aziz'in canını sıkmıştı. Önceden olsa geldiğini hemen anlardı. Biraz daha genç kıza yaklaşırken Hazan'ın "Özür dilerim!" demesiyle duraksadı. "Bu çirkinliğin içine seni de çektiğim için özür dilerim." Aziz aradaki kısa mesafeyi hızla kapatarak kollarını genç kadının bedenine dolamıştı. Saçlarına dokundurduğu dudaklarını hafif geri çekerek "Sakın bir daha özür dileme, bu senin suçun değildi," diye onu susturmaya çalışmıştı. Hazan ağlamamak için kendisini zor tutuyordu. Ne çok isterdi kollarında olduğu adamla huzurlu bir şekilde yaşamayı. Evleneli daha birkaç gün olmuştu ve olanlara inanamıyordu. Bedeni öfkeyle kasılırken Aziz'in yatıştırıcı sesini dinliyordu. Onun ne konuştuğunu, ne söylediğinin farkında bile değildi. Sesi genç kıza ninni gibi geliyordu. Bedeni yorgunluktan iflas etmiş bir durumda ayakta öylece genç adamın kolları arasında uykuya dalmıştı. Aziz bir süre daha konuştuktan sonra kollarında ki bedenin ağırlığı dikkatini çekmişti. Hafif geri çekilerek karısının yüzünü görmeye çalışmıştı. Gözleri kapalı olan Hazan'ın uyuduğunu anlayınca üzüntü ile onu kucağına alarak usulca yatağa yatırmıştı. Bir süre daha onun yanında kalarak salona dönmeye karar verdi. Abbas ve Afra'nın yattığını umut ederek biraz olsun düşünmek istiyordu. Ama salona indiğinde Abbas'ın da salonda olduğunu görünce derince soludu.

"Uyudu mu?" Abbas'ın sorusu ile genç adam sadece başını sallamakla yetindi. "O güçlüdür, ona aciz gibi davranırsan senden uzaklaşır."

"Onu iyi tanıdığını sanıyorsun değil mi?" Aziz onun ağzından Hazan hakkında bir şeyler duymaktan hoşlanmamıştı. Abbas onun iğnelemesine aldırış etmeyerek konuşmasına devam etti.

HEP SENİ BEKLEDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin