14/SEÇİM/14

270 24 13
                                    

Myungsoo

Tatlı şey.
Onu bırakacağımı düşünüyordu ya da gideceğimi.
Daha sevdiğimi belli edememişmiydim acaba?
Yoksa bilerek mi yapıyordu?
Üzerimde ince bir tshirten başka bişey yoktu ve üşümeye başlamıştım.
Nerde kalmıştı bu kız?
Tam markete girecekken arkamdan bir ses

"Mutlu gözüküyorsun."

Siwon du.

"Evet. Mutluyum."

"Bırak onu. Eğer şimdi kendi kararınla gidersen her şey daha kolay olacak.
Yoksa-"

"Yoksa? Ne yapıcaksın? Beni adamlarına mı yakalatacaksın? Dövdürecekmisin?"

"Gidecekmisin? Jiyeon gelmeden gidersen daha iyi olur."

"Aishh bu çocuk. Hayır gitmeyeceğim.
Ben ona bir söz verdim ve sözümü yerinde tutacağım."

"Biliyormusun? İyi tahmin gücün var. Doğru bildin.
Hemen yakalayın şunu. !!!"

Bu da neydi şimdi?
Üstüme adamlarını mı salıyordu?

"Kendin yüzleşemeyecek kadar korkakmısın? Yaaa sana diyorum.!!!
Korkak!!!"

İnanamıyorum!!!
O *** kaybolmuştu.
Korkak serseri.
Eğer çabucak kaçmazsam beni yakalayacaklardı.
Dövüşemezdim de bana göre fazlaydılar.
Ama Jiyeon.
Jiyeon u bırakamazdım.
Hayır yine bu hatayı yapmak istemiyordum.
Onu yine üzmek...
"Özür dilerim Jiyeon."
Arkama bakmadan koşmaya başladım.

Jiyeon

Yoktu.
Karşımda duran bomboş sokaktan başka hiçbir şey yoktu.
Koca bir sessizlik.
Nerdeydi?
Hayır.

"Myungsoo beni korkutuyorsun.
Lütfen böyle şakalar yapma.
Hadi çık. Dondurmayı alamadım zaten."

"Vavv şimdiden birbirinize şakalar yapıp, sevgili moduna girmişsiniz. Bu gerçekten benim tanıdığım Park Jiyeon mu?"

"Siwon!? Senin burda ne işin var?
Myungsoo nerde?"

Git gide yanıma daha çok yaklaşıyordu.

"Ahh Park Jiyeon.
Ne çabuk unuttun.
Geçirdiğimiz zamanları..."

"Sen içtin mi? Kokuyorsun! Saçmalamayı bırak. Myungsoo nerde?"

"Aaa yapma böyle. Bırak Myungsoo yu.
Hadi gel bana gidelim."

"Siwon sen böyle birisi değilsin.
Böyle yapma.
Git gide gözümde düşmeye başlıyorsun."

"Bunu sen yaptın. Kimse değil. Sen.
Gözünden düşmek? Zaten umrunda değilim ki.
Bunun ne önemi var?"

"Siwon lütfen git. Seni böyle birisi olarak görmek istemiyorum."

"Nasıl görmek istiyorsun?
O ilk gecemizdeki gibi mi? Yoksa senle öpüşürken ki tutkulu halimizin mi geri dönmesini istersin?Ahh ne güzel günlerdi."

Dediklerini duyduğum an ile tokat atmam bir olmuştu.

"Sen nasıl böyle olabilirsin?
Ne dediğinin farkında mısın? "

"Ne demişim? Doğruları söylüyorum.
Sen de sevinçli değil miydin o anları yaşarken?"

"Kes!! Daha fazla duymak istemiyorum.
Git başımdan !!! Daha fazla gözümden düşmeden git!! "

EYESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin