10/DURAK/10

369 38 9
                                    

Benimle evlenir misin Jiyeon?

Biliyordum.
Ama kabul etmek için hazır değildim.
Evet o bana karşı çok iyiydi.
Yaptığı onca şeyi ödeyemezdim belki.
Ama evlenmek...
Aslında o gün barda da bunu söyleyeceğini iletmişti Suzy bana ama o zaman ne bileyim o zaman kabul edememe gibi bir şansım yoktu.
İlki babam böyle bir şeye izin vermezdi.
İkincisi beni engelleyecek bir duygu yoktu.
Ama şimdi...
Şimdi birisini seviyordum.
Kalbimi verdiğim bir insan vardı.
Ne kadar aşk konusunda iyi bir başlangıç yapamasam da en azından bu duyguyu öğrenmiştim.
Hala aşık mısın? Diye soruyorsunuz şimdi.
Malesef ne kadar Myungsoo nun söylediği cümleler kalbimi kırsa da böyle bir duyguyu kaybetmek istemiyordum.
O benim ilkim di.

Acıyı,aşkı öğretmişti ve umud-
Umudu değil. Umudu şuan bilmiyordum.
Şuan için bir umudum yoktu.

Siwon bir kez daha tekrarladı.

"Jiyeon?"

"Efendim?"

"Benimle evlenir misin? Diye sormuştum."

O gülüyordu ama ben.

(Üzgünüm Siwon senle evlenemem.Ben başkasına aşığım.)

"Siwon bunu düşünmem gerek.
Özür dilerim şuan için bir cevap veremem."

İçini çekti bence bu cevabı bekliyor du.

"Hmm.Tamam.
Üzülmene gerek yok. Anlıyorum.
Ayrıca o güzel yüzünü astığını bir daha görmeyeyim.
Anlaştık mı?"

"Siwon benim gitmem gerek."

"Ne??!!?
Ne saçmalıyorsun Jiyeon?
Daha yeni kalktın.
Dinlenmen gerek.
Eve mi haber vereceksin?
Haberleri var ben söyledim.
Yani merak et-"

"Hayır gitmem gerek.
Gitmek istiyorum."

Onu görmek istiyordum.
İçimdeki bu kendini aşmış duyguyu bastıramıyordum.
İmkansız dı.
Nerde olduğunu bilmiyorum.
Nereye gideceğimi bilmiyordum ama hislerim...
Sanki görecekmişim gibi...
Evet. Evet.
Şuan içimde bir umut vardı.
Onu görmenin umudu.
Ahh Myungsoo öğretemediğini sandığım şeyi de öğretmiştin.
Acı,aşk ve umut.

Hızlıca yerimden kalktım.
Siwon hala yaptıklarım karşısında nasıl tepki vereceğini bilemiyordu.

"Jiyeon delirdin mi?
Gitmene izin vereceğimi mi zannettin?
Bu halinle?"

"Siwon gitmem gerekiyor lütfen.
Şuan ne dediğimi anlamıyorsum belki ama bunu sana burda açıklayamam."

"Ne sen neyden bahsediyorsun Jiyeon?
Hayır yapma. Böyle bakma.
Bu hava da dışarı gitmene nasıl izin veririm? Yapma bunu."

O an Siwona yaklaşıp yavaşça sarıldım ve kulağına fısıldadım şu cümleleri...

"Her şey için teşekkürler..."

Dediğim şey karşısında Siwon'un şaşırdığını hayal edebiliyordum.

Geri çekilerek yüzüne bile bakmadan hızlıca odadan çıktım.

Çıkışı bulmaya çalışıyordum.
Koştuğum için insanlar bana deliymişim gibi bakıyordu.

Ahh ayrıca ben ondan sonra onun ile karşılaştıktan sonra insanların düşüncelerini de umursamaz olmuştum.

Çıkış merdivenlerini bulduğum da hızlıca aşağı indim.

Koşmaya devam ediyordum.
Sonunda çıkışı bulmuştum.
Dışarı çıktığımda ise küçük damlaların vücuduma yavaş yavaş dokunuşuna maruz kalmıştım.
Aynı o gün ki gibi...

EYESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin