13/BİRLİKTE/13

311 33 14
                                    

"Daha ne kadar gideceğiz Jiyeon?"

Artık o da bende yorulmuştuk.
Belki 1 saatten beri yürüyorduk.
Siwon un evinden ayrıldıktan sonra ikimizin de gidecek yeri olmadığını fark ettik.
Ve şu an yaptığımız tek şey el ele gidebildigimiz yere kadar gitmek.
Yanımızda para vs hiç bir şey yoktu.

"Şurda ki banka oturalım." dedim.
Çok güzel bir parka gelmiş tik.
Hem insan yok hem de harika bi manzara.
Her kızın sevgilisiyle isteyeceği bir ortam.

İkimiz de oturduk.
Myungsoo nun neden yaptığını anlamadım ama birden elini elimden ayırdı.
Utanmış olabilir miydi acaba?
O kadar şey olduktan sonra bundan mı utanacak tı?

"Jiyeon bir şeyleri netleştirmemiz gerek."

"Ne gibi şeyleri? "

"Bak. Ben seni çok seviyorum ama sana bakacak durumum ya da sana bakacak gücüm yok. Her zaman senin yanında da olmak istiyorum. Ancak dediğim gibi ben bunu yapamam."

"O evinde beraber yaşasak? Bende çalışırım.
Sen de bi iş bulursun. Olmaz mı?"

"Olmaz. Bu çok zor bişey. Bunun üstesinden gelemeyiz. "

"Peki ne yapmamı istiyorsun? Evime geri mi döneyim? Senin yanından başka daha nerde güvende olabilirim ?"

"Bilmiyorum. Tanıdığın başka birisi yok mu? Arkadaşın felan."

"Hayır yok. Şuan dan itibaren tanıdığım , kalbimin kabul ettiği tek kişi sensin.
Neden bu kadar dert yapıyorsun?
Bence bunun üstesinden kalkabiliriz. Nasıl bu kadar umutsuz olursun hele de başına neler gelmişken."

"Gerçekten yapabilir miyiz?"

"Evet Myungsoo. Yapabiliriz. Beraber olduğumuz sürece başarabiliriz."

"Tamam."
Güldüğü her an kalbime dokunuyordu.
Yavaş ve güzelce...

"Öyle gülme."

"Nasıl? Böyle mi?"

"Bak yine yapıyorsun. Bu kadar yakışıklı olursan çok dikkat çekersin. Dikkat çekmemen lazım. "

"Nedenmiş o? Evde mi kalayım? Mutlaka birisinin beni beğenmsi gerekiyor değil mi?"

"Yaa nediyorsun? Zaten seni birisi beğeniyor."

"Kimmiş? Nerde ? Güzel mi bari? "

"Burda tam karşında seni aptal. "

"Ahh pardon. Tanışıyor muyuz? Çıkaramadım da. Benim hafızam pek iyi değildir."

"Peki hafızanızın yerine gelmesi için ne yapmamız gerekiyor?"

"Hmmm bilmem. Eski yaşanılanlar bidaha yaşanırsa belki hatırlarım."

Seni seni.
İstediği şey o kadar belliydi ki.
Ama tabiki de ben onu öpmeyecektim.
Her şey bu kadar kolay olamazdı herhalde.
Ben de küçük bir oyun oynayabilirdim.

"Ahh. Eski yaşanmışlıklar demek.
Nedense bende hatırlayamıyorum.
Neydi ki?? Yok ya hatırlayamadım .
Aaa durun pardon ben sizi birisiyle karıştırmışım.
Benim aradığım kişi....
Aa orda!!"

Tam önümüzden geçen genç çocuğun önüne atladım.

"Merhaba. Nasılsınız? "

Ben bunları derken Myungsoo da ordan beni izliyordu.
Evet bunu yapacaktım.
Gerçekten Myungsoo nun tepkisini çok merak ediyordum.
Karşımda duran çocuğun yanağından öptüm.
Çocuk ne olduğunu anlamamıştı.
O kadar komikti ki.

EYESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin