❝ TürKürt ❞

••• T-K 13.B •••

Multimedia sizler için, Cane'ler ❤
Gülümseyin ve hep öyle kalın. Çünkü gülmek en çok size yakışıyor. ❤
Keyifli okumalar dileriz...
Yorum yapmaktan kaçınmayın!
•••

Diyar’ın anlattığı efsaneden sonra hepimiz uyumak için odalara çekilmiştik. Biz kızlarla aynı odada kalmayı tercih etmiştik. Çünkü yatak üçümüze yetecek kadar genişti. Mirza karşımızdaki odada, Diyar yan odada, Ömür ise aşağıdaki kanepede uyumayı seçmişti. Odalar vardı fakat kendisi öyle tercih etmişti. Ronida Ecrin’e, Diyar ile olan aşklarını anlatıyordu. Ben ise telefonumla aşk yaşıyordum. Telefonuma gelen mesaj sesi ile sıçradım. Ronida ile telefonlarımıza aynı anda mesaj gelmişti. Ekran kilidini açıp mesajın kimden ve nereden geldiğine baktım...

WhatsApp Grubu: Sizi bulacağım!

Halil Ağabey: Nereye giderseniz gidin, sizi bulacağım! Dilda sen de onlara uyuyorsun, yapma!

Ronida ile birbirimize bakıyorduk. Diyar aniden odaya dalıp telefonu elinde salladı. İkinci mesaj sesiyle bakışlarımız telefonlarımıza kaydı...

Halil Ağabey: Aynı anda mesajı gördüğünüze göre, birbirinize  aval aval bakmaya başlamışsınızdır! Diyar adisi! Kardeşime dokunan parmaklarını tek tek sökeceğim. Ronida sen de nasibini alacaksın! Dilda... Dilda sen de o motosikletli çocuğun hesabını vereceksin. Şimdi birbirinize bakmaya devam edebilirsiniz.

Şaşkınlıkla yutkundum ve arkama yaslanmak için kendimi geriye bıraktım. Kafamı duvara çarpmayı beklemiyordum! Ronida yataktan zıplayıp, Diyar’ın boynuna sarıldı. Ecrin meraklı gözlerle bakınca telefonumu ona uzattım! Anlatmaya üşenmiştim. Başımı kaşıyıp, yataktan doğruldum ve aşağıya inmek için harekete geçtim.

Kanepeye baktığımda Ömür yoktu. Mutfakta olduğunu düşünüp omuz silkerek bahçe kapısını açtım. Hırkamı önüme çekiştirip, kollarımı göğüslerimde birleştirdim ve bahçeye çıktım. Yalnız kalıp, düşünmeye ihtiyacım vardı. Derin nefesler eşliğinde, bir ağacın dibine çöktüm. Ömür’ü son saatlerde fazla kafama takmaya başlamıştım. O da kafamda tur atmak için bin türlü şey yapıp yardımcı oluyordu! Bu akşam ki davranışları, söyledikleri ve fotoğraf karesi... O kızı ciddi anlamda merak ediyordum. Her ne kadar umursamıyor gibi davransam da; bal gibi umursuyordum. Sigara içmeyen adam; Üst üste sigara yakmıştı. Başımı önüme eğerek, bir dal parçası aldım ve toprağa rastgele bir şeyler çizmeye başladım. Çerçevenin kenarlarında “Ö♡B” harfleri ayrıca kafamda yer edinmişti. Ömür’ün göğsünde bulunan B harfi dövmesi o kıza ait olabilirdi. Peki ona ait olması beni neden sıkıntıya sürüklemişti?

•••

“Ecrin... Sen hamuru hazırlarken ben de bahçedeki müşterilere bakıp geliyorum.”

Bahçeye çıkıp, müşterilerinin siparişlerini almak için menü verdim. Kıvırcık saçlı bayan sevgilisi olduğunu düşündüğüm, karşısında oturan sarışın adama dudak bükerek baktı. “Yaaa... Aşk Böceğim benim yerime sen karar verir misin? Menüden bir şey anlamadım.” Sanki Çince yazdık anasını satayım! Şeytan diyor; Menüyü yedir! Ama müşteri memnuniyeti aklıma gelince yapamıyorum. Sarışın adam bıkkınlıkla kafasını menüden kaldırdı ve bana kısa bir bakış atıp kıvırcık kadına yöneldi. Bu adam bu kadına nasıl baktı? Kendi kendime gıybet yapıyorum. “Bakayım kuşum?” Şimdi bayılacağım! Menüyü kadının elinden alırken, elini okşayıp Nuri Alço öpücüğü kondurmayı ihmal etmemişti. Birazdan gazoz isterse, hiç şaşırmam! Adam kaşlarını kaldırdı. “Kuşum... Neyini anlamadın? Her şey Türkçe yazılmış zaten?” Hadi ya! Dercesine bakınca adam tebessüm ederek, kadına baktı. “Büzme o vişneli dudaklarını ısırırım...” Kendi parmağını ısırıp, kadına uzattı. Kadın tereddüt etmeden adamın parmağını kaptığı gibi emdi!